Bir Bilenle Bilge Nesil

Sendikaların kuruluş amacı bellidir. Her sendika kendisine üye olanların özlük haklarının iyileştirilmesi için mücadele eder.

Özlük haklarının yanı sıra üyelerine yol yordam gösterir, onlara rehberlik eder, onlarla birlikte sosyal faaliyetler düzenler, onların her türlü derdiyle hemdert olur.

Türkiye’nin en büyük sendikası olma özelliğini bünyesinde barındıran Eğitimciler Birliği Sendikası ise yukarıda saydığımız özelliklerin üzerine daha önemli işler de koyar.

Farklı bir mefkûresi vardır. Kadim medeniyetimizi yeniden inşa etme gibi bir gayreti vardır.

Sadece üyelerin haklarının korunması ve geliştirilmesi için sendika kuruluyorsa, diğerlerine ne gerek vardı, tek bir sendika ile yapılırdı bu işler değil mi?

Ama öyle değil.

Derdiniz, kaygınız, ulaşılması gereken bir hedefiniz ve kuvveden fiile geçme tasanız varsa farklı bir kulvarda olmanız icap eder.

İmam Hatiplerin, Kur’an Kurslarının önünün açılması için yapılan hak arama mücadelesinin başında Eğitim Bir Sen vardı. Hem de üye sayısının çok fazla olmadığı dönemlerdeydi. Nicelik olarak küçük, nitelik olarak büyüktü.

Başörtüsünün özgürlüğe kavuşmasında yine Eğitim Bir Sen vardı. Her ideolojiye mensup memurlar, istedikleri kıyafetle herhangi bir engele takılmadan işlerine gidiyorlarsa Eğitim Bir Sendikasının öncülüğünde başlatılan kılık kıyafet eylemi sayesindedir.

Filistin, Kudüs, Arakan, Afrika, Somali, Malezya, Bosna, Kafkaslar, Orta Asya…

Türk ve Müslüman coğrafyası dediğinizde, mazlum dediğinizde aklınıza neresi ve kimler geliyorsa Eğitimciler Birliği Sendikasının kalbi orada atar.

Ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim ve bilime dair yığınlarca sempozyuma ev sahipliği yapmıştır Eğitimciler Birliği Sendikası

Son beş yılda gençlere yönelik yaptıkları “Bir Bilenle Bilge Nesil” projesinden söz edeceğim.

Son günlerde gençlerin gidişatı hakkında kalem oynatmayan, söz söylemeyen kalmamıştır. Kimisi gençleri eleştirmiş, kimisi gençlere yol göstermiş, kimisi gençlerin haline hayıflanmış, kimisi yetkilileri göreve davet etmiştir.

Ama en olması gerekeni de Eğitim Bir Sen yapmıştır.

Aşağıdaki sayısal verilere dikkat buyurmanızı istirham ediyorum:

“Türkiye genelinde;

2022 rakamları hariç olmak üzere, salgına rağmen son 5 yılda; 23 bin 262 öğretmen,
220 bin 310 öğrencinin kalımıyla,
714 bin 620 kitap okundu.
Yüzlerce okur-yazar buluşması yapıldı.
1900 konferans, seminer ve söyleşi gerçekleştirildi.
15 bin 126 okulda, toplamda 690 bin kompozisyon yazıldı.
Sene sonu ödül törenlerinde dereceye giren öğrencilere 12 bin 441 derece ödülü,
2 bin 153 mansiyon ve 3 bin 600’ü çeşitli hediyeler olmak üzere toplamda 18 bin 194 ödül dağıtıldı.
Öğretmen-öğrenci buluşmaları kapsamında 143 bin 800 grup etkinliği şeklinde kitap mütalaası yapıldı. Projemiz kapsamında müze, kitap fuarları ve kültürel geziler başta olmak üzere yüzlerce etkinlik icra edildi.
Bu sene rakamlarını henüz eklenmedi ancak sadece İstanbul’da Gençlik ve Spor Bakanlığı desteğiyle 315 bin kitap dağıtıldı.” Kaynak: ebs.org.tr

Evet, işte bir sendikadan fazlası.

“Her eylem yeniden diriltir beni.” dizelerinin anlam bulduğu bir sendika.

Bu yüreğine dokunulan çocuklarımız sendika üyesi değil ama Türkiye’mizin geleceğinin mimarları…

Selam olsun onların yüreğine, dimağlarına dokunanlara,
Selam olsun onları ilmek ilmek dokuyanlara…

Mustafa SÜS