Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, düzenlediği basın toplantısında, aşı karşıtı ve modern tıp karşıtı olmadığımızı; faz aşamalarını tamamlamış, ruhsatları alınmış aşıları, kendimize ve çocuklarımıza yaptırdığımızı, karşı olduğumuz şeyin mRNA teknolojisiyle üretilmiş içinde çok tehlikeli Grafen maddesi taşıdığı kanıtlanmış ve hücrenin çekirdeğine etki edip oradaki genetik yapıyı değiştirmesi ve bozması muhtemel olan faz aşaması tamamlanmamış Phizer-Biontech benzeri teknolojideki aşılar olduğunu öne sürdü. Bu gerçeği hem bilimsel çalışmalar hem aşı üreticilerinin ifade ettiğini belirten Erbakan, zorunlu aşı ve zorunlu PCR testinin anayasaya aykırı olduğunu bir kez daha yineledi.

Erbakan, Yeniden Refah Partisi Genel Merkezi'nde Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, Nöroloji Uzmanı Op.Dr. Bilgehan Bilge, , Araştırmacı-Yazar Cemil Can, Uzm. Klinik Psikolog Mikdat Ertem ve Yeniden Refah Partisi Doğu-Güneydoğu Anadolu Direktörü Ahmet Fatih Hatunoğlu ile birlikte düzenlediği basın toplantısında çok tartışılan mRNA aşılarının muhtemel olumsuz sonuçlarına ilişkin açıklamalarına getirilen eleştirilere konunun uzmanı doktorlar ile cevap verdi.

SUÇÜSTÜ OLDUNUZ

Ortak basın açıklamasına başlayan Erbakan, “Son gelişmelerle ilgili şu tespiti yapmamız gerekir; suçüstü yakalandınız! Normalde yaptığınız yayınlarda biz hiç yokmuşuz numarasını yapıp, ama aslında her kelimemizi, her açıklamamızı nasıl dikkatle adım adım takip ettiğiniz ortaya çıktı… Konya'da yerel basınla yaptığımız bir toplantıdan kelimelerin cımbızla çekilmesiyle suçüstü yakalandınız. Gerçek öyle bir şeydir ki yerine hiçbir şey koyamazsınız. Koymaya kalkarsanız 40 yerden açık verir ve foyanız ortaya çıkar. Bilimsellik kisvesi altında tam tersine hurafelerle, safsatalarla, yalanlarla iddialarda bulunanlara bu sözü söylüyoruz. Konya’da yaptığımız tespitler medyada çok büyük bir yankı uyandırdı. Buna karşı bizi arayıp ‘siz de bir şey söyleyecek misiniz’ gibi bir zahmete dahi katlanmadan tek taraflı bir linç ve karalama kampanyasına maruz kaldık. Bilim adamlarımız ellerindeki ispat niteliğindeki bilimsel verilerle, bilimsel makaleler ve dosyalarla bu ortaya koyduğumuz fikirleri ve gerçekleri her platformda diğer görüşe sahip bilim adamlarıyla açık bir şekilde tartışmaya da hazır. Bu çağrıyı uzun zamandan beri yapıyorlar. İsterse Sağlık Bakanımızın huzurunda, isterse Cumhurbaşkanımızın huzurunda, isterse televizyonda canlı yayında biz bu verilerimizle çıkalım. Karşı görüşte olanlar da ’gelsinler bakalım’ diye açık bir şekilde söylüyorlar. Bu ifade edilen hususların, fikirlerin ve saydığımız maddelerin hepsi sayısız belge ile ispatları elimizde mevcuttur. Ne zaman kim tarafından istenirse, bunları sunmamız da mümkündür" ifadelerini kullandı. 

