Şu dünya hayatında bir Müslüman erkek için İslam’ı yaşama konusunda kendisine yardımcı olan sâliha bir hanım dünyanın en hayırlı nimeti olduğu gibi, aynı özelliği taşıyan ve hanımına İslam’ı yaşaması için yardımcı olan sâlih bir koca da kadın için dünyanın en hayırlı nimetidir. Çünkü Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Sahip olabileceğiniz en hayırlı dünya nimeti: Zikreden bir dil, şükreden bir kalp ve insanın imanı doğrultusunda İslam’ı yaşamasına yardımcı olan bir hanımdır.” (Tirmizi)
Gerçek sevgi, evlilik yıldönümlerini unuttuğu için eşlerine darılanların değil, günlerdir sabah namazına kaldırmayı unuttuğu için eşlerine gönül koyanların sevgisidir. Gerçek sevgi, eşini cehennem ateşinden korumak için çırpınanların, sabah namazına kalkamayan eşi için üzülenlerin, dertlenenlerin sevgisidir. Gerçek sevgi, her gün gözünün önünde namazlarını terk ederek Allah’ın rızanı kaybeden eşleri için endişelenenlerin sevgisidir.
“Sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazında gece ve gündüz melekleri şahit olarak bulunur.” (İsra, 17/78) ilahi talimatında belirtildiği gibi, birbirlerini sabah namazına kaldıran eşler, hem namazlarına hem de birbirlerine olan sevgi ve muhabbetlerine melekleri şahit tutan eşlerdir.
Eşlerini sabah namazına kaldıranlar, onlara dünyanın en kıymetli hediyesini vermiş olurlar. Çünkü Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Sabah namazının iki rekât sünneti, dünya ve dünyadaki her şeyden daha hayırlıdır.” (Müslim)
Yıllardır evli oldukları halde birbirlerine namaz konusunda nasihatte bulunmayan ve bir kez olsun eşlerini sabah namazına kaldırmayan kadınların ve erkeklerin sevgisi sadece bu dünya ile sınırlıdır. İslam’ı yaşama hususunda ve özellikle de namaz konusunda birbirlerine destek olan eşler, evlerinde oturdukları yerden Peygamber duası alan eşlerdir. Çünkü Rasûlullah (S.A.S.) buyuruyor ki: “Geceleyin kalkıp namaz kılan, karısını da kaldıran, kalkmazsa yüzüne su serperek uyandıran kimseye Allah merhamet etsin. Aynı şekilde geceleyin kalkıp namaz kılan, kocasını da uyandıran, uyanmazsa yüzüne su serperek uykusunu kaçıran kadına da Allah merhamet etsin.” (Ebû Dâvûd) “Gece birbirlerini uyandırarak namaz kılan kadınlar ve erkekler, Allah’ı çok anan erkekler ve Allah’ı çok anan kadınlar arasına yazılırlar.” (Ebû Dâvûd)
Sabah ezanı okunurken uyuyan eşine, “Hadi bakalım, sen bu evin erkeğisin, kalk! Sabah namazını camide cemaatle kıl” diyen, eşinin uykusu ağır basarsa, “Bak Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Münafıklara en ağır gelen namaz; yatsı ve sabah namazlarıdır. Eğer insanlar, bunlarda ne büyük mükâfatlar olduğunu bilselerdi sürünerek dahi olsa bu namazlarda camiye giderlerdi” (Ebu Davud) diyerek eşini teşvik eden, nasihat eden ve camiye uğurlayan kadın, Efendimizin (S.A.S.) övdüğü ve dua ettiği kadındır. Eşi mescide gidemezse, “Geç bakalım öne, bir imamlık yap da hiç olmazsa evde cemaat yapalım” diyen kadın, eşini gerçekten seven sâliha kadındır.
Sabah ezanı okunurken uyuyan hanımına, “Hadi bakalım hanım, kalk! Sabah namazı vakti geldi” diyerek hanımını uyandıran, eşinin uykusu ağır basarsa, “Kalk hanım, bak Efendimiz (S.A.S.) buyuruyor ki: “Kim sabah namazını kılarsa Allah’ın himayesi ve koruması altındadır” (Müslim) ailemizi bugün Allah’ın korumasından mahrum etmeyelim” diyerek eşini teşvik eden erkek, hanımını gerçekten seven sâlih bir erkektir.