Daha önce yazdıklarıma ek bazı tedbirlerin acilen alınması gerektiğini düşünüyorum ve bu fikirlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sakarya depremini, Düzce, İzmit depremi ile birlikte yaşadık. Yalova da sallandı, İstanbul’da, Aslında Gölcük’te de büyük yıkım oldu. Aynı şekilde İstanbul depremini İzmit’ten başlatmak gerek. Tekirdağ Yalova, Bursa, Balıkesir, Çanakkale depremi olarak bir bütün olarak görmeliyiz. İstanbul, karadan Avrupa’dan Ortadoğu denilen coğrafyaya geçiş kapısı. Hava, Deniz, Demir yolu üzerinden önemli bir bağlantı ve aktarma istasyonu. Bölgenin nüfusu, sanayi alt yapısı, stratejik ve tarihi dokusu ile birlikte düşündüğünüzde, bu deprem öyle Hatay, Antep, Maraş, Kilis, Adıyaman, Malatya depremine benzemez. Kıyas bile edilemez.

O depremi GAP ve Akabe/Kudüs bağlantısı ile birlikte düşünürseniz bir başka açıdan çok önemli. O fay hattı Güneye doğru Kudüs üzerinden Akabe’ye uzanır.  Ve o bölgede yine bu hatlar üzerinden bir deprem beklenmeli. Bu depremlerin tarih olarak geçmişi ve geleceği, TeoPolitik, JeoPolisitik ve JeoStratejik yönü de ayrıca önemli.. Bu konuyu daha önce 6.11.2024’te yine Habervakti’nde yazmıştım ve orada özellikle ayrıca mezarlık konusuna dikkat çekmiştim.

İstanbul depremi er ya da geç olacak. Ne kadar gecikirse, şiddeti o kadar artabilir. Dahası deprem oluşmuşsa, çok farklı yöntemlerle tetiklenebilir. Gece gündüz farkı bile yıkımın maliyetini artırabilir. Eğer deprem 2025 sonuna kalacak olursa, hem kozmik etki mekanizması açısından, hem de 1000 yıl önce uyuyan fay hatlarının uyanması, mevcut fay hatlarının uykuya çekilmesi ve bununla birlikte fay hatlarının çerçevelediği plakaların, uyuyacak olan ve uyanan fay hatlarının her iki kanaldan birbirini olumsuz etkilemesi halinde, özellikle Marmara’da Gebze-Tuzla arasından  başlayan fay hattı ile Gölcük’ten başlayan fay hattı ile birlikte hareket ettiğinin düşünülmesi halinde, durumun vehameti daha iyi anlaşılacaktır. İstanbul depreminde ölülerin yıkanması, kefen bezi bulup, bunların kullanılması, ölüleri gömecek yer bulmak bile büyük sorun olacak.

Deprem bölgesinden çıkış, deprem bölgesine yakınlarını aramaya gelenler ve yardıma gelenlerin afet bölgesine girişi iyi bir şekilde örgütlenmezse, senkranizasyon, oryantasyon ve optimizasyon sorunu yaşanacak olursa, depremde can kaybı, özellikle, yaşlı, hasta, engelli ve yaralılar açısından katlanabilir. Onun için bana kalırsa, bu risk grubunun ve çocukların deprem öncesi tahliyesi hayati önem taşımaktadır.

Kesinlikle şehre giriş ve çıkışlar açısından, Sakarya, Yalova, Bursa, Tekirdağ’da bariyer, araç park yeri’ne, Ortopedi, ilk yardım ve sevk için altyapı, teknik donanım, İK / personel, ilaç ve sarf malzemelerinin tedariki ve stoğu gerekir. Limanlar, kara yolu, Hava yolu, Demir yolu alt yapısı çökmüş olabilir. Onu da hesaba katmak gerekir. Anadolu’ya çıkış kapısı ile, Tekirdağ üzerinden batıya çıkış koridorunun açık kalması da son derece önemli. Ve doğu batı kara yolu, asfalt yol dışında stabil olarak da açık tutulması gerekir. Çünkü asfalt yollar kullanılamaz, alt-üst geçitler çökmüş olabilir.

