Türkrus'ta yer alan habere göre, "Batılı ülkeler ile yollarını ayıran Rusya ders almak için yönünü doğuya çevirdi. Çin erişilmez. Geriye Türkiye ve İran kalıyor." Bu tespit Rus Rosbalt haber portalı için bir değerlendirme kaleme alan Vitali Grankin'e ait.

Tahran'daki üçlü zirveye atıfta bulunan Grankin, Rusya'nın kendine yeni rol modeli aradığı iddiasında.

Grankin Rusya'nın bu ülkelerden daha fazla ürün, yatırım teknoloji veya bazen de sadece güzel sözler beklediğini dile getiriyor.

Grankin, hem İran'ın, hem de Recep Tayyip Erdoğan'ın batıyla ilişkilerinin iyi olmadığını, ancak yine de ayakta kalmayı bildiklerini hatırlatarak Rusya'nın bu iki modeli de takip edebileceğini söylüyor.

Türkiye ile ilgili şu değerlendirmeler yapılıyor:

"Türkiye son yarım yüzyılda bir ekonomik mucizenin gerçekleştiği yer. 1970'lerden itibaren ekonomi özgürleştirildi, özelleştirme yapıldı, yabancı yatırım çekildi ve Batı pazarları açıldı. İran zaten 1990'larda Türkiye'nin gerisinde kaldı. Gelişme, Erdoğan'ın iktidarının ilk on beş yılında da devam etti.

Başarının sırlarından biri, bir ayağı Batı'da, diğeri Doğu'da durabilmekti. Türkiye bir zamanlar NATO'ya bağımlıydı. Ve şimdi NATO, veto kaygısıyla Türkiye'ye bağımlı.

Sonuç olarak, Türkiye İran'ı neredeyse iki kez geride bıraktı.

Ama her mucizenin sadece bir başlangıcı değil, bir de sonu olduğu ancak son zamanlarda anlaşıldı. Türkiye ekonomisi zorda. Ülkede enflasyon patlaması yaşanıyor. Dış yatırımcılar zararda. Erdoğan, rasyonelin sınırında oynamaya alıştı ve şimdi onu aştı. Ancak tüm son şoklara rağmen, Türkiye ekonomisi açık, güçlü; İran'ın durgun, Batı karşıtı, izole ekonomisinden çok daha üretken olmaya devam ediyor."