Covid 19 laboratuvarda üretilen bir virüs

Covid-19 virüsü laboratuvarda üretilen bir virüs olduğu için duruma şüpheli yaklaştığımızı belirten Erbakan "Koronavirüs sentetik hibrit bir virüstür. Bunu kim söylüyor NOBEL ödüllü bir Fransız Profesör Luc Montagnier, AIDS virüsünü ilk defa tespit eden NOBEL ödüllü virolog. Hibrit demek yani birkaç tane ayrı virüsten getirilmiş, karıştırılmış, laboratuvarda üretilmiş sentetik bir virüs. Doğal olmayan bir virüs, dolayısıyla bu Cenab-ı Allah'ın verdiği, doğal olarak ortaya çıkan bir durum değil. Belli bir kesim tarafından, belli çevreler tarafından laboratuvarda üretilmiş. Şimdi bunu neden söylüyorum, bunu herhalde spor olsun veya eğlence olsun diye üretmediler. Bu üretildiğine göre, yapay bir virüs ortaya çıkarıldığına göre bunun arkasında bir amacın olması lazım. Bir defa yapay olması bizim en başından beri sürece şüpheli yaklaşmamıza sebep olan konulardan bir tanesi." dedi.

Aşı karşıtı, modern tıp karşıtı değiliz

Erbakan, gerekli aşamaları tamamlamamış aşıların dayatılmasının anayasaya aykırı olduğunun altını çizerken aşı karşıtı ve modern tıp karşıtı olmadığımızın altını çizerek, “Diğer konu hep bugüne kadar belirttiğimiz ve tabi ki bilim insanlarının da belirttiği ortada aşı değil, aşı adayları vardır konusu. 3. faz aşaması, acil kullanım gerektiği halde gözü kapalı herkese uygulanan bir durum hem ülkemizde hem dünyada. Bu bilimsel olarak doğru değil. Tıpta 1. kural hastaya zarar vermeme kuralıdır.  Bu noktada içeriğini bilmediğiniz, emin olmadığınız bir tedaviyi aşı olsun, ameliyat olsun, başka bir tedavi olsun hastaya dayatamazsınız. Ayrıca böyle bir uygulamanın insan hakları evrensel beyannamesine, ayrıca bizim anayasamıza, hem de bilime aykırı olduğunu ifade ettik. Daha önce altını çizerek bahsettiğimiz husus şu; Biz aşı karşıtı değiliz, ilaç karşıtı değiliz, modern tıbba karşı değiliz, bu iddiaları tamamen reddediyoruz. Daha önce gerekli testlerden geçmiş, faz aşamalarını tamamlamış, ruhsatları alınmış, güvenli olduğu ortaya çıkmış olan aşıları çocuklarımıza yaptırdık ya da modern tıbbın üretmiş olduğu ilaçları kullandık. Örneğin herkes zatürre aşısı yaptırabilir, ruhsatlıdır ve gerekli bütün faz aşamalarını geçmiştir." ifadelerini kullandı.

Hücrenin genetik kodunun tahrip edilmesi ile genetik bozukluğu olan çocuklar doğabilir

mRNA teknolojisiyle üretilen aşıların kullanılması sonucu tek gözlü, kuyruklu, üç bacaklı, üç kollu tüm vücudu adeta bir hayvan postu gibi kılla kaplı çocukların, bebeklerin doğabileceğini daha önce yaşanmış örnek vakaların fotoğraflarını göstererek örnekleyen Erbakan, "Bu Pfizer-BioNTech dediğimiz ve mRNA teknolojisi kullanan aşıların, 'hücrenin çekirdeğine etki edip oradaki genetik yapıyı değiştirmesi ve bozması mümkündür' dedik. Ve bunun olması halinde hücre içinde saklı genetik kodun tahrip edilmesi halinde tek gözlü, kuyruklu, üç bacaklı, üç kollu tüm vücudu adeta bir hayvan postu gibi kılla kaplı çocukların, bebeklerin doğabileceğini hayvanla insan arası tipte birtakım doğumların olabileceğini, o genetik yapının bozulması halinde bu anomalilerin olabileceğini söylemiştik. Bununla ilgili kıymetli hocalarımız tam 76 bin tane bilimsel yayını ortaya koydular. 76 bin tane bilimsel yayın bizim bu söylediğimizi doğrulayan ve en çok atıf alan 200 tanesinin burada ‘abstract’ olarak tabir edilen özetlerini, makalenin başındaki özetlerini getirdiler." dedi.

