Yeni yılın ilk sabahında, ilk ışıklarında insanımız Galata köprüsü ve civarındaki camilerde sabah namazını eda ettiler. Topluca kılınan namazdan sonra, önceden ilan edildiği üzere, Galata köprüsü civarında buluşmak üzere, miting alanına doğru yürüdüler. On binlerce insan sloganlar atarak, miting alanını doldurdu. Bu insanların orada buluşmasına neden olan sebep, son zamanlarda şehit olan askerlerimiz vesilesi ile teröre lanet ve şehitlerimizi anma amacı var idi. Gazze' de yapılan soykırım ve israile lanet amaçlı idi. İnsanalar öfkeli idi. Bir yanda kırk yıldır batılı devletlerin maşası olan ve Ülkemizde binlerce insanı şehit eden terör örgütü ve yaptığı eylemeler. Bir yanda bebek katili israilin yaptığı katliam. Evet bu Ülkenin zirvesi, israil terör devletidir, diye tüm dünyaya haykırdı. O halde bizlerde yapılan bu mitinglerle Devletin fikrine desteğimizi açıklamak zorunda idik. Öbür yanda terör ile yapılan mücadele amansız bir şekilde devam etmektedir. TSK güçleri sınır ötesinde ve yurt içinde bu mücadeleye canları pahasına, Vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak adına mücadele etmektedirler.
Bütün bu olaylar gerçekleşirken sivil toplum örgütleri yaşanan bu gerçeklikleri göz önünde bulundurarak, böyle mitinglerle olayın tüm dünyaya duyurulmasına katkı vermek istemektedirler. Halkın her zaman duyarlı olmasının da gerekliliği için, uyarıcı görevini üzerlerine almaktadırlar. Yeni yılda tüm insanlığın ilk saatlerinde uyuduğu bir anda, uyanık birilerinin olduğunu hatırlattılar. Mitinge toplumun her kademesinden insan katkı verdi. Katılımcılar içerisinde her guruptan insan vardır. Bu da olayın geniş tabanlı olduğunun delilidir. Bazıları hazmedememiş olsalar da durum bundan ibarettir.
Bu amaçla yapılan miting tüm Dünyaya bu mesajı bir kez daha hatırlattı.
İşin üzücü tarafı içimizde bulunan bazı insanlarımızın bu duyarlılığı taşıyan insanlara karşı yaptıkları anlamsız tavır ve davranışlardır.
Evet bu temenniler, Slogan olarak kalmasın...
Eskilerin güzel bir değerlendirmesi vardır.’’ Bizim mevziden attığımız her ok düşmanadır. Eğer dostumuza değdi ise biz de yanlış yoktur . Dost yanlış, Mevzidedir... ‘’
Değerli dostlarımız. Bu değerlendirmemizde eğer haksız olduğumu düşünüyorsanız, o zaman; belki de benim olduğum yerden olaylara bakmadığınız içindir...
Vatan sevmenin sağı solu olmaz. Yüreği olur... Sevdası olur... Bağlılığı olur. Sloganlar; Vatan Sana Canım Feda… Şehitler Ölmez… Vatan Bölünmez… Evet tüm kalabalık bu sloganlarla şehitleri andılar. Hatta son günlerde şehit olanların isimleri okundu.
Neden Önemlidir? Çünkü insanlar bu uğurda en kıymetli şeyini verirler. Can feda ederler. İnançları gereği Şehit olurlar… Bu çok yüksek bir makamdır. O makama erişmek için insanlar gözlerini dahi kırpmazlar…
Bu Ülkede yıllardır. YPG'lisi PKK'lısı, FETÖ’cüsü Kandil destekleyicisi, hepsi birleşerek Katiline aşık olmuş bir toplum oluşturmanın derdine düştüler... Çünkü arkalarında dış güçler var.
Bakınız bu sürecin başlangıcı 17-25 Aralık FETÖ terör örgütünün hamlesi ile başladı. 15 Temmuz Darbe girişimi ile taçlandırdılar... Olay sonrasında birbirlerini iyi tanıyıp bir birlerine destek vermeye başladılar.
Tarih bunları kayıt altına aldı. Her platformda desteklerini açık etmeden geri durmadılar. Selam göndermeyi unutmadılar. Devlet üzerlerine hamle yapınca, o hamleleri değersizleştirmek için, cıvıtmak adına yorumlar yaptılar. Hatta daha ileri gittiler. Askeri, Devleti, sivilleri vurdu diye, töhmet altında bıraktılar. Öyle bir bakış açısı yakaladılar ki; Vatan evladını, güvenlik güçlerini, şehit edenleri görmediler. Bölgeye yardıma, yatırıma gidenlere saldıranları görmediler. Akıl tutulması ötesi bir duruma düştüler…
Terör ise, körpecik, gencecik bedenleri ile, savunmasız şekilde oraya hizmete giden eğitim, öğretim için insanları öldürmekten geri durmadılar. Şantiyeleri bastılar. İş makinalarını yaktılar…
Bu suçları işleyen insanlara, tutuklananlara, Devlete hakaret edenlere arka çıktılar... Devlete ihanetle suçlananların görevlerden atılmasını kabul etmediler! Hatta iktidar olurlar ise, KYK ile atılanları görevlerine iade edeceğiz, dediler.
Bu Coğrafyasının haritasını bilmeyen, halkın değerlerine sırtını dönmüş, inancı ile alay eden, Milli değerlerini yok sayan bir gurup insan ise, adları, sıfatları ne olursa olsun. Bunlara destek vermekten geri durmadı. O nedenle, Kimi zaman kendini aydın sananlar, sanatçılar, akademisyenler, dernek yöneticileri, hep sinir uçlarımızla oynadı... Halkı aşağıladılar. Küçümsediler... Hor gördüler...
