Klasik Türk edebiyatında tuyuğ

Edebiyat terimi olarak dört mısralı bir nazım biçiminin adıdır. Eski Türk şiirinin dörtlülklerinden doğmuştur.

Tuyuğun özelliklerinden birisi de kafiyeleri cinaslı olanlarına sıkça rastlanmasıdır.Fakat kafiyelerin cinaslı olması genel bir kural değildir.

Tuyuğ, "Failatün failatün failün" vezniyle yazılır. Bunun dışındaki vezinlerle de yazılan az sayıda tuyuğ örneği vardır.

Bu nazım biçimi daha çok Azeri ve Çağatay edebiyatlarında görülür. Dolayısıyla Osmanlı dönemi Türk edebiyatı içinde tuyuğ nazım biçimi istisnai bir durum olarak görülmelidir.

Anadolu'daki ilk örneklerini Kadı Burhaneddin ve Seyyid Nesimi vermiştir. Tuyuğ konusunda da en bilinen şairlerdendirler.

Kafiye şeması:

Kafiyelenişi rubainin genel çizgisini izler tarzda a a x a şeklindedir. Bazı tuyuğlar  x a x a şeklinde de kafiyelenirler.

Tuyuğ kelimesinin sözlük anlamı

Sözlük anlamı olarak; şarkı söyleme, övme, kapalı söz anlamlarına gelir. Türkçe bir kelimedir.

Tuyuğ örnekleri

Dilberin işi itab u naz olur

Çeşmi câdu gamzesi gammâz olur

Ey gönül sabr et tahammül kıl ona

Yara erişmek işi az az olur (Kadı Burhaneddin)

Günümüz Türkçesi:

Dilberin işi azarlama ve nazdır. Göz cadı, sihirbaz gamzesi fitneler koparanadır. Ey gönül, sabr et, ona tahammül et. Sevgiliye kavuşma zamanla, yavaş yavaş olur.

Işkın oduna gönül pervanedir

Tâkatim yoh bilmezem pervâ nedir

Fursat olunca gönül sen yanadır

Âşıkın âyîni budur ya nedir (Seyyid Nesimî)

Günümüz Türkçesi:

Gönül aşkının ateşinin etrafındaki pervanedir.

Takâtim kalmadı, bilmiyorum perva nedir?

Fırsat olunca gönül sana doğru yönelir.

Âşıkın adeti budur, ya nedir?