Gazze'nin kuzeyinde yaşayan ve saldırılar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinliler, İsrail'in sözde "güvenli yol" dediği güzergahta ilerlerken bombaların hedefi oldu.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ndeki kentleri, 9 gündür yoğun şekilde bombalamayı sürdürüyor.

İsrail, gösterdiği rota boyunca kuzeyden güneye doğru ilerleyen sivil konvoyu 13 Ekim'de havadan vurmuş, saldırıda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 70 kişi hayatını kaybederken, 200'den fazla kişi de yaralanmıştı.

Filistinliler, bombardımandan kaçan ailelerinin bombardımanda öldüğünü dile getirse de İsrail ordusu, uluslararası eleştirilere rağmen günlerdir Gazze'nin kuzeyindeki 1 milyondan fazla sivile evlerini boşaltmaları çağrısını sürdürüyor.

Gazze'deki Hamas'a bağlı hükümetin Basın Ofisi Başkanı Selame Maruf, konvoy saldırısının ardından AA muhabirine, "İşgalci İsrail ordusunun talebi üzerine kentin kuzeyinden güneyine doğru ilerleyen 3 konvoy, Salahaddin ve Er-Raşid caddelerinde İsrail katliamına maruz kaldı." açıklamasında bulunmuştu.

Gazze Şeridi'ndeki Filistin Sağlık Bakanlığı da İsrail ordusunun, yollarda yerinden edilmiş insanlardan oluşan konvoyları ve onların yardımına giden ambulansları nasıl vurduğunu gösteren görüntüleri yayınlamıştı.


"İSRAİL HER YERDE ÖLDÜRÜYOR"

AA muhabirine konuşan Filistinli Samih Ahid (44), "İsrail'in yerlerinden edilmiş insanlardan oluşan konvoyları vurduğunda bombardımandan mucizevi bir şekilde kurtulduk." dedi.

Gazze Şeridi'nde güvenli bir yerin olmadığını vurgulayan Ahid, "İsrail ordusunun kuzeyi boşaltma talebi üzerine taşıyabildiğimizi taşıyıp kaçtık. Yolda ordu, konvoyu hedef aldı, onlarca kişiyi öldürdü ve yaraladı." dedi.

Ailesiyle birlikte yürüyerek Gazze kentinin orta kesimlerine gelen Filistinli Hind ed-Dali (34) de "Korku içinde yaşıyoruz, her yerde bombardıman var. Akrabalarımız olan bazı aileleri kaybettik. İsrail her yerde öldürüyor." dedi.

"BİRÇOK YERDE YAŞAM KALMADI"

Korku ve endişe içerisinde olan 12 yaşındaki Filistinli Mahmud Mustafa ise "Kaçarken İsrail'in evleri ve mahalleleri bombaladığını gördüm, birçok yerde yaşam kalmadı." diye konuştu.

Binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nin kuzeyinden merkeze doğru yer değiştirmesi, insani krizin daha da kötüleşmesine, su ve gıda sıkıntısına neden oldu.

Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Sabri, Erdoğan'dan sitayişle bahsetti Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh Sabri, Erdoğan'dan sitayişle bahsetti

Filistinli blog yazarı Semahir el-Hazendar Facebook'ta "Bugün sabah erken saatlerde siyah sürgün yolunu çocuklarımla yürüdük. El-Cela Caddesi'nden başladık, bombardıman nedeniyle yan sokaklara sapmak zorunda kaldık, gece duyduğumuz korkunç seslerin izlerini kendi gözlerimizle gördük." paylaşımında bulundu.


"YERİNDEN EDİLMİŞ İNSANLARLA DOLU BİR EVE HAVA SALDIRISI DÜZENLENDİ"

Sokaklarının bombalanması ve evlerinin hasar görmesinin ardından ayrılmak zorunda kaldıkları eşiyle uzun uğraşlardan sonra Tayaran kavşağında buluştuklarını kaydeden Hazendar, şunları aktardı:

"Eş-Şafii bölgesine vardığımızda, neredeyse mucizevi bir şekilde, bizi Deyr el-Belah kentindeki varış noktamıza götürecek cesur bir şoför bulduk. Peki ne oldu dersiniz? Şehirde (güvenli bölgede) ilk duyduğumuz şey bomba sesi, aldığımız ilk haber ise yerinden edilmiş insanlarla dolu bir eve hava saldırısı düzenlendiğiydi. "

"TEYZEM DEYR EL-BELAH'A GİTTİKTEN SONRA ŞEHİT OLDU"

Filistinli Bessam Sami ise Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, "Dün evden çıkıp teyzemin yanına gittim. Yarım saat sonra bana şöyle dedi: 'Ev senin evin. Çocuklarımla birlikte Deyr el-Belah'a gitmek istiyorum'. Ve teyzem Deyr el-Belah'a gittikten sonra şehit oldu." ifadelerine yer verdi.