Ülkemiz son yıllarda kalkınma alanında hızlı ataklar yaparak, dünyadaki birçok muasır medeniyetin üzerine çıkıp ses getiren işlere imza attı. Özellikle savaş sanayisi konusunda yaptığı yerli ve milli tank, obüs, helikopter, insansız hava aracı, silahlı insansız hava aracı ve radar sistemleriyle ses getirdi.

Yurtiçi ve yurt dışı operasyonlarda kullanılarak; hava savunma sistemlerini havadan vurup imha eden SİHA’larımız Selçuk Bayraktar’ın ve BAYKAR ekibinin imzasını taşıyor. Yaptıklarıyla dünya savaş tarihini değiştiren, olmaz denenleri olduran Selçuk Bayraktar’ı ve dahi BAYKAR ekibini ayakta alkışlıyoruz.

Ülkemizin son dönemdeki gündemlerinden bir tanesi de yerli otomobil üretilmesi oldu. Uzun zaman sonra prototiplerini yollarda gördüğümüz, tasarımıyla ve modernizasyonu ile görenleri kendisine hayran bırakan araçlar da üretilmeye başladı.

Gelelim bu gün üretilmiş olanın ya da üretileni üretmeye değil de, geleceğe eğilmeye…

Yapılanlar çok iyi ama bir kısmı ise oyalanmaktan öteye geçmiyor… Dünyanın savaş sanatı değişmeye başladı. Şuan 3. Dünya Savaşı’nın tam göbeğinde kan akıtmadan ölmeye devam ediyoruz.

Başta Çin, Japonya, ABD, Rusya gibi ülkeler olmak üzere dünyanın birçok yerinde Hümanoid (İnsansı) üretilmeye başladı. Mısır ile Ürdün sınırının Suudi Arabistan yakasında binlerce dönüm arazideki tünellerde İsrail ve ABD ortaklığında Hümanoid ve Siborg üretimi yapılıyor. Üretilen bu makineler yakında gün yüzüne çıkıp dünyaya kan kusturmaya başlayacaklar. Materyalist insan beyni gözle görmediğine inanmıyor. Gücünü bilmediği ile de gönül birliği kuramıyor, ne zaman bu kaosu yaşayacak; o zaman “keşke” demeye başlayacağız.

İsrail’in üzerinde çalıştığı bu Hümanoid ve Siborglar; savaşmak için geliştirilmiş, hedefini silahla veya barutla değil ultraviyole ışınlarla ve elektromanyetik dalgalarla etkisiz hale getiren makineler. Bu Siborglar; acıkmıyor, susamıyor, hasta olmuyor, virüse yakalanmıyor, bir bakışıyla insanın yüz taramasını yapıp kim olduğunu tespit ediyor, kişinin tüm sosyal ağlar ve arama motorları ile E-Devlet gibi platformlar üzerinden bilgilerini topluyor. Bu verileri de Echalon’dan kolay şekilde erişebiliyor. Toplanan veriler sonucunda kişinin kendisinin düşmanı olup olmadığını analiz ediyor ve eğer öyleyse gerekli saldırıyı yapıyor. Bu Siborgların silaha da ihtiyacı yok saldırılarını ultraviyole ışınlarla gerçekleştirerek insanın hücre yapısını etkileyip güçsüz hale getiriyor, bir nevi enerjisini emiyor. Bunun yanı sıra kişinin herhangi bir hastalığı olup olmadığını, ateş ve nabız gibi metabolizma durumlarını da analiz edip kayıt altına alabiliyor.

İnsanlık Nereye Gidiyor, Yeni Teknolojiler Neler?

Çip teknolojisi dünyayı hızla sarmaya başladı 2023 yılına kadar herkesin vücudunda bir çip olmak zorunda olacak, özelikle COVİD-19 gibi salgınların artış göstermesiyle para ve temaslı ter türlü alışveriş ortadan kalkarak temassız teknolojiye geçecek, para alışverişi ortadan kalkarak dijital transfer yoluyla alışverişler yapılacak.

Bulut teknolojiler daha hızlı gelişme kat edecek, kişisel bilgisayarlarımızda Hard Disk bulunmayacak bunun yerine kullanıcı adı ve şifremizle bağlanacağımız bulut işletim sistemleri kurulacak, bu da veri güvenliği açısından büyük tehdit demek. Bunu tercih meselesi yapamayacak teknoloji üreticilerin dikte etmesiyle mecburen kullanacağız.

Şehir içi ve şehirlerarası yolculuklarda sürücüsüz araçlar bizi gideceğimiz yerlere götürecek ki bu teknoloji Elon Musk tarafından faaliyete geçirildi. Bunun dışında bu araçlar sadece sürücüsüz hareket etme kabiliyetinde değil, yolcusunu da kontrol edebilme kabiliyetinde olacak. Araç içerisinde yolcunun bir sağlık sıkıntısı yaşaması halinde hızlı şekilde müdahale edecek, acil yardım ekiplerine haber verecek, gerekirse en yakın sağlık merkezine gidecek. Araç içi sıcaklığından oksijen miktarına kadar ayarlama yapacak, kalp krizi anında elektroşok verebilecek, nabız ve tansiyon kontrolünü sağlayacak, ultraviyole ışın ve elektromanyetik dalga ile acil müdahalede bulunacak.

Yakın bir gelecekte Hümanoid doktorlara muayene olacak, onların tetkikleri doğrultusunda tedavimiz yapılacak hatta ameliyatlarımızı onlar gerçekleştirecekler.

Robotlarla evlilik konusu gündeme alınacak ki bu konuda; Maastricht Üniversitesi Yapay Yaşam araştırmacılarından Prof. David Levy “Yakın gelecekte robotlarla cinsel birliktelik çok sıradan bir şey olacak.” diyor. Hümanoidlere sentetik rahim yerleştirilerek çocuk dünyaya getirme imkânı sağlanması yönünde çalışmalar yapıldığını biliyoruz ki Hümanoidlerle evlilik konusunda Prof. David Levy, ABD'nin ünlü teknoloji merkezi Masachussetss Teknoloji Enstitüsü'nde "fame-fatale" ya da "cazibeli kadın" robotu geliştirildiğini söyledi. Dahası Massachussetss eyaletinde de 2050'lerde "robotlarla evlilik" için hukuki altyapı hazırlıklarının şimdiden tartışıldığını da belirtti.

Gelecekte Söz Sahibi Olmak İçin Teknolojiye Yatırım Yapalım

Sosyal medya dünyada ortaya çıkalı 15 yılı aşmaya başladı fakat Türkiye’nin hala bir sosyal medya sitesi yok. Dahası Türkiye’nin Echalon gibi bir veri toplama merkezi yok. Yerli otomobili ise dünyadaki birçok ülkeden sonra üretmeye başladık. Yarına daha fazla geç kalmamak için Hümanoid ve Siborg araştırmaları yapmalı, Tokamaklar kurulmalı, Kuantum Bilgisayarlar üretilmeli, Cosmic Alchemy alanında çalışmalar yapılmalı. Aksi halde Sanayi İnkılâbını seyreden bir devir gibi Türkiye’de bu yenilikleri seyredecek ve tüketici bir toplum olarak kalacaktır.

Yeni Dünya Düzeni’nin istediği tam olarak da bu… Kendisini geliştirmeyen, yenilenmeyen, teknoloji savaşını kaybederek teknolojiyi üreten değil, tüketen toplum olarak kalması. Bu sayede tüketici toplumu diledikleri gibi yönetecek, kontrol edecek ve sömürecekler…

Şimdi tekrar soralım; Türkiye’nin Hümanoid laboratuvarı nerede?