Ak Parti hükümetlerinin Milli Eğitim'de övüncü olan uygalamalarından birisi de ücretsiz ders kitapları. Kendisi de eğitimci olan yazarımız Mustafa Süs bir yaraya parmak bastı ve son yazısında, ''kitap bedava ama kullanan yok! Yardımcı ders kitapları ücretle temin ediliyor. Öğrenciler devletin verdiği ücretsiz kitapla değil, parayla alınmaya zorlandıkları yardımcı kitaplara yönlendiriliyor'' dedi. Yazısının başlığını da kinayeli bir uslüpla ''Ücretsiz kitap pahalıya mal oluyor!'' diyerek yayınlayan yazarımız, ''Ücretsiz kitabı kullanan öğretmen de yok öğrenci de yok. Bunun herkes tarafından bilinmesi işi daha da tuhaf hâle getiriyor. Hem herkes biliyor bunun işlevsiz olduğunu hem de bu garabet devam ediyor.'' diyerek ilginç bir iddiayı seslendirdi.

İşte ücretsiz kitapların millete ne kadar pahalıya mal olduğunu yazan Eğitimci Mustafa Süs'ün ilgili yazısı... 

Ücretsiz kitapların millete ne kadar pahalıya mal olduğunu bilmeyen yok galiba.

AK Parti iktidara geldiği ilk yıllarda popülist politikaya hiç tamah etmemişti.

Seçim meydanlarında ''Biz il olmak istiyoruz!'' pankartı açan vatandaşa Erdoğan,

''Biz her isteyen ilçeye il sözü vermeyeceğiz, o yanlışa düşmeyeceğiz.'' deyip milyonların sevgisini kazanmıştı.

Aksa Halkaları grubu Kudüs’e ulaştı Aksa Halkaları grubu Kudüs’e ulaştı

Ama son dönemlerde o meşhur popülist politikaya yenik düşüldü maalesef.

Emeklilikte yaşa takılanlar sorunu da sırf bu yüzden tüm milletin başına bela oldu.

Sorun çözüldü değil aksine sorun çözülmedi.

Ücretsiz kitap olayı da öyle.

İlk başta çok güzel bir proje gibiydi.

Ama her veli hak etmiyordu bunu.

Sadece belirli bir gelirin altındaki insanlara verilmeliydi ücretsiz kitaplar...

Eşit olan her şeyin “adil” olmadığı, bir kez daha ortaya çıktı.

Ücretsiz verilen kitaplar gerçekten pahalıya mal oldu.

Özel okul öğrencisine de devlet okulu öğrencisine de ücretsiz kitap vermek hiçbir şekilde izah edilemezdi, izah edebilen de yok zaten.

Bu, işin toplumsal ve adalet boyutu.

Bir de işin işlevsel boyutu var.

Ücretsiz kitabı kullanan öğretmen de yok öğrenci de yok.

Bunun herkes tarafından bilinmesi işi daha da tuhaf hâle getiriyor.

Ne muhalefet karşı çıkıyor buna ne iktidar kanadından bu yaraya neşter vurmaya çalışan biri var.

Ücretsiz kitap basarken para kazanan özel yayınevleri haricinde kimsenin ücretsiz kitaptan memnun olmadığı ortada.

''Devlet bize ücretsiz kitap dağıttı, helâl olsun!'' deyip oy veren de yok.

Peki niye bu sorunu çözmeye çalışan yok?

Bakanlık yardımcı kaynak sorununu çözemiyor.

Özel yardımcı kitaplar okutuluyor okullarda.

Madem öyle, madem devlet kitaplarının içi boş, e gidin yardımcı kitapları ders kitabı diyerek okutun. Öyle değil mi ama? Ya da ÖSYM'ye verin yetkiyi soruyu hazırlayan kitabını da çıkarsın...

Herkes ücretli kitap alıyor ama devlet ücretsiz kitap dağıtıyor!

Bu nasıl bir saçmalık, Allah aşkına?

Bir kişi de çıkıp bu garabete son verelim demiyor!

Bir mantıklı açıklaması var da biz mi bilmiyoruz?

Sınavlarda sorulan soruların altyapısı devlet kitaplarında yok deniliyor...

Ya bu tezi çürütün ya da gereğini yapın!

Ücretsiz kitaba harcanan parayla neler yapılmaz ki?

Bu soruna kafa yoracak insanlara ihtiyacımız var!

Böyle giderse ne özel ders verenler bitecek ne dershaneler ne de yardımcı kitap satanlar.

Herkes hâlinden memnun gibi ama olan milletin cebinden çıkan paraya oluyor.

Ha bir de kitapların içeriği var ki...

Neresinden tutarsak tutalım elimizde kalıyor...

Ücretsiz kitap dağıtmak neye benziyor biliyor musunuz?

Sabah kahvaltıya müthiş bir sofra hazırlıyorsunuz, sofrayı hazırlayan da ev halkı da varsa misafir de sofradaki yiyeceklere ayıp olmasın diye birkaç çatal batırıyor sonra herkesin gözü önünde o sofra çöpe atılıyor...

Olay bu kadar net!