Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de bulunan Birleşmiş Milletlerin (BM) yargı organı UAD'de, İsrail'in, işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalar ikinci gününde sürüyor.

Duruşmada konuşan Brezilyalı diplomat Maria Clara Paula de Tusco, İsrail'in, 1967'den bu yana uluslararası hukuku ve BM Genel Kurulu ile Güvenlik Konseyinin sayısız kararını ihlal etmeyi sürdürdüğünü belirtti.

Filistin'in işgaline ilişkin çok sayıda devletin sürece dahil olduğunu kaydeden Paula Tusco, "İşgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun vahameti, 7 Ekim de başlayan orantısız ve ayrım gözetmeyen askeri operasyonlardan önce de tartışmaya kapalıydı." dedi.

ABD, Irak Meclisi'nin eş cinsel ilişkileri suç kapsamına alan tasarıyı onaylamasına tepki gösterdi ABD, Irak Meclisi'nin eş cinsel ilişkileri suç kapsamına alan tasarıyı onaylamasına tepki gösterdi

Paula Tusco, İsrail'in, Filistinlilere karşı ayrımcılık uyguladığını vurgulayarak, "İsrail Filistin topraklarındaki işgalini sonlandırmalıdır." ifadesini kullandı.

BM organları tarafından, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının kesin ve vazgeçilmez olduğunun vurgulandığını aktaran Paula Tusco, sözlerini şöyle sürdürdü: "Brezilya, Divan'dan, İsrail'in işgalinin hukuka aykırı olduğunu ve uluslararası yükümlülüklerini çeşitli yollarla ihlal ettiğini teyit etmesini istiyor. İsrailliler ve Filistinliler için barış ve güvenliği sağlamanın tek yolu, İsrail ile yan yana yaşayan ve ekonomik olarak yaşayabilir bir Filistin devletini içeren iki devletli çözümdür."

BM Güvenlik Konseyinin 1967'deki 242 sayılı kararında İsrail'e, işgal ettiği Filistin topraklarından askerlerini çekmesi talimatı verdiğini dile getiren Paula Tusco, "Ancak işgal bugüne kadar devam etti. Durum, Filistin topraklarında ayrım duvarının inşası, Batı Şeria'da yasa dışı yerleşimlerin inşası ve Doğu Kudüs'ün ilhakıyla daha da kötüleşti." diye konuştu.

Paula Tusco, İsrail'in, işgal ettiği topraklardan geri çekilerek, verdiği zararları tazmin etmesi ve bu ihlalleri tekrarlamayacağına ilişkin güvence vermesi gerektiğini belirtti.

"FİLİSTİN TOPRAKLARINI HUKUKEN VE FİİLEN İLHAK ETMİŞTİR"
Divan'da Şili adına sunum yapan Özel Temsilci Ximena Fuentes Torrijo, İsrail'in, işgali altındaki Filistin topraklarını süresiz olarak kontrol etme niyetini açığa vurduğunu kaydederek, "İsrail'in Fislitin'i işgali ilhaka dönüşmüştür." dedi.

Torrijo, Şili'nin iki devletli çözümden yana olduğunu dile getirerek, Divan'ın vereceği görüşün, kendi başına sorunu doğrudan çözmese de Filistin'deki statükonun değiştirilmesine, Filistin topraklarının 76 yıldır süren işgalinin sona erdirilmesine ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının gerçekleşmesine katkı sunacağına inandığını ifade etti.

BM Güvenlik Konseyinin, Filistin topraklarındaki demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan politikaları, Kudüs de dahil olmak üzere 1967'den beri Filistin topraklarındaki işgali, yerleşimlerin inşası ve genişletilmesi, topraklara el konulması, evlerin yıkılması, uluslararası insancıl hukuk ve ilgili kararlar ihlal edilerek Filistinli sivillerin yerlerinden edilmesi sebebiyle İsrail'i kınadığını hatırlatan Torrijo, "İsrail, sadece Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını değil, aynı zamanda kuvvet kullanma yasağı da dahil olmak üzere uluslararası hukukun diğer kurallarını da ihlal etmiş ve Filistin topraklarını hukuken ve fiilen ilhak etmiştir." diye konuştu.

Torrijo, "İşgal altındaki Filistin topraklarında ve İsrail'deki ayaklanmalar, kısmen, İsrail'in on yıllardır uluslararası hukuku sistematik şekilde göz ardı etmesinden kaynaklanıyor." diyerek, İsrail'in 7 Ekim'den sonraki saldırılarıyla beraber ihlallerinin de arttığına dikkati çekti.

İsrail'in söz konusu ihlallerinin uluslararası sorumluluğu da beraberinde getirdiğini anlatan Torrijo, "Divan, işgalin yasa dışı olduğunu tespit ederse bu, İsrail'in bu ihlallerini sonlandırması, verdiği zararları tazmin etmesi ve tekrarlamayacağına ilişkin güvence vermesi yükümlülüğü altında olduğu anlamına gelir." ifadesini kullandı.

Filistin'in toprak bütünlüğünün sağlanması ve kendi kaderini tayin hakkı arasında güçlü bir bağlantı olduğunu anlatan Torrijo, İsrail'in kendisini geçici bir işgal gücü olarak görmediğini ve Filistin toprakları ile Filistinlilerin doğal kaynaklarının sahibi gibi hareket ettiğini belirtti.

Torrijo, sunumunu "Bu işgal sona ermeli" sözleriyle tamamladı.