İstanbul depremi bitecek, Ege depremini konuşacağız. Ege bitecek Girit-Kıbrıs hattında Akdeniz depremi başlayacak. Akdeniz 1. Etap bitecek, Kıbrıs’tan bir hat Mısır deltasına uzanırken öteki hat İskenderun’a uzanacak. İşte o zaman Maraş, Adıyaman, Malatya üzerinden GAP’a doğru uzanan bir fay hattı, bir de Hatay, Halep, Şam, Lut gölü, Akabeye uzanan Filistin fay hattı eskisinden daha şiddetli yeni bir deprem üretebilir. Bu konu daha uzun süre gündemimizde kalacak.

Bu konuyu 20-25 başlık altında not aldım, ama, bugün 10 başlık altında kısaca özetlemek istiyorum: 1-DEPREMDE TATLI SU SORUNU: İstanbul depremi yaklaşıyor. Bölgedeki göl ve barajlarda su kaybı giderek artıyor. Yeraltındaki hareketlilik ve eğim, manyetik basınç sebebi ile. Bu durum deprem riskini artırabilir. Bunun için belki deniz suyunu, içme suyuna dönüştürecek bir arıtma tesisine ihtiyaç olabilir. Yeni fay hatları değişik bölgelerde kendini gösterdiği gibi, bölgede ciddi anlamda su kaybına sebeb olan. Konya çevresinde obruk şeklinde kendini gösteren sürecin ciddi olarak takibi gerekir. 2-ESKİ VE MEVCUT FAY HATTI: 1000 yıllık fay hattı uykuya çekilirken, 1000 yıldır uyuyan eski fay hattı uyanıyor. Bu 2025 sonuna kadar sürecek. Marmara da iki fay hattı var. Bu fay hatları ayrı ayrı mı birlikte mi kırılacak. Bu fay hatları Çanakkale’ye kadar tek seferde mi 3 etap’da mı kırılacak? Bu önemli. Bu ihtimalleri hesaba katan senaryolara ihtiyacımız var. 3-İSTANBUL İÇİN MİKRO PLAKA SORUNU: Bu eski fay hattı ile, aktif fay hattı birbirini olumsuz etkileyecek olursa, İzmit Kandıra’dan Karadeniz’e, İstanbul’da Kağıthane’den Karadeniz’e uzanan iki eski fay hattı var, bu önemli. Eğer bu plakalar birbirini olumsuz yönde etkiler ve birlikte kırılırsa, bu çok daha. Büyük bir yıkıma sebeb olur. Karadeniz ve boğazda, Karadeniz’den. Gelebilecek olan Hidrojen sülfür riski var. Buna hazırlıklı olmak gerek. 4-HİDROJEN SÜLFÜR TEHLİKESİ NEDİR?: Genel olarak Boğaz'ın en dar yeri 700 m, en geniş yeri ise 3000 m'dir. Ortalama derinliği -50 m olan Boğaz'da en derin yer -110 m olup. Marmara Denizi'ne bağlandığı yerde -40 m'lik bir derinliğe eriştiği görülmektedir. Çalkantı halinde, 50 m denizin altına kadar yükselen Hidrojen sülfür çok büyük bir tehlike olarak önümüzde duruyor. 5-STABİL TAHLİYE KORİDORU: İstanbul için Doğu batı, Kuzey güney istikametinde, tahliye koridorları açılmalıdır. Hava, Kara, Deniz, demir ikmal ve tahliye yolları (Liman, hava alanı) (Tünel, köprü ve alt üst geçişlerin tıkanması durumunda) Geçici Tahliye ve ikmal yol ve istasyonlarının planlanması ve hazırlanması gerekiyor. 6-ANTREPO VE SIĞINAK KONUSU: Acil olarak, insanların barınması, korunması gereken ev eşyalarının muhafazası, hammadde ve üretim tesislerinin, mamul madde stoklarının koruma altına alınması, gelen insani yardımların stoklanması, gıda ve yiyecek, içecek deposu, ekmek üretimi ve ilk yardım, sahra hastahaneleri, yaralıların tedavisi, sahibi belirsiz cesetlerin bekletilmesi  için, Kamu arşivlerinin ve malzemelerinin korunması için, her zaman kullanılabilecek, korunaklı antrepo olarak kullanılabilecek tünel inşaatı büyük önem taşımaktadır.  