Sözlük anlamı olarak farklı anlamları barındıran kut anlayışı ülkeyi yönetme yetkisini hükümdar ve onun erkek çocuklarına vermektedir. Kut inanışı Şamanizm dininden gelmektedir. Eski Türklerin inandıkları Gök tanrı ülkeyi yönetme yetkisini hükümdara vermiştir. Bu anlayış Altay Türklerinden itibaren süregelmiştir.

Kut inancı nedir?  Eski Türklerde Kut ne anlama gelir?

Kut kelimesinin sözlükte birden fazla anlamı bulunuyor. Kut kelimesi genelde eski Türklerde ülkeyi yönetme yetkisi olan aileyi belirtmek için kullanılır.

Türk Dil Kurumu'nda kut kelimesinin anlamı şu biçimde tanımlanıyor:

1. Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç.

2. Mutluluk.

3. İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket.

Kut, kısaca ülke yönetiminde sahip olunan güç, liderlik, yaratıcılık ve yetenek anlamlarına gelmektedir. Saadet baht ve mutluluk anlamlarına gelmektedir. Yetkilerin Tanrı tarafından verilmiş olması hem adaleti sağlama noktasında itici bir mekanizma oluşturmakta hem de hükümdarı kutsallaştırmaktadır.

Kut inancı, Türk devletlerinde başta olan insanların, kendilerine bu görevin Tanrı tarafından verilmiş olduğu inancı.

Herhangi bir kişinin yönetici olmayı hak etmesi için Tanrı’nın ona kut vermesi gerekir. Türk yönetim felsefesinde Göktengri’den gelen kut, yöneticilerin yönetmiş oldukları toplum üzerinde âdil bir yönetim tarzını ortaya koymaları için vermiş olduğu geçici bir yönetim yetkisidir. Başarılı olmayan, sorunları çözemeyen kağan Tanrı tarafından kendine verilmiş olan kutu kaybetmiş sayılır. Kutu alınmış olan kağanının Türk Milletini yönetme hakkı yoktur. Kağanın almış olduğu kut, onun sezebilme, hissedebilme, anlayabilme, kavrayabilme ve toplumu yönetebilme yeteneğini canlı tutar. Kut’un hakkını vermenin temel ölçüsü ise kağanın bilgeliğidir.

Eski Türklerde Kut İnanışının Özellikleri

Kut inanışının özelliklerinden birisi ülke yönetiminde söz hakkına sahip olan liderler savaşlar da ölümden dönmektedir. Tanrı tarafından korunmaktadır. Savaşlarda başarıya ulaşan, ülkesini onurlandıran liderlere tanrı tarafından kut verildiğine inanılmaktadır. Savaşlarda yenilen liderlere Tanrının kut vermediğine inanılmaktadır.

Kut anlayışına göre hükümdar ve ailesinin kanı akıtılamaz. Çünkü bu kan kutsaldır. Bu sebeple idama mahkum edilen yöneticilerin kanı akıtılmaz. Bunun yerine boğularak öldürülmüşlerdir. Kutlu bir aile olan hükümdar ailesinin kanı kutsaldır. Akması ülke yönetiminde uğursuzluklara sebep olmaktadır.
Liderlerin kutu kendisi daha doğmadan evvel gökyüzünden gönderilmektedir.

Hükümdar çocuklarının aldıkları eğitim çerçevesinde göstermiş oldukları ilk başarıda kut sahibi olduklarına inanılır. Ayrıca verilmiş olan bu kutun Tanrı tarafından alınması felakettir. Ülkenin başına gelen felaketler ve yenilgiler buna bağlanmıştır.