Salihiye ailesinin avukatı Velid Taye AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Büyük bir İsrail polis gücü, gece saat 03.00 civarı Salihiye ailesinin evine baskın düzenledi. Evde bulunanlardan bazılarına saldırdıktan sonra polis merkezine götürdü." dedi.

Taye, İsrail güçlerinin yaptıklarını "vahşice" bir tasarruf şeklinde niteleyerek, polisin ev sahibi Mahmud Salihiye dahil yaklaşık 20 kişiyi gözaltına almasının ardından belediye ekiplerinin evi yıktığını kaydetti.

İsrailli milletvekilinden yıkıma tepki

İsrail’deki koalisyon hükümeti ortaklarından sol eğilimli Meretz Partisi Milletvekili Mossi Raz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, İsrail belediyesinin polis koruması ve desteğinde Salihiye ailesinin evini gece yarısı yıkmasına tepki gösterdi.

Raz, "İsrail güçlerinin hırsızlar gibi gece yarısı Salihiye ailesini donmuş sokağa atmak için geldiğini utançla yazıyorum. İşte Doğu Kudüs’te Filistinlilerin yaşamı böyle görünüyor." ifadelerini kullandı.

İsrail güçleri, 17 Ocak Pazartesi günü Salihiye ailesini evlerinden çıkarmak için iş makineleriyle Şeyh Cerrah Mahallesi'ne gelmiş, ancak karşılaştıkları direniş üzerine aileye ait bir oto galeri alanı ile bir fidanlığın yıkımını gerçekleştirerek bölgeden ayrılmıştı.

Filistinli baba tüplerle evin çatısına çıktı

İsrail polisi, Kudüs Belediyesinin istimlak kararı üzerine işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Salihiye ailesini, Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki evinden zorla çıkarmak üzere pazartesi sabahı bölgeye gelmişti.

Aile üyeleri ve polis arasında arbede yaşanırken, baba Mahmud Salihiye, ailenin diğer üyeleriyle birkaç tüp gaz alarak çatıya çıkmıştı.

İsrailli belediyeye ait iş makineleri, karşılaştıkları direniş üzerine aileye ait bir oto galeri alanı ile bir fidanlığın yıkımını gerçekleştirerek bölgeden ayrılırken, Salihiye ailesi ve İsrail polisinin bekleyişi devam ediyordu.

Evde 17 kişi yaşıyordu

Mahalle sakinleri Salihiye ailesinin evinde, çocuk, yetişkin ve yaşlı 17 kişinin yaşadığını ifade etmişti.

Salihiye ailesi, mülkün, İsrail’in Doğu Kudüs’ü işgal ettiği 1967’den önce kendilerine ait olduğunu belirtirken, Kudüs Belediyesi, Ürdün yönetimi döneminde bu arazinin bir vakfa ait olduğunu bu nedenle "Gaiplik Yasası" doğrultusunda 5 yıl önce araziyi istimlak ettiğini duyurmuştu.

Aile, bu kararın ardından 5 yıl boyunca tahliyenin önlenmesi için yargı mücadelesi vermiş ancak geçen yıl mahkeme tahliye kararını onaylamıştı.

salihiye ailesi filistin

74 YILDIR AYNI EVDE YAŞIYORLARDI

Salihiye, 1948'den bu yana yaşadıkları ev için uzun yıllardır İsrail mahkemelerinde verdiği "hukuk" mücadelesini ise şöyle anlattı:

"23 yıldır mahkemelere gidiyorum. Önce İsrail Arazi Kurumu dava açtı, ardından Gaip Mülkiyetleri İdaresi devreye girdi ve 23 yıl boyunca buraya el koymaya çalıştılar ama başaramadılar.

Onlar başaramayınca, son olarak işgal belediyesi (İsrail'in Kudüs Belediyesi), kamu yararı kapsamında okul inşa edecekleri gerekçesiyle devreye girdi. Ama bu gerekçe gerçek dışı. Asıl istedikleri Şeyh Cerrah'taki tüm arazileri ele geçirerek (Yahudilere tahsis edilen yasa dışı) yerleşimleri genişletmek."

"Bütün yetkililer yerleşimci; şikayetinizi kime yapacaksınız?"

Salihiye, İsrail makamlarının Doğu Kudüs'ün Yahudileştirilmesi için sistematik şekilde bir yerleşim politikası izlediği gerçeğine dikkati çekerek, bu makamlar nezdinde hukuk aramanın beyhude olduğunu söyledi. Salihiye, şöyle konuştu:

"İsrail mahkemelerinde adalet yok. Zaten bu, anayasası olmayan bir işgal devleti. 75 senedir hala anayasası yok. İki yıldır görevdeki bu hükümet de yerleşimci hükümettir, buranın yerlilerine karşı bir etnik temizlik hükümetidir. Hakimi yerleşimci, belediye başkanı yerleşimci, karar alıcı mekanizmaların bütün yetkilileri yerleşimci; şikayetinizi kime yapacaksınız?"

"Buradan çıkacağıma evimde ölürüm daha iyi"

Evinin çatısına koyduğu mutfak tüpleriyle yetişkin çocuklarıyla birlikte nöbete devam eden ve mücadeleden vazgeçmemekte kararlı olduklarını söyleyen Salihiye, şöyle devam etti:

"Ceketim komple benzine bulanmış halde. Ben ciddiyim. Çünkü artık kaybedecek hiçbir şeyim yok. Biz daha önce bir defa (Ayn Kerem'deki) evimizden, toprağımızdan çıkarıldık. Ben bu evde doğdum. Buradan çıkacağıma evimde ölürüm daha iyi.

Tüm evimi içindekilerle yakma niyetiyle çatıya gaz tüpü koydum. Evim için kendimi yakarım. Artık korkmuyoruz, içimizde korku kalmadı. Baskı, baskı, baskı, baskı...Artık bir yere kadar; patlama noktasına geldik. 23 yıldır mahkemelere gidiyoruz hiçbir sonuç yok. Evimde ölürüm ama evimden çıkmam."

Sesini dünyaya duyurmak istiyor

Verdikleri mücadeleye uluslararası destek ve seslerini dünyaya duyurmak istediklerini dile getiren Salihiye, "Yahudilerden sol görüşlü kişiler ve sağcı-dindar Neturei Karta grubun üyeleri destek olmak üzere eve geldi, yanımızda duruyorlar. Duruşları çok iyi. Sosyal medya aracılığıyla sesimizi duyuruyorlar." dedi.

Salihiye, İsrail güçlerinin dün akşam saatlerinde alandan ayrılmasının ardından geceyi çok zor geçirdiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"(Bu gece) İki saat uyudum. Her yarım saatte veya bir saatte bir dönüşümlü olarak evin çevresinde devriye geziyoruz. Dün akşam buradan ayrıldılar ama şimdi gelip bizi kaçırmak için plan yapıyorlar. Çünkü gelip kaçırabilirlerse meseleyi çözmüş olacaklar. Annem zaten yaşlı, yapabilecek bir şeyi yok."

Salihiye, "Biz şu an Kudüs'te her yerden zulümle sarılmış durumdayız. Tek istediğimiz sesimizin dünyaya duyurulmasıdır." diye ekledi.

Evin üzerinde İHA uçuyor

AA muhabirinin Mahmud Salihiye ile evinin bahçesinde bu röportajı yaptığı sırada, İsrail polisine ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracının evin üzerinde uçması dikkati çekti. Aile, İsrail polisinin kendilerini gözetlediğini ve olası bir baskın için fırsat kolladığını ifade etti.

İsrail güçleri, dün Salihiye ailesini evlerinden çıkarmak için iş makineleriyle Şeyh Cerrah Mahallesi'ne gelmiş, ancak karşılaştıkları direniş üzerine aileye ait bir oto galeri alanı ile bir fidanlığın yıkımını gerçekleştirerek bölgeden ayrılmıştı.