Ünlü şarkıcı ve aktivist Haluk Levent, Filistin halkına olan desteğini yıllar önce Filistin üzerine yaptığı şarkıyla ortaya koymuştu. Gazze'de yaşanan soykırıma da sessiz kalmayan Levent, ıkan çatlak sesleri bastırmak için dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Haluk Levent'in sosyal medya hesabından yaptığı açıklamanın tamamı:

1) Birçok genç takipçim Filistin ile ilgili twitlerime “abi arapları boşver kendimize bakalım” tarzıyla yaklaşıyor.

Filistin sorunu bir arap sorunu değil bir insanlık sorunudur arkadaşlar.

Sizin için bir şeyler derledim.
Eksikliklerim için tarihçilerden şimdiden özür diliyorum.

2) Bugünkü Filistin – İsrail sorununu binlerce yıl önceden başlatırsak biliyoruz ki o topraklar her iki kökenin de ata toprakları.
Bölgenin üç dinin kutsal ve siyasi simgesi olması her iki halk için de yüzlerce işgale, yıkıma, boyunduruğa mal oldu.

3) Yahudiler, 1.Yüzyıl'da Roma İmparatorluğu tarafından Filistin'den sürüldükten sonra tüm dünyaya vatansız yayıldılar ancak birbirlerine bağlılıktan kopmadılar.

1.700 yıl boyunca dünyanın her yerinde zulme uğrasalar da bulundukları birçok ülkede mali, siyasi güç haline geldiler

4) 19. Yüzyıl başlarında Filistin'deki Yahudi nüfusu %1 civarında tahmin ediliyor. Gerisi çoğunluk Müslüman ve azınlık Hristiyan olan Araplar.
Ve bu topluluklar Osmanlı İmparatorluğu himayesinde yüzyıllardır barış içerisinde yaşıyorlardı.

5) Ancak 19. Yüzyıl'ın sonuna geldiğimizde Yahudiler arasında kutsal topraklarda bir Yahudi Devleti kurma ve Yahudilerin üstünlüğü inancı diye özetleyebileceğimiz ‘Siyonizm' ideolojisinin yükselişi ile Yahudilerin İsrail'e geri göçünün düğmesine basıldı.

6) 1. Dünya savaşında Osmanlı, Filistin'i kaybetti ve Filistin İngiliz mandası altına girdi.

1917'de de İngiliz Dış İşleri Bakanı Balfour bir deklarasyonla Yahudi toplumuna Filistin topraklarında bir Yahudi Devleti sözü verdi.

Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız'ın 'Hacettepe'den mezun olmadığı açıklandı Patiswiss CEO'su Elif Aslı Yıldız'ın 'Hacettepe'den mezun olmadığı açıklandı

7) Bu tarihten itibaren bölgeye Yahudi göçü İngiliz himayesinde her yıl artarak sürdürüldü ve her geçen yıl şiddetlenen bir Yahudi, Arap çatışması rutinine dönüştü.
Maalesef artık düğmeye basılmış ve geri dönüşü olmayan bir yola girilmişti.

8) 2.Dünya Savaşında Nazilerin soykırımı sonrası Filistin'e göçlerle Yahudi Nüfusu Filistin'de %35'i bulmuş ve artık çatışmalar da son raddeye varmıştı.
Ve BM devreye girdi!

BM, Filistin topraklarının Yahudi ve Arap devletleri arasında bölünmesini öngören bir planı onayladı.

9) Plan, Kudüs'ü uluslararası bir bölge olarak ayırıyordu ancak bu plan çevre Arap ülkeleri tarafından reddedilince, 14 Mayıs 1948'de David Ben-Gurion önderliğinde Filistin topraklarında bir Yahudi Devleti olarak ‘İsrail' ilan edildi.

10) Hemen ertesi gün de Mısır, Ürdün,Suriye, Lübnan ve Irak'tan oluşan Arap koalisyonu İsrail'e savaş ilan etti.Diğer Arap ülkeleri destek verse de Araplar savaşı kaybetti. Bu savaş sonucunda Birleşmiş Milletlerin de onayıyla İsrail başlangıçtan çok daha fazla toprağa sahip oldu.

11) Daha o günlerde 700.000 Filistinli mülteci durumuna düşmüştü bile.

Bundan sonrası hep aynı hikaye;

İsrail sürekli toprak genişletiyor, demografik yapıyı lehine değiştiriyor,Filistinliler sürülüyor,eziliyor,öldürülüyor ve yavaş yavaş bölgeden planlı olarak yok ediliyorlardı.

12) Bugün Gazze'de sıkışmış milyonlarca Filistinlinin binlerce yıllık vatanlarında hiçbir gelecek hayalleri kalmadı.
Tüm geçmiş çatışmalara rağmen, tarihin hiçbir döneminde, çocuklar böyle kitlesel,gaddarca katledilmedi. Hastaneler bombalanıp, gazeteciler, doktorlar öldürülmedi.

13) Hiç bir dönemde milyonlarca insanın suyu,yemeği, ilacı kesilip kuşatma altına alınmadı.

Ne iki devletli çözüm önerileri ne de tüm dünyanın gözü önünde süren çocuk katliamlarına tepkiler Siyonizm'i durduramadı!!
Bu vahşeti dünyanın her yerindeki Yahudi toplulukları da kınıyor.

14) Ülkeler sessiz kalmayı seçebilir, fakat bizler içimizdeki sesi bastıramayız.!Vicdanımız bizi adil bir barış için sesimizi yükseltmeye itiyor.
Filistin ve İsrail'in insanları, birbirlerinin hikayelerine, acılarına saygı duyarak birlikte yaşayabilecekken 4600 çocuk öldürüldü!!

15) Tüm bunlara rağmen bütün dünya kenara çekilmiş İsrail'in Filistinlileri öldürüşünü canlı canlı seyrediyoruz. Geceleri önüme düşen çocuk videolarından dolayı uyuyamıyorum. Tek yapabileceğim, hep birlikte, en yüksek sesle İsrail'in soykırımını haykırmak ve ateşkesi istemek.

16) Ve şimdi bütün insanlığın “İSRAİL SOYKIRIMI DURDUR” çağrısı yapma zamanı.

Bu dava muhafazakar, laik, sosyalist, ülkücü davası değil.

Bu dava bir insanlık onuru davasıdır.

Uzay çağında yanıbaşımızda 4600 çocuk öldürülüyorsa artık birlikte bağıracağız.

Sesimizi yükseltmeliyiz!

HALUK LEVENT'İN FİLİSTİN ŞARKISI

2014 yılında verdiği bir konser sırasında Filistin''de yaşanan olaylara üzüldüğünü belirterek şöyle konuşmuştu:

"Şimdi sıradaki seslendireceğim şarkıyı Gazze''li çocuklara armağan ediyorum. Söyleyeceğim şarkıyı ben yazdım ve besteledim. Sıradaki şarkı Türkçe bir şarkı değil ama inanıyorum ki seveceksiniz. Bunları duyarlı bir sanatçı edasıyla değil gazetelerde ve televizyonlarda gördüğüm üzücü haberler sonucunda yüreğimden gelerek söylüyorum. Bu şarkıyı Gazze''ye armağan ediyorum."