Kurtulmuş, NATO Parlamento Başkanları Zirvesi dolayısıyla bulunduğu Belçika'nın başkenti Brüksel'de TOBB Brüksel Temsilciliğinde, Türk gazetecilerle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
NATO Parlamento Başkanları Zirvesi'nin verimli geçtiğini belirten Kurtulmuş, TBMM'nin Türkiye'nin tezlerini, duruşunu aktarmak için tüm uluslararası platformlarda varlık gösterdiğini, parlamenter demokrasinin dünya genelinde, dış politikada önemli araçlardan biri haline geldiğini söyledi.
NATO Parlamento Başkanları Zirvesi'nin ana gündemin "NATO'nun Avrupa'daki güvenlik gücünün artırılması ve Ukrayna'nın desteklenmesi" olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Türkiye olarak biz de burada farklılığımızı ortaya koyduk. Biz başından itibaren tereddütsüz, amasız, fakatsız Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunan ülkelerden biriyiz. İnsan haklarına saygılı bir şekilde bu sorunun çözülmesi için gayret sarf ediyoruz." dedi.
'HÜKÜMETLER ÇİFTE STANDARTI GERİDE BIRAKMALIDIR'
İsrail'in İran'a karşı hukuk tanımaz saldırılarının da kabul edilemez olduğunu belirten Kurtulmuş, saldırının sonlandırılması gerektiğini ifade ettiklerini aktardı.
Başta Batı olmak üzere tüm dünyanın Filistin meselesinde bir teste tabi tutulduğunu, hükümetlerin çifte standartları geride bırakması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "İsrail'in sürdürdüğü saldırılara karşı Avrupa kamuoyunda insanlık cephesi kurulmuştur. Batı ülkelerinde çok büyük bir toplumsal reaksiyon başlamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Terörsüz Türkiye" çalışmaları kapsamında Meclis'te kurulması planlanan komisyon ve bu sürecin bölgeye etkilerinin neler olacağına ilişkin bir soru üzerine Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye"nin sadece bir temenniden ibaret olmadığını vurguladı.
'TATİLE GİRMEDEN GRUBU KURUP ÇALIŞMALARA BAŞLARIZ'
Türkiye'nin ayaklarına 50 yıldır pranganın vurulduğunu, artık Türkiye'nin terör meselesini tamamıyla geride bırakması gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Millet olarak var olan aramızdaki kadim dostluğun, kardeşliğin ortaya çıkarılarak, Türk'ü, Kürt'ü, Sünni'yi, Alevi'yi birbirinden ayırmak isteyen ne varsa onların hepsini ortadan kaldırmamız lazım. Zaman, gerçekten birlik beraberlik zamanıdır." dedi.
Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyadaki halkların son 25-30 yıldır etnik ve mezhebi farklılıklar üzerinden birbirine düşman edildiğini anlatan Kurtulmuş, bunların hepsini bir kenara bırakarak aradaki dostluk ve kardeşliğin tamamıyla gönüllü bir birliktelik haline geldiği Türkiye'nin inşa edilmesi gerektiğini ifade etti.
Tarihi bir fırsatın yakalandığını ve bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Türkiye'nin çok büyük bir kısmında toplumsal bir desteğin olduğunu görüyorum. Bundan sonraki süreçte parlamentonun da devreye girmesi mecburidir. Parlamentonun üzerine düşen sorumluluklar var. Bunun için de en kısa zamanda, ümit ederim ki parlamento yaz tatiline girmeden evvel, grubu kurarak çalışmalarımıza başlarız." diye konuştu.
'NATO'NUN YENİ DÖNEME ADEPTE EDİLMESİ LAZIM'
Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgedeki savaş karşısında NATO'nun tavrının ne olabileceğine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, NATO'nun özellikle son zamanlarda karşılaştığı tehditlere yönelik ortak bir tepki vermeyi başaramadığını, bunun açıkça görüldüğünü söyledi.
NATO'nun dünyanın en kuvvetli ortak savunma mekanizması olduğunu ama hem harcamalar üzerinden hem kendini koruyabilecek alet, ekipman ve savunma stratejisini geliştirmek konusunda eksiklikleri bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, "En önemli eksikliği NATO'nun kurulmasını sağlayan küresel şartlar, bugünün şartlarıyla birebir aynı değildir. Dolayısıyla bu şartlar çerçevesinde NATO'nun da kendisini bu yeni döneme adapte etmesi lazım." dedi.
Kurtulmuş, NATO'nun, barışın nasıl tesis edilebileceğine ilişkin konular üzerine de yoğunlaşması gerektiğinin altını çizdi.