KEMALİZMİ DİN EDİNEN ŞEREFSİZ İLAHİYATÇILAR
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de materyalist veya deist ilahiyatçılar vardır. Benim de mezun olduğum bir Batı projesi olan İlahiyat Fakültelerini bitirme mümin olmayı gerektirmiyor.
Allah!a inanmayan veya Ona inanıp da ölüm ötesi ahiret hayatına inanmayan deist bir adamın Kamâl Atatürk’ü putlaştırması ve kendisini, yarı din edindiği Kemalizm’in ilahiyatçısı gibi görmesi doğaldır.
KEMALİZM DE BİR TÜR ŞERİATTİR
Ama kendisini İslam ilahiyatçısı gibi gösteren Kemalizm şeriatçisi yalakalar, ya yüreğiyle inanmamış münafıklardır ya da Aziz Nesin’in dediği gibi akıl tutulmasına uğramış ahmak densizlerdir. Tutarsız ahmaklar, çağrıştırdığımız anlamda şerefli olabilir mi?
ŞEREF GÖRÜLEN DÜZEYSİZLİK
Aklını kullanamayan İslami iman yoksunu biri ‘‘Kemalizm’e dil uzatanlar şerefsizdir, Kemalizm onurdur,” demiş. Gerçek Kemalistler arasında tutunmak için Kâbe duvarına pislemiş, Şeref olarak algıladığı düzeysizlğini açığa vurmuştur.
Mustafa Kemal’i isim ve ruh olarak red eden Kamâl Atatürk’ü Kutbul Aktab /evreni yöneten evliyadan ilan edip “Anıtkabir’e abdest almaksızın gitmeyin“ fetvasını veren ilahiyatçı Şeyh H.B. bile tutunamadı Kemalistler arasında. Yaşar. Öztürk de kabul görmedi.
Kaldı ki değil böylesi münafık Atatürkçüler, ödünsüz bilinçli Kamâlistler bile tedavülden kalkmak üzere. Henüz İslam’a ulaşılamadıysa da artık Kemalist devrimler değil insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gündemde.
KEMALİZMİ AKILLA ELEŞTİRENLER ŞEREFLİLERİMİZDİR
Her sistem gibi Kamâlizm’i de İslam, ortak akıl ve ilim açısından eleştirenler, fikir soylusu bilge insanlardır. -Serefsizler göremese de- onlar şerefli olanların ta kendileridir.
“Şerefsizler”in kendileri gibi ne idüğü belürsüzlerin yetişmesine ortam hazırlayan kişilere “Sen olmasaydın” deyu putlaştırıcı mersiyeler düzenlemeleri doğaldır. Bu onların bir tür görevleridir de…
SEN OLMASAYDIN ULUMASI
Cehaletleri sebebiyle İslam karşıtı olan Batıcı ve batırıcı kişilerin, Kamâl Atatürk için “ Sen olmasaydın biz olmazdık “ demeleri, bizim için ilkellik ise de kendileri açısından doğrudur.
“O olmasaydı” hiçbir kutsalı olmayan İslam karşıtı bu kadar laik adam ortaya çıkarılabilir miydi?
“O olmasaydı” gardırop devrimcisi bu kadar teşhirci kadın görülebilir miydi?
“ O olmasaydı” alkollü içkiler bu kadar resmiyet kazanabilir ve rakıcılık bu kadar artabilir miydi?
“ O olmasaydı” Batