Memur ve memur emeklilerinin 2024-2025 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirleneceği 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmeleri başladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın ev sahipliğindeki ilk toplantı 3 saat 15 dakika sürdü.

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, müzakerelerin ve sürecin hayırlı olması dileğinde bulundu.

BAKAN IŞIKHAN'DAN İLK DEĞERLENDİRME

Işıkhan, şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi 2019'da başlayan COVID-19 salgını tüm dünya ile birlikte ülkemizi de ekonomik ve sosyal yönden olumsuz etkilemiştir. Salgın döneminde kamu görevlilerinin çalışma saatlerinde esneklik sağlayarak uzaktan çalışmalarına imkan sağladık. Kısa çalışma ödeneği ile çalışanlarımızı ekonomik anlamda destekledik. Sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere kamu çalışanlarının fedakar gayretleriyle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ülkemize sağ salim getirilmesi, yine salgın döneminde tedavi imkanı sunulmayarak ölüme terk edilen kardeşlerimizin, ülkelerine, anavatanlarına, ambulans uçaklarla taşınarak tek kişilik odalarda tedavi ettirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücünü, etkinliğini ve vatandaşına verdiği değeri göstermektedir. Kriz olarak değerlendirilen salgın dönemi ve sonrasında sağlık ve sosyal güvenlik altyapımızın ne kadar güçlü olduğunu da test etme fırsatımız oldu."

Vedat Işıkhan, COVID-19 salgınının ortadan kalkmasının ardından Türkiye'nin Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsıldığını anımsatarak, devletin, 11 ilde dört bir koldan derhal harekete geçip, deprem nedeniyle yıkılan, zarar gören tüm altyapı ve üstyapıyı depreme dayanıklı ve uygun şartlarda yeniden inşa etmek üzere harekete geçtiğini anlattı.

Toparlanma ve normalleşme sürecine, kısa sürede uyum sağladıklarını kaydeden Işıkhan, "Ancak bunu kamu çalışanlarımızla, devletin vatandaşa hizmet götüren sizin gibi kardeşlerimizle başardık." diye konuştu.

"BÜTÇEDEN KAMU GÖREVLİLERİNE AYIRDIĞIMIZ PAYI ARTIRDIK"

Kamu personeli ve kamu personel sisteminin, ülkenin kalkınma ve büyümesindeki rolünün son derece önemli olduğunu vurgulayan Işıkhan, bu doğrultuda eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, din hizmetleri ve diğer kamusal alanlardaki kamu personel sayısını artırdıklarını belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, kamu çalışanlarını enflasyona ezdirmediklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Birlikte yönetim anlayışıyla karar mekanizmalarında daha fazla kamu personelinin yer almasını sağladık. Hükümetlerimizin iktidara geldiği 2002'de 2,5 milyon olan kamu personelimizin sayısı, bugün yaklaşık 5 milyonun üzerine çıkmış bulunmaktadır. Sadece niceliksel değil, niteliksel olarak da hem kamu personel sistemimizi hem de kamu personelimizi geliştirmeyi hedefledik. İktidara geldiğimiz günden bu yana milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayırdığımız payı da artırdık. 2002'de toplam personel giderlerinin bütçe içindeki payı yüzde 18 iken, bugün bu rakam yüzde 27'yi aşmış durumdadır."

"SENDİKALARIMIZI SOSYAL ORTAK OLARAK GÖRÜYORUZ"

Bakan Işıkhan, en düşük devlet memuru maaşında yapılan artışa da değinerek, "Son dönemde ise kamu görevlilerimizin aylık ve ücretlerinde toplu sözleşmede öngörülen aylık katsayı artışı ve enflasyon farkı ile yüzde 17,55 olan artışa ilaveten seyyanen net 8 bin 77 liralık refah payı artışı yaptık. 2002 yılında 392 lira olan en düşük memur maaşını reel olarak yüzde 266 artışla 22 bin 17 liraya çıkardık. En düşük devlet memuru maaşını temmuz ayında yüzde 86 oranında, 2023 yılında kümülatif olarak yüzde 141 arttırdık. Böylece, çalışan kesimi enflasyona ezdirmediğimiz gibi refah artışından ciddi oranda bir pay vermiş bulunuyoruz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, geleceğin güçlü, müreffeh Türkiye'sini kamu görevlileri ile inşa edeceklerini dile getiren Işıkhan, "Çağımızın modern insan kaynakları yönetimlerinin kamu personel sistemimizde de hayata geçirilmesi, ileri demokrasilerin katılımcı bir yönetim anlayışının vazgeçilmez unsuru olan sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmesi, bizim için çok önemlidir" görüşünü paylaştı.