Çünkü onlarda biliyorlardı ki, Bu Ülkeyi bazı şeylerle meşgul etmek gerekir. Bunların başında Ekonomi gelir. Ekonomiyi salladın mı Türk Milletini bölersin! Hamleleri ve taktiği ile bugünlere geldik...
Eskiden Darbelerle Muhtıralarla yemlendiler şimdilerde ekonomiden yemleniyorlar ...
Bugün gelinen noktada, Göklerde Kızıl Elmalar, İHA’lar, SİHA’lar uçarken; Savunma Sanayii mesafe kat ederken, bu yatırımları ciddiye almayan yok sayanları unutmayalım. Heykel yapma çabasındaki bu insanlara varılan noktayı anlatmak zordur. Yapmış olduğunuz her ileriye dönük hamle, onlar için anlamsızdır. O nedenle, Hasta hane, yol, köprü, gibi hizmet alanları onların umurunda değildir. Amma Ülkenin her şehrine yapılan hava alanlarını kullanmaktan geri durmazlar.
İşte içimizi acıtan soru. Üstelik kimi zaman bu yanlışı yapanlar, Devletin imkanları ile beslenenlerdir. Yani Devlet memuru, siyasetçi, basın mensubu, sanatçı…
Hatta daha ada ileri giderek Tehdit dilini kullanmaktan geri durmazlar. Çünkü Dış güçlerin kendilerinin yanında olduğunu bilirler. Hatta Ülke yönetimini onlara şikayet ederler.
Daha dün eski bir siyasi partinin yöneticisi kendi zamanında bir yayıncı kuruluşa parasal yardım yapıldığını söylemektedir. Ne için? Kendi politikalarının reklamının yapılması için…
Tilkiyi elinle beslersen tavuğunu koruyamazsın. Neymiş! Efendim Tek adam idaresini istemiyorlarmış. Çünkü senelerce koalisyonlarla yönetilen ülkemizin yaşadığı sıkıntıyı en iyi onlar bilir. Çünkü, o sıkıntılı günler onları rahatsız etmez.
Bu anlamda Halkın siyasi tercihine saygı duymazlar. Hatta oy verenleri ile alay ederler. Küçük düşürmeye çalışırlar.
Bakın şimdi. Demirtaş'a özgürlük isteyen kim? Hep beraber duyduk…
Yeni mi duydunuz. Evet unuttunuz her halde, hatta bazıları bu siyasi söylemi seçim meydanlarında insanlara vaat olarak söylemediler mi?
Böyle olunca bir siyasi partinin sorumlusu çıkarak, Böyle bir günde Birilerini özgür bırakmazsanız, bu olaylar devam edecek, mesajı vermektedir. Bakın meydan okumaya...
Şimdi bu söylemleri dillendirenlere destek verenler, beraber yol yürüyenler, hangi yüzle Şehitlerimize Rahmet Diliyorlar! Şehitlerin yakınlarına baş sağlığı mesajı gönderiyorlar. Onları şehit eden kim?
Bu arada Tüm Şehitlerimize Allah Gani Gani Rahmet Eylesin Mekanları Cennet olsun…
Bari Devlet desteği bu tür insanlardan kesilsin. Tescillenmiş Devlet düşmanlarına resmi olarak verilen destekleri kesmek bu kadar zor mu? Bunu anlamakta zorlanıyorum…
Diğer taraftan israile lanet okuyan sloganlar atıldı. İnşallah Dünya bu isyana kulaklarını tıkamaz. Orada yaşananlar her gün TV ekranlarında sunulmaktadır. Savunmasız insanlara yapılan bu vahşeti tanımlayacak bir ifade yoktur. Yüreği yanan halkımız, bir şey yapamamanın sıkıntısı ile kendisini miting alanlarında bulmaktadırlar. Belki en cılız tepki sayılabilir. Ancak, bunu dahi hissetmeyen insanlara göre, bir adım öndedirler. Dünyanın bu konuda daha ciddi adımlar atabileceğinin bilincindedirler. O nedenle şikayetlerini dile getirmektedirler. Dünyanın her yerinde buna benzer mitingler yapılmaktadır.
Çünkü orada yaşanan bir vahşettir. Gözleri o kadar dönmüş ki, kendi vatandaşlarını, kendi askerlerini öldürmektedirler. Masum sivillerin bedenlerinden yaralanmanın hesaplarını yapmaktadırlar. Karşılarında savaşan Hamas savaşçılarına karşı elde edemedikleri başarının hıncını sivil insanlardan çıkarmanın derdindeler. Bu bir savaş suçudur, dememize gerek yoktur. Zaten bu terör devletinin yaptığı eylemlerin savaş suçu olduğunu bilmeyen mi kaldı?
Amma tüm dünya bu vahşete sessiz...
Evet, ALLAHIM MASUMLARA YARDIM ET... ONLARI KORU... Duaları yükseldi miting alanından... Çok uzaklardan da olsa bir çığlık, bir haykırış, yapılan zulme karşı çıkış, sesleri yükseldi semaya, eller o, özen ile dua için kalktı. Aminler kubbeleri doldurdu... Mazlumun sesi olmaya gayret gösterildi...
İşin özeti; Tüm beklenen terör devletinin yaptığı bu zulmün sona ermesi... Ülkemin topraklarında ise, son terörist yok edilene kadar mücadelenin devam etmesidir... Dualar... Dualar... Dualar...