Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Ürdünlü mevkidaşı Ayman Safadi basın toplantısı düzenledi. Bakan Fidan, ''Tüm uyarılarımıza rağmen İsveç’teki Kur’an-ı Kerim saldırısını bir kez daha kuvvetle kınıyoruz. Karşılaştığımız sınamaların bir çoğu bildiğimiz gibi ortak. O nedenle Ürdün’le düzenli istişarelere önem veriyoruz. Aldığımız bir kararla bakanlıklar arası düzenli istişareleri başlatıyoruz'' açıklamasında bulundu.

İşte Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan satırbaşları:

İSVEÇ'İN PROVOKASYONLARI ENGELLEMEMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Türkiye ile olarak İsveç'teki Kuran yakma hadisesine tepki gösterdik. Bu kamsapda İİT olağanüstü toplandı. Dünyanın çeşitli çevrelerinden de bu olaya tepkiler geldi. Bu ne ilk ne de son olacak eğer nitelikli tepkiler olmazsa. İsveç'te bu tür olayların polis korumasında olması düşündürücüdür. İsveç güvenlik sisteminin provokasyonları engellemeye yetmeyen bir yapıda olması ve NATO'ya sorun açması bizi düşündürüyor. 

"Stratejik ve güvenlik değerlendirmesi itibarıyla İsveç'in NATO'ya üyeliğinin bir yük mü yoksa fayda mı getireceği konusu artık daha çok tartışmaya açıktır"

Adıyaman'da bir polis karakolda meslektaşlarına ateş açtı: 2 şehit Adıyaman'da bir polis karakolda meslektaşlarına ateş açtı: 2 şehit

"İSVEÇ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ"
Terörle mücadele konusunda İsveç'in adımlarını uygulamaya koymasını bekliyoruz. Brüksel'de bir toplantı daha olacak. İsveç tarafından terörle mücadele açısından yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz."

İsveç eğer gayretlerine devam ederse başka alternatif de mevcut. Kutsal değerlere hakaret edilmesine izin veren bir atmosfer olması, bunu engelleyecek bir mekanizma oluşturulmaması bizi daha çok düşündürüyor.

"İSRAİL'E SERT TEPKİ"
"Masum Filistinli kardeşlerimize yönelik baskınlar ve yerleşimcilerin saldırıları bir an evvel durmalıdır. Sükûnetin sağlanması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

TÜRKİYE İLE MISIR ARASINDA BÜYÜKELÇİLERİN ATANMASI
Türkiye ve Mısır bölgelerinde güçlü iki kardeş ülke. Bu iki önemli ülkenin birbirlerinden ayrı kalma lüksleri yoktur. Cumhurbaşkanlarının iradeleri ile birkaç yıl önce bir süreç başlatıldı. Doha'da iki Cumhurbaşkanı bir araya geldiğinde alınan kararlar kapasımda süreç ilerledi. Mısır ve Türkiye olarak karşılıklı büyükelçilerimizi atıyoruz. Artık önemli bir aşamayı geride bırakmış olduk. İlişkilerimiz büyük bir hızla ilerlemeye devam edecek.