Gül yüzlü, özgürlük bakışlı çocuk
Gördün mü Süleyman’ın asasını taşıyan hüthütü?
Sen niye ağlarsın çocuk?
Belkıs ki kaldırır eteğini ıslanmasın diye
Bak, binek atı geçiyor kubbenden Miraca doğru
Ağlama duvarı niye?
Golgotha tepesindeki çarmıh nerede?
Lut’un tuzu yakıyor genzimi
Ebrehe’nin postalları kimlere miras?
Kanla sulandığı için mi nemli toprak?
Kaç hurmada Anharların, Sıddıkların kanı var?
Sandım Lut gölü kan gölü olacak
Nebiler kokusu sarıyor her bir yanı
Bir hurma düşüyor avuçlarıma
Meryem şaşkınlığında ben
Süleyman mabedinin işçi cinleri
Kesiyor önümü
Adı çocuk, kimliği Müslüman
Mekânı Ortadoğu olunca
Kaderi ortada kalmak olan
Yeni Hanzalalar sırt dönüyor insanlığa
Bak, bir tepeye kondu güvercin
Adı Zeytindağı
Üç semavi dine kanat açmıştı
Ağzında zeytin dalıyla
Yalnız ve küskün bakıyordu biri
Sarı saçlarına kar yağacak sandım
Güven, Kanuni surlarında
Zaman, Abdülhamit’in saatinde
Yafa’da kaldı
1948’te kopan tufan
Tüm çocukları boğacak sandım
Gök şehri bekler bir Ömer terazisi
Yahut bir Eyyubi rüyası
Hele ki Yavuz sertliği ne çok beklenir şimdi