BlockChain ya da Türkçesiyle Blok Zinciri ülkemize tam anlamıyla gelememiş bir teknoloji olmasına rağmen tarihi 1990’lara kadar dayanmaktadır. Kriptografik güvenli blokların ilk çalışmaları 1991 yılında olarak Stuart Haber ve W. Scott Stornetta tarafından başlamıştır. 2009 yılında ise Satoshi Nakamoto tarafından Bitcoin’in çekirdek bileşeni olarak uygulanmaya başlayarak sanal paraların üretimine başlanmış oldu.

Ülkeler BlockChain’i Nasıl Kullanıyor?

Dünyadaki birçok ülke Blok Zinciri’ni çeşitli amaçlarla kullanmaya başladılar. Hindistan, bir blok zincirinin yardımıyla arazi sahtekârlığıyla savaşırken, Gürcistan Cumhuriyeti bir blok zincir tabanlı mülk kaydını yönetiyor. Bunların yanında, ABD Genel Hizmetler İdaresi'nde görevli BT Sözleşme Planlama Operasyon Müdürü Jose Arrieta, Eylül 2017'de ACT-IAC (Amerikan Teknoloji Konseyi ve Endüstri Danışma Konseyi) Forumu'nda organizasyon blok zinciri dağıtılmış defter teknolojisini BT Çizelgesi 70 sözleşmelerini Fast Lane sürecini hızlandırmak için otomasyon yoluyla kullandığını açıkladı. Yine Tunus'un ulusal para birimi olan e-Dinar, blok zincir teknolojisini kullanan ilk eyalet para birimi oldu. eCFA, Senegal'in blok zincir tabanlı ulusal dijital para birimidir.

Görüldüğü üzere dünyada birçok ülke çeşitli amaçlarla Blok Zinciri’ni kullanmakta, bazı ülkeler para birimlerini e-paraya çevirerek küresel yeni bankacılıkta yerini almıştır. Türkiye’nin ise bu teknolojiler konusunda bir çalışmasının olup olmadığını henüz bilinmiyor.

Sanal paranın hızla değer ve önem kazandığı bir dönemin içerisindeyiz. Türk Lirası’nın dünya devletlerinin para birimleri karşısında değer kaybetmemesi için sanal paraya giriş yapılması gerekiyor. E-TL kısa zamanda elektronik cüzdanlarımızda yer alarak tüm dünyada geçerli hale gelip, uluslararası sanal para yatırım aracı haline getirilmelidir.

Sanal Şehir Projesi

BlockChain denildiği zaman akıllara genelde sanal paralar geliyor olsa da kurulabilecek en önemli teknoloji e-Devlet veya e-Şehir projesidir. Bu projeyi hali hazırda kullandığımız E-Devlet sisteminden bağımsız düşünmeliyiz. Kast ettiğim proje içinde bugün kullanılan E-Devlet sadece milyonda bir oranında bir parçadır.

BlockChain ile dijital şehirler imar edilmelidir. Normal bir şehirde ne bulunuyorsa bu şehirde bulunmalıdır. Hatta bu şehirler 3D ile modellenerek sergilenmelidir.

Sanal Şehir’de Neler Olmalı?

Normal bir şehirde ne varsa aynısı olmalıdır. Örneğin; okul. 3D ile modellenen bir okulda öğrenciler tüm mevzuat derslerini alabilir, eğitim ve öğrenimine devam eder. Normal bir okulda öğrenci olmak nasıl Devletin bilgisi ve kontrolü altında ise E-Okul sisteminde de aynı olmalıdır. Bu sistem üzerinden sadece mevzuat dersleri değil, kişisel gelişim ve psikoloji dersleri ile çeşitli tetkikler ve analizler de yapılmalıdır. Yapılan bu analizler çerçevesinde dijital kimlik oluşturulmalıdır. Oluşturulan bu dijital kimlik yetişkin bir birey olunca çocuğun referansı olacak şekilde dizayn edilmelidir. Bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nın uyguladığı EBA sistemi bahsettiğimiz sistemin başlangıç aşamasında kalacak bir sistemdir. Eğitim ve öğretim sistemleri gayet güzel olan EBA’nın diğer kurum ve kuruluşlarla olan entegrasyonu yani blok bağlantısı düşüktür. Ayrıca dijital kimlik için bir veri tabanı da oluşturmamaktadır.

Sanal şehir, tüm kurumların tamamının entegre olduğu, alışverişin ve tüm bankacılık işlemlerinin E-TL ile yapıldığı, kişilerin sağlık bilgilerinden psikolojik hallerine kadar tüm verilerin güncel halleriyle depolanıp istatistik ve analiz tutulduğu bir projedir. Bu projeler gelecekte ülkelerin yönetim biçimlerini dahi etkileyecek, gelecek dönemde parlamenter yönetim sistemlerine yapılan seçimlerde devleti idare edecek siyasetçi ve bürokratlar bu veriler kıyas alınarak seçilecektir. Ülkemizde de bu teknolojinin hızla üretilmesi bizi, dünyanın süper devletleri arasında üst sıralara yerleştirecektir.

ECHELON Sistemi Nedir?

ECHELON, dünya medyası ve popüler kültürün AUSCANZUKUS olarak bilinen Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından imzalanan UKUSA anlaşmasına dayalı bir istihbarat sinyalleri toplama ve analiz ağı işletimini açıklarken kullandıkları isimdir.

Dünyanın bazı devletleri ulu orta tüm dünyanın verisini istihbarat amacıyla bir yerlerde depolarken bizim bu teknolojileri seyrediyor olmamız; dijitaller savaşı olan 3. Dünya Savaşı’nı kaybetmemiz demektir. Bugün, 3. Dünya Savaşı’nın tam göbeğindeyiz ve her geçen gün kan kaybediyoruz. Hükümetimizin uç bilişim teknolojilerinin tamamına ciddi bütçeler ayırarak çalışmalarını hızla başlatması hayırlı olacaktır.

Yerli ve milli teknolojilerimizin arasına; BlockChain, Hümanoidler, Siborglar, İleri E-Devlet, Dijital Vatandaşlık ve benzerleri sokulmalıdır. Devir araba motoru yapma devri değil, arama motoru yapma devridir.