Varna Savaşı ne zaman yapılmıştır? Varna Savaşı ne zaman yapılmıştır? Nedenleri ve sonuçları nelerdir?

Osmanlı ve Haçlılar arasında yapılan Edirne-Segedin Anlaşması sonrası 2. Murad'ın tahtı oğlu 2. Mehmed'e bırakarak Manisa'ya çekilmesi, Haçlıların anlaşma şartlarını beğenmeyerek ve 12 yaşındaki 2. Mehmed'in tahta çıkmasını da fırsat bilerek Osmanlı'ya karşı savaş ilan etmiştir. 

Papalık emriyle ve çocuk yaşta tahta çıkmasını bir fırsat bilen Macar Kralı Władisław ve orduların başkomutanı Hunyadi Janos, Eflak Voyvodası II. Vlad, Papalık kurumun elçisi Kardinal Cesarini’ne ek olarak Burgondiya, Venedik ve Dubrovnik ‘de bu orduların içindeydi.

Macarlar 4 Ağustos 1444 yılında Osmanlılara karşı savaş ilan ettiler.

Bu sırada paşalar arasında fikir ayrılığı da iyice belirmişti. II. Mehmet taraftarı olan Paşalar Macarlılara karşı ordunun başında II. Mehmet olmasını ve olası savaşta düşmanları yenmesi durumunda başta Çandarlı olmak üzere diğer vezirlerinin tarih sahnesinden silinmesi anlamına geliyordu. Ancak burada herhangi bir şansa bırakmak istemeyen Çandarlı Halil Paşa derhal bir mektupla II. Murad’ın Edirne’ye gelip orduların başına geçmesini istedi. Savaş divanında Halil Paşa II. Murad’ı savaşa davet ettiğini ve meselenin liderliğini onun üstlenmesi gerektiğini söyledi.

Bu durumda daha fazla diretmenin gereksiz olduğunu düşünen II. Mehmet:

Tansu Çiller'den Cavit Çağlar'ın ''memur aylıkları'' iddiasına yalanlama! Tansu Çiller'den Cavit Çağlar'ın ''memur aylıkları'' iddiasına yalanlama!

“Tiz babama haber edip ve her nice mümkün ise babamı getirin ki o küffar üzerine gitmek lazım lazım geldi. Amma bu Edirne yalnız olmaz. Birimiz burada oturup ve birimiz gitmek gerekir.” dedi. (Bolat, 2020, s. 108)

Bu cümlede anlamamız gereken iki şey var. Ya II. Mehmet ordunun başında olacak ve Edirne’de olacak kişi II. Murad ya da II. Murad ordunun başında olacak ve Edirne’nin savunmasını II. Mehmed olacaktır. II. Mehmed, Kassabzade Mahmud Paşa’ya nameyi eline vererek Bursa’da oturan II. Murad’a verilmesini ve derhal Edirne’ye gelmesini emretti.

Ancak II. Murad devlet adamlarına küskün olduğu için ilk başta bu durumu kabul etmez. Kassabzade burada bir hamle yaparak bu savaşın arkasında Bizans Devleti’nin de olduğunu belirtmesi üzerine ikna oldu. II. Murad Edirne’ye gitmek için yola revan oldu. 

Burada aslında II. Mehmet’in “ Eğer padişah sen isen, devletimizi müdafaa etmek için gelin ve eğer padişah ben isem, sana emrediyorum, derhal ordumuzun başına geçin ve emrime itaat edin.” Cümlesini kullanıldığı pek mit gibi olsa da Kemalpaşazade’nin 6. Defterinde doğrusu şu şekildedir;

“Eger bu diyarun şehriyarıysan gel vilayetüni himayet eyle ve raiyyet olmağa rağbet itdün ise anun hükmüni riayet eyle; Sultan-ı zamanun da davetine icabet idüp emr-i vacibü’l kabüline itaat eyle”   (Bolat, 2020, s. 109) (Yılmaz, 2018, s. 85)

Savaşın gelişmesi:

Osmanlı ve Haçlı orduları bugünkü Bulgaristan'ın Varna kenti yakınlarında karşılaştılar. Osmanlı ordusunun sağ kolunu Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa ve sol kolunu Rumeli Beylerbeyi Hadım Şehabettin Paşa kumanda ediyorlardı. II. Murat, kaide üzere merkezde yeniçerilerle beraber yerini almıştı. 

Muharebe başlar başlamaz János Hunyadi Osmanlı ordusunun Karaca Paşa kumandasındaki sağ koluna hücum ederek bu kolu geri çekilmeye zorladı. Sol kanada yüklenen Eflak kuvvetleri ise bu kanadı bozdular ve hatta yandan padişahın bulunduğu ordu merkezine doğru yürüdüyseler de püskürtüldüler. Ordunun gerisinin tahkim edilmemesinden dolayı bu kısım tehdit edildi. Sağ ve sol kollar dağılmış olduklarından ordu merkezinde yalnız padişah, maiyeti ve kapıkulu kuvvetleri kalmıştı.

Osmanlı ordusunun sağ ve sol kollarının bozulduğunu gören Kral I. Ulászló, János Hunyadi'nin uyarılarını dinlemeyerek Leh kuvvetleriyle birlikte Osmanlı ordusunun merkezine ve padişahın üzerine hücum ederek sancakların bulunduğu yere kadar geldi. Yeniçeriler şiddetle savunmada bulundular ve merkezden içeri giren düşman kuvvetlerini çevirdiler. Bu sırada Timurtaş adlı yeniçeri kralın atının ayağına balta ile vurarak atı ve kralı yere düşürdü. Kralın düştüğünü gören yayabaşı Koca Hızır derhal koşarak kralın başını kesti ve bir mızrağın ucuna takarak II. Murad'a götürdü. Bunu gören koalisyon kuvvetleri bozulup kaçmaya başladılar.

Bu sırada Osmanlıların sol kanadını çevirmekte olan János Hunyadi süratle yetişerek vaziyeti düzeltmeye ve kralın ölüsünü almaya ve "biz kral için değil dinimiz için savaşmaya geldik" diye askeri cesaretlendirmeye çalıştı ve hattâ bir iki hamle daha yaptıysa da kralın katlini duyan Türk kuvvetlerinin dönerek kuvvetin arttığını görmesi üzerine kendi kuvvetini toplamaya muvaffak olamamış ve kralın katli duyularak haçlı ordusunda genel bir panik meydana gelmiştir. Bunun üzerine János Hunyadi'de Leh kuvvetlerinden kurtulanları alarak kaçmış ve Sultan Murat'ın muharebe meydanını terk etmemesi bu büyük başarının elde edilmesine sebep olmuştur.

Savaşta Osmanlı tarafından Anadolu Beylerbeyi Karaca Paşa, Haçlı ordusundan ise Kral I. Ulászló ile Edirne-Segedin Antlaşması'nın bozulmasında birinci derecede etkili olan Kardinal Julian Cesarini ölmüştür.

Varna Savaşı'nın sonuçları nelerdir?

Bu savaşla birlikte gücüne güç katan II. Murad hem saygınlığı kazanmış, hem de ileri de yapılacak olan II. Kosova Savaşı ile birlikte oğlu II. Mehmed ’in İstanbul’u kuşatırken hiçbir Haçlı Seferi’nin olmayacağını temin etmiştir. Bu zaferle 1439 Floransa Görüşmeleri’nin hükmü kalmamıştır, Bizans’ın da son ümitleri tükenmiştir.

Katolikler birleşmemiş ve İstanbul’u 29 Mayıs 1453 yılında kaybetmiş olacaklardır. Tarihte Kanuni Sultan Süleyman devrinin hazırlayıcısı I. Selim deniliyorsa aynı şekilde Fatih Sultan Mehmet devrini hazırlayan padişah II. Murad dönemidir. Çünkü Fatih tahta çıktığında ilk işi İstanbul’u fethetmek politikasına başladı. İstanbul Kuşatması (6 Nisan’dan 29 Mayıs 1453) sırasında hiç bir Avrupa ülkesi Bizans İmparatoru’nun yardımına gelmemiştir.

Bunun nedeni de Varna Savaşı ve II. Kosova Savaşı’nın neticesidir.