7-YANGIN SÖNDÜRME, İKMAL VE KURTARMA: Konusunda helikopter ihtiyacının temini için şimdiden temaslar sağlanmalı ve anlaşmalar yapılmalıdır. Bunların yakıt ikmal noktaları ve güvenlik yakıt stoklama tedbirleri alınmalıdır. 8-TEMEL İHTİYAÇLAR İÇİN AFET YARDIM PAKETİ: Maraş tarhanası ve Kenevir lifli Peksimet üretim tesisi.  Osmaniye kömbesi gibi, Anadolu’daki uzun süre dayanan beslenme ürünleri şimdiden stoklanabilir. Afet bölgesi için özel Ekmek (Buğday, Arpa, Yulaf, Çavdar, Keçiboynuzu, Mantar, Patates)den yapılan yoğun ve besleyici, dayanıklı ekmek üretimi için altyapı sağlanmalı., Nohut/Leblebi stoğu önemli. Zeytiyağı önemli. Yaraların tedavisinde sığla yağı, salgınlara karşı koruyucu olarak kekik yağı ve kekik suyu önemlidir. Sığla yağı, CBD’li Kenevir yağı, Karanfil yağı, (Daha birçok bitkinin yağı). Bebek beslenmesi. Canlı Hayvan beslenmesi ve barınağı önemli ve daha önemlisi herkes can derdinde iken canlı hayvanlarla kimsenin ilgileneceğini sanmıyorum, ama yine de Veterinere ihtiyaç duyulabilir. Özellikle kırsal kesimde zaten hayvan çiftlikleri de var. Yaralı hayvanların acil kesilip etlerin işlenmesi gerek. Diğer evcil hayvanların şimdiden, başka illerdeki yakınlarına tahliyesi daha sağlıklı bir tercih olacaktır. 9-İNSANİ YARDIM İÇİN KAMU, ULUSLARARASI, YERLİ İNSANİ YARDIM ÖRGÜTLERİNİN KOORDİNASYONU: Resmi AFAD, KIZILAY’ın Koordinasyonunda Uluslararası yardım, (STK’lararası İNSANİ YARDIM Dernek ve Vakıfları) koord. (AFAD+KIZILAY’ın da katılımı ile) İK, İnsani Yardım için Sarf, Teknik İmkân kapasitesi envanterinin çıkartılması. Üniversiteler ve büyük şirketlerin personelleri ile, mahalli yardım kuruluşlarının örgütlenmesi ve entegrasyonu ile yönetimi. Ayrıca hepsi arasında senkronizasyon, entegrasyon ve optimizasyonu. İletişim için Radyo vericisi, Telsiz vericisi, StarLink ya da dronlar üzerinden GSM ve sosyal media haberleşme networku. / Merkezi Radyo istasyonunun ana kontrol merkezi deprem olan illerin dışında olmalıdır. 10-KENEVİR VE BAMBU: Depremin ne zaman olacağını, gece mi, gündüz mü, iklim şartlarını bilmiyoruz. Gıda, giyinme ve barınma ihtiyacı en temel ihtiyaçlardır. Bunu insanların kendi başına sağlayabilmeleri için ilk 72 saatin çok iyi planlanması gerekiyor. Örtünme için tek kişilik sentetik battaniye Polar en kolay ve ucuz çözüm olacaktır ve bunların şimdiden sağlanması gerekir. Çadırın aslında Kenevirden olması gerekir, yanmaz, mikrop ve haşerat barındırmaz, çok dayanıklıdır. Çevre için risk oluşturmaz. Barınma için konteynerin beklenmesi, maliyetli ve zaman alıcı bir iştir. Ve bu kadar büyük nüfus için bunun dağıtımı, inşası ve iskân çok zaman ve para gerektirir. Oysa Kenevir ve Bambu ile ki bunlar bir mevsimde yetiştirilebilir. Kişilerin basit bir eğitimle kendi barınma mekanlarını bungalov şeklinde imalatı mümkündür. Kenevir aynı zamanda gıda, ilaç, kıyafet, sağlık açısından son derece önemli, hayati bir önem taşıyacaktır. Kenevir ayrıca, moloz ve çöp döküm alanlarındaki toprak ıslahı, çevre sağlığı ve ekonomik açıdan kaynak oluşturması itibarı ile son derece önemli bir konudur.

Not aldığım daha 10-15 maddede özetlemeye çalışacağım bir bölüm var, onu da önümüzdeki günlerde yazarım inşallah. Selam ve dua ile.