Genetiği oynanarak maymun insan melezi canlı üretildi

Genetikle oynanarak maymun/insan melezi bir canlı üretildiği haberini basın mensupları ile paylaşan Erbakan, "Bununla ilgili tabi aslında çok düşündük bu fotoğraflarla ilgili tabi ama burada gördüğünüz gibi kuyruklu bir bebek doğmuş. Genetik bir bozulmadan dolayı, normal bir insan bebek, arkasında kuyruğu var. Burada biraz önce söylediğim hayvan postu gibi postlu olan bir bebek. Bu daha yeni doğduğu için biraz zayıf gözüküyor. Bu büyüdükçe tam bir hayvan postu gibi bütün vücudunu saracak bir tüylenme, kıllanma. Burada söylediğimiz dört bacaklı, üç kollu bir bebek doğmuş burada görüntüsü ve tabi diğer taraftan da insan ve maymun melezi olan ilk embriyo başarı ile üretildi. Burada yapılan bir çalışmada insan maymun melezi ne demek insanla maymun karışımı bir melez canlı başarı ile üretildi. Bunun da açıklaması burada var. Çin’deki Kumbin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi'nden Piramat biyoloğu liderliğinde ismi de var, yapılan çalışmada makat maymunları ile insan karışımı bir melez elde edilebildiğini burada uzun uzun anlatıyor. Bizim söylediğimiz yani hücre çekirdeğinin içindeki genetik yapıya, dokuya zarar vererek onunla oynayarak böyle sonuçlar elde edilebilmesinin mümkün olduğunu bilimsel olarak gösteriyor." diye konuştu.

mRNA aşılarındaki Grafen Oksit maddesi çok zararlı, öldürücü ve yabancı bir madde

mRNA aşılarının içindeki Grafen maddesinin tehlikesine dikkat çeken Erbakan, "İkinci iddiamız ve karşı tarafın bilimsellik kisvesi altında bir takım yalanlarla yalanlamaya çalıştığı mRNA teknolojisinin hücre çekirdeği içine girmesini sağlayan Grafen Oksit maddesinin bu aşılarda yer aldığına ilişkin iddialar. Biz dedik ki 'Grafen Oksit’ var. Bu Grafen Oksit maddesi çok zararlı, öldürücü ve yabancı bir madde, vücuda kesinlikle verilmemesi lazım. Ve bu Grafen Oksit yardımı ile de bu mRNA aşıları hücre çekirdeğine müdahale etme, girme şansını yakalıyor. Burada Pfizer-BioNTech aşısındaki Grafen Oksit maddesinin elektron mikroskobu fotoğrafı. Diğer taraftan Japonya Sağlık Bakanlığı Moderna aşısında yabancı madde bulunduğunu zaten geçen ay tespit etti. Ve 1,6 milyon doz Moderna aşısını bu yabancı maddeden dolayı imha etti. Ve şimdi bugün 15 Eylül tarihli basına yansıyan haberlerde Japonya Sağlık Bakanlığının Pfizer BioNTech aşılarının da aynı yabancı maddeyi tespit ettiğini ortaya koydu. Bunu da dediğim gibi sadece biz söylemiyoruz Japonya Sağlık Bakanlığı söylüyor ve 1,6 milyon dozu da imha ediyor." ifadelerini kullandı.

Çocuklara ve Hamilelere Bu Aşının Uygulanması Çok Tehlikeli

Erbakan üreticisinin sahip çıkmadığı ‘mRNA aşıları dünyanın hiçbir yerinde ABD, AB, JAPONYA gibi gelişmiş ülkeler dahil hiçbir ülkede çocuklara uygulanmıyor. Türkiye’de çocuklara yöneltilmek istenmesi bizi ciddi şekilde endişelendiriyor. mRNA aşısının hamilere yapılmasının kesinlikle çok tehlikeli' olduğu uyarısında bulundu.

Erbakan'a toplantıda Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, Nöroloji Uzmanı Op. Dr. Bilgehan Bilge, Araştırmacı-Yazar Cemil Can, Uzm. Klinik Psikolog Mikdat Ertem ve Yeniden Refah Partisi Doğu-Güneydoğu Anadolu Direktörü Ahmet Fatih Hatunoğlu eşlik etti.