Sendikaları, sosyal taraf olarak değil, sosyal ortak olarak gördüklerini aktaran Işıkhan, "Ülkemizi büyütmek ve refahını artırmak için sizlerle birlikte çalışıyoruz. Bu anlamda çalışma hayatımızın en önemli aktörlerinden biri olan kamu görevlileri sendikaları ve konfederasyonlarıyla yapacağımız, 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesi çalışmalarımızı, tarafları optimal düzeyde memnun edecek şekilde sonuçlandırmayı hedefliyoruz" sözlerini sarf etti.

"ÜCRET MAKASININ KAPATILMASI KONUSUNDA TOPLU SÖZLEŞMEYİ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORUZ"

Toplantı sonrası  Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın da yaptığı açıklamada “Ücret makasının kapatılması konusunda Toplu Sözleşmeyi fırsat olarak görüyoruz” dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, toplantının içeriğine dair açıklamalarda bulundu. Görüşme çerçevesinde, Toplu Sözleşmeyle ve genel olarak tekliflerine ilişkin bir çerçeve çizdiklerini dile getiren Yalçın, “Hizmet kolu tekliflerimize ilişkin bir genel bakış açısı sunduk. 11 hizmet kolumuzla beraber kamu işveren heyetine 7. Dönem Toplu Sözleşme’nin genel çerçevesini sunma fırsatı oldu ilk toplantı. Ve kamu işveren heyeti ve kamu görevlileri sendikaları heyeti temsilcilerinin bu anlamda ilk toplantısı sonuçlanmış oldu. Takvimi Sayın Bakan'la netleştirdik.” ifadelerine yer verdi.

"14 AĞUSTOS PAZARTESİ GÜNÜ KAMU İŞVEREN HEYETİ TEKLİFİNİ SUNMUŞ OLACAK"

Yalçın, 7. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri'ne ilişkin takvimi Bakan Işıkhan’la netleştirdiklerini söyleyerek, “Bakanlık bu konuda takvimin tüm içeriğini açıklayacaktır ama şunu net olarak bugün başlamış olduk. Hizmet kollarına ilişkin toplu sözleşme tekliflerinin tasnifiyle süreç devam edecek. Daha sonra genele ilişkin tekliflerin tasnifiyle ilerleyecek sonra hizmet koluna ilişkin tekliflerin müzakeresi devamında genele ilişkin tekliflerin müzakeresiyle sürecek. 14 Ağustos Pazartesi günü heyet geniş olarak bugünkü gibi tekrar bir araya gelecek ve kamu işveren heyeti teklifini sunmuş olacak. Devamında yine hizmet koluna ve genele ilişkin müzakereler muhataplarıyla sürecek” bilgilerini aktardı.

"17 AĞUSTOS PERŞEMBE GÜNÜ İKİNCİ BİR TOPLANTI YAPILACAK"

Yahudi iş insanı Doğan Kasadolu: Beni de onlar gibi öldürmek istediler Yahudi iş insanı Doğan Kasadolu: Beni de onlar gibi öldürmek istediler

17 Ağustos Perşembe günü ikinci bir toplantı yapılacağını sözlerine ekleyen Yalçın, “Orada da gene geniş bir şekilde tüm heyet bir araya gelmiş olacak. Peşinden müzakere süreci sürecek ve 21 Ağustos Pazartesi günü bu anlamda sürecin nihayete ereceği, 22 Ağustos Salı günü ise sürecin mutabakatla sonuçlanıp sonuçlanmayacağı konusunun netleşeceği bir zemin olacak. Eğer konu mutabakatsızlıkla sonuçlanırsa ve hakime kalırsa 23 ile 25’i arasında üç günlük konfederasyonun ve ilgili sendikaların düşünme süreci olacak. Başvuru süreci tamamlanmış olacak ve 26 Ağustos 31 Ağustos arasında da kamu görevlileri hakem kurulu eğer kendisine görev düşecekse o görevi yerine getirecek. 31 Ağustos itibariyle toplu sözleşme süreci tamamlanmış olacak.” açıklamasında bulundu.

ÖNCE HİZMET KOLLARI GÖRÜŞÜLECEK

Ağustos ayı boyunca sürecek görüşmelerde, memur ve memur emeklilerini yetkili konfederasyon olarak Memur-Sen temsil edecek.

Görüşmeler kapsamında, ilk olarak hizmet kollarının talepleri müzakere edilecek. Burada tarafların mutabakat sağlanmasının ardından, memur ve memur emeklilerinin genelini ilgilendiren taleplerin görüşülmesine geçilecek.

MEMUR-SEN ÜÇER AYLIK ZAMLAR İSTEDİ

7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi'ne dair taleplerini geçen hafta açıklayan Memur-Sen, 2024 yılı için üçer aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci üç ayda yüzde 35, ikinci üç ayda yüzde 10, üçüncü üç ayda yüzde 15, dördüncü üç ayda yüzde 10 artış istemiş, 2025 yılı için ise altışar aylık dönemler itibarıyla refah payı dahil birinci altı ayda yüzde 25 ve ikinci altı ayda yüzde 15 zam talep etmişti.