8. Yargı Paketi taslağında hakaret davaları önödeme sistemine dahil ediliyor. Hakaretle suçlananların mağdurun talep ettiği maddi ya da manevi edimi gerçekleştirerek cezadan kurtulmasının yolu tamamen kapanıyor. Buna göre, hakareti tespit edilenlerin belirlenen para cezasını devlete ödemesiyle şikayet sonuçlanacak. Söz konusu karara hukukçulardan ve kamuoyundan tepkiler geldi. Bu düzenlemeyle birlikte parayı basan herkes istediğine hakaret edebilecek! Mağdurun edim talep etme hakkı ortadan kalkacak! Cezasızlık algısı pekişecek!

Konuyla ilgili  Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü öğretim üyesi sosyal bilimler alanında Türkiye’nin uluslararası tanınmış, en parlak akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Bedri Gencer, sosyal medya hesabı X'de yaptığı flood dizisiyle düzenlemenin meclisten geçmesi halinde ortaya çıkabilecek potansiyel sorunları vurguladı ve devlet büyüklerine çağrıda bulundu.

  

Korhan Berzeg ile ilgili önemli gelişme Korhan Berzeg ile ilgili önemli gelişme

İşte Sosyolog Bedri Gencer'in paylaşımı;

“Yargı Hizmetlerinin Etkinliğinin Artırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Taslağı”, maazallah TBMM’den yasalaşarak yürürlüğe girdiği takdirde sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suç olmaktan çıkacak. Böylece mağdura tazminat yerine devlete harç nitelikli ödeme şeklinde “paralı hakaret” devrinin açılmasından doğacak korkunç sonuçlar:

1. Atatürk’e hakaret kanunla (5816) yasakken onu (ve her şeyi) yaratan Allah’a ve Rasûlüne parayla hakaret serbest olacak.

2. İsteyen, bütçesine ve hakaret tarifesine göre Allah ve Rasûlü başta olmak üzere istediğine hakaret edecek. Siyonist lobi, Allah ve Rasûlüne, İslâm ve Müslümanlara hakaret kampanyası için özel bütçe ayıracak. 
3. Adaletin kendine yansıyan bir yönü olmadığı için, şahsına hakaret edenleri şikâyet etmek,çoğu kişinin içinden gelmeyecek. Böylece ya bu hakaretler, yapanın yanına kâr kalacak veya devlete ödemeyle istediği kadar hakaret ettiği halde sicili temiz kalacak.

4. Şahsına ve mahremlerine (annesi, bacısı vs.) hakaret ve küfre dayanamayan namuslu insanlar, kendi adaletini arayacak, hainler, parasıyla yaptıkları hakaretin bedelini canlarıyla ödeyecekler, ülke Vahşi Batıya dönecek.

5. Bu taslak yasalaşarak yürüyen davalara da uygulandığı takdirde on binlerce dava sürecini bozacağı için yargıda büyük bir kaosa yol açacak.
6. On binlerce davacı ve avukatı, genelde hakaret davalarında aynî ödeme (uzlaşma, vekâlet, tazminat) esası üzerine anlaşmışlardır. Bu yasayla aynî ödeme imkânının kalkması, on binlerce avukatı malî krize sürükleyecek ve daha önce anlaştıkları müvekkilleriyle çatışmaya sevk edecektir.
Görüldüğü kadarıyla hükümet, bu düzenlemeyle bir taşla iki kuş vurmayı hesap etmiştir:
1. Çığ gibi büyüyen hakaret davaları yükünden yargıyı kurtarmak
2. Devlete gelir kapısı açmak
Ancak bunun bedeli, saydığımız gibi, Türkiye’de yargı yükünü daha da arttıracak hakaret, şiddet ve kaosun tırmanışı olacaktır.
Bunun yerine hükümete bir taşla üç kuş vuracağı, yasa çıktıktan sonra açılacak davalara uygulanmak üzere) bir düzenleme teklif ediyoruz:
1. Belli sözlerle hakarete kesin bir hafta hapis cezası
2. Bununla birlikte taslakta belirlenen hakaret bedellerinin devlete ödenmesi
3. Bu sayede sosyal medya yoluyla hakaretler bıçak gibi kesilecek, daha huzurlu bir ülkeye kavuşulacaktır.
Yoldaki düzenlemenin getireceği cehennem teklif ettiğimiz düzenlemenin getireceği gülistan Devlet büyüklerimizi milletimiz adına hakka, sağduyuya davet ediyoruz.