Prag Baharı nedir? 

Prag Baharı, 5 Ocak 1968 tarihinde başlayan ve Çekoslovakya'nın politik olarak liberalleşmeye çalıştığı bir dönemdir. Alexander Dubček'in iktidara gelmesi ile başlayıp aynı yıl 20-21 Ağustos gecesi Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı müttefiklerinin (Romanya hariç) ülkeyi işgal etmesi ile sona ermiştir.

Nisan ayında Dubček, liberalleşme politikasının ilk adımlarını attı. Bu politika basının özgürleştirilmesi, tüketim maddelerine önem verilmesi, hatta daha demokratik ve çok partili bir hükûmet kurulması gibi değişik ve önemli düzenlemeler içeriyordu. Bu çerçevede federal bir anayasa yazılarak Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti'nin eşit iki ulusa bölünmesi de tasarlanmıştı.

Ancak tüm bu olan bitenler özellikle Sovyetler Birliği'ni rahatsız etmişti. Prag baharının diğer doğu bloğu ülkelerine yayılmasını istemiyordu. Haziran sonlarına doğru başlayan Sovyet ve Varşova Paktı'na bağlı müttefik devlet askerlerinin Çekoslovakya'ya girme hareketleri, Ağustos ayında yapılan müzakerelerden bir sonuç alınamayınca 20-21 Ağustos gecesi Çekoslovakya'nın işgal edilmesi ile sona erdi. İşgal sırasında 5.000 - 7.000 civarında tank ve sayısı 200.000 - 600.000 arasında değişen asker Çekoslovakya'ya girdi. Prag'da halk tankların ilerleyişini engellemeye çalıştı fakat başarılı olamadılar. Yer yer siviller ve Varşova Paktı'na bağlı askerler arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmalar sırasında 72 Çekoslovakyalı öldü ve yüzlercesi de yaralandı. İşgalin sonucu olarak yaklaşık 300.000 civarında insan Batı ülkelerine göç etmek zorunda kaldı. Dubçek tutuklandı ve 1970'de Ankara'ya sürüldü.

İşgalin bilançosu

Çekoslovakya ordusuna karşı koymama emri verilirken Dubçek, halkına güç kullanmama çağrısı yaptı. İşgal sırasında 5.000 - 7.000 civarında tank ve sayısı 200.000 - 600.000 arasında değişen asker Çekoslovakya'ya girdi.

Çatışmalar sırasında 72 Çekoslovakya vatandaşı hayatını kaybetti ve yüzlercesi de yaralandı. İşgalin sonucu olarak yaklaşık 300.000 civarında insan Batı ülkelerine göç etmek zorunda kaldı.

Dubçek tutuklanarak Moskova’ya götürüldü ve daha sonra halkın başlattığı direniş sayesinde serbest bırakılarak ülkesine geri dönmesine izin verildi.

Prag'a döndükten sonra durumu zayıflayan Dubçek'in yardımcıları görevinden uzaklaştırıldı. Kendisi de Nisan 1969'da parti birinci sekreterliğinden alınarak Federal Meclis başkanlığına getirildi. Ocak 1970'te Türkiye'ye büyükelçi olarak tayin edildi. Aynı yıl Partiden ihraç edilerek Prag'a geri çağrıldı.