Voleybol maçında olduğu gibi acaba muhaliflerden birini mi gönderseydik uzaya?

Öyle ya!

Voleybol maçında kupa alınınca oyuncuların hepsi Cumhuriyet kızı oluverdi.

Diğer uluslararası müsabakalarda mağlubiyet olursa mevcut iktidar spora önem vermez oluyordu, şampiyonluk olursa da şampiyon olan sporcuların mensubiyetine bakıyorlardı.

Eğer sporcu kendilerine benziyorsa başarıyı yere göğe sığdıramıyor hatta o başarıya kılıf bulup muhafazakârlara saldırıyor, başarısız olunca da aynı tarifeyi tersten uyguluyorlardı.

Nasıl bir kitleyle muhatap olunduğunu varın siz hesap edin.

Şimdi uzaya ilk Türk astronot gönderildi. Bu durumu ya görmezden geldiler ya da bu durum hakkında birçok tezvirat yaptılar.

Kimisi öyle ileri gitti ki, astronot sanki uzaya gitmedi de bunların içinden geçti.

İnsanın gülesi geliyor da bu kadar ciddi bir komikliğe de nasıl gülünür bilinmiyor.

Gerçekten çok ciddi bir muhalefet krizi var ülkemizde. Bunu kendileri de biliyor aslında.

Hem tüm seçimleri karşı oldukları taraf ezici bir çoğunlukla kazanıyor hem bunlar zerre kadar paradigma değişikliğine gitmiyor.

"Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır." demiş ya Albert Einstein.

Bunlar hem Einstein okurlar hem okumayana cahil derler hem de onun bu meşhur sözüne kulak vermezler.

Kardeşim bir kere de şaşırtın insanları.

Sevmediğiniz partiye ve o partinin başarılı icraatlarına destek verin demiyor kimse size.
Böyle övgüye mazhar olabileceğiniz işler yapmanızı beklemiyorlar aman yanlış anlaşılmasın. Ne siz buna lâyıksınız ne de milletimizin sizden böyle bir beklentisi var…

Memlekete bir faydanız olsun diye sizden başka şeyler isteniyor.

Ayrıştırmayı yok edecek stratejiler geliştirmelisiniz. Geminin içinde halat çekme yarışı oynanmaz. Hele geminin etrafında köpekbalıkları kol geziyorsa…

Yapılan iyi işlere lanetli bir kavim gibi karşı çıkarak memlekete ve insanlarımıza zarar veriyorsunuz.

Amacınız belki de zarar vermek bunu bilemiyoruz niyet okumak istemeyiz.

Strateji değişikliğine giderseniz belki bu durumda oylarınız da artar, bunu hiç düşündünüz mü?

Saymaya gerek yok herkes çarşaf çarşaf yazıyor. Memleket için sevindiğiniz tek bir şey var mı Allah aşkına?

Bu sizleri hiç rahatsız etmiyor mu?

Tamam, uzaya astronot göndermekle çağdan çağa depar atmıyoruz ama bugüne dek kimsenin cesaret edip uygulayamadığı bir güzellik gerçekleşmiş, bari biraz da olsa sevinin…

Anne sütünü mü yetersiz aldınız, küçükken kimse size şefkat göstermedi mi, lanetli mi doğdunuz, ekmeğe mi bastınız ne ettiniz?

Gerçekten çarpılmış gibisiniz…

Kazanınca elinize yüzünüze bulaştırdığınızdan bence siz kaybetmeyi seviyorsunuz.

Çünkü hükümete destek verenlerden daha fazla özgür ve onlardan daha fazla imkânlara sahipsiniz.

Mustafa Süs