Erdoğan seçim manifestosunu açıkladı…

O manifestoda neler söylemişti?

Hatırlayalım…

“Dün olduğu gibi bugün de demokrasiden, özgürlükten, hakların serbestçe kullanılmasından yanayız. Yarın da öyle olacağız.

Biz milletin egemen olduğu tam bağımsız, tam demokratik ve müreffeh Türkiye istiyoruz
Ahdim olsun ki; yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak.
Yerli otomobil ve savunma sanayii alanındaki projelerimiz süratle hayata geçecek.
Faizler, enflasyon ve cari açık düşecek
Kanal İstanbul ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi büyük projeler mutlaka hayata geçecek.
İstanbul’daki yeni havalimanımız bu yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızda hizmete girecek.
El birliğiyle Türkiye ekonomisini büyütecek ve dünyaya markalar sunacak küresel bir güç haline getireceğiz.
AK Parti yürüyüşüne başladığımız günlerde 3-Y olarak adlandırdığımız yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele etmek, en önemli hedeflerimiz arasında olmaya devam edecektir.”
*

Peki muhalefet ne diyor?

“Sarayı yıkacağız…

Külliye’yi dağıtacağız…

Uçakları, arabaları, binaları, köprüleri

ne var ne yoksa herşeyi satacağız…

Erdoğan’ı devireceğiz…

Tüm izlerini sileceğiz…

Yanında kimler varsa ezip geçeceğiz…

Topuna bu ülkeyi dar edeceğiz.”

Sanırsınız ki seçime değil, başka bir ülkeyi fethe gidiyorlar…

Söylemler hep Erdoğan nefreti üzerine…

Ama, ülkeyi biz daha iyi yönetiriz adına

insanı heyecanladıracak projeler,

dahiyane fikirler,

sorun çözücü somut öneriler yok…

Sadece Erdoğan’a öfke ve düşmanlık var.

Adı ister Meral, ister Kemal, ister Muharrem olsun…

Yeter ki, tek maddelik bir manifestomuz olsun.

O madde de; Erdoğan’ı yok etmek olsun.

***

MANİFESTODA ŞU DA OLSAYDI ŞAHANE OLURDU

Ahdim olsun ki;

Sadece sadakat değil,

her işte, her mevzuda, her alanda

önceliğimiz, her daim “ehliyet ve liyakat” olacaktır…

***

MARAL ABLAYI UNUTMADIM

Dün KK’dan bahsetmiştik, bugün birazda Meral Hanımdan bahsedelim…,

Yalnız gıdım gıdım gidelim…

Havsalayı yavaşça, tazeleyerek girelim…

Siyasette herkese atar yapan, ahlak, doğruluk, demokrasi adına siyasi ayar veren Maral Abla’nın,

8 ay süren İçişleri Bakanlığı döneminden bir kesitle start verelim…

3 Kasım 1996 tarihinde Türkiye’yi sarsan Susurluk kazası sonrası İçişleri Bakanlığı’ndan istifa eden Mehmet Ağar yerine Akşener geçti.

Doğru Yol Partisi’nde Tansu Çiller’e yakın isimlerden biriydi. Kendisinin sadece genel başkanı değil, aynı zamanda Tansu ablasıydı. Ülkenin o dönemki Başbakanı Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller çiftinin Antalya Beldibi’ndeki hazine arazisinde lüks otel inşa etmesini, gelirin şehit annelerine aktarılacağını ilan ederek savundu.  Ancak peşinden lüks otelin işletmesinin Bursalı bir işadamına verildiği ortaya çıktı. PKK lideri Abdullah Öcalan için ‘Ermeni dölü’  dedi, peşinden bu sözleri nedeniyle özür diledi ve “Ben Türkiye’de yaşayan Ermenileri değil, genel olarak Ermeni ırkını kastettim” cümlesi ile daha büyük bir skandala imza attı. ( 3 kasım 1996 tarihli Akşener İçişleri Bakanı iken başlıklı köşe yazımdan)

Devamı daha sonra…

***

24 HAZİRAN’DA HANGİNİZ TAMAM DİYECEK?

Sosyal medya platformu twitter’da bir tamam geyiği başladı…

Bu geyiği muhalefet liderleri hemen satın aldı…

Firari Fetöcü’ler iştahla üstüne atladı…

HDP, bodoslama daldı…

Fettullahçı ve PKK’lılar binlerce bot hesaplarıyla sanal alemde alem yaptı.

Bu geyiğe “Devam” sloganı ile karşılık vermek isteyen hesaplar twitter tarafından perdelendi.

“DEVAM” tagı twitter tarafından listeden kaldırıldı.

Sonra anlaşıldı ki, ittifakın yelpazesi sosyal platformlara kadar genişlemiş.

Neyse?

Ben asıl neyi merak ediyorum biliyor musunuz?

24 Haziran akşamı,

kimin “devam” edeceği bellide…

Kimler “tamam” diyecek?

Bunu merak ediyorum.

Az sabır!

42 gün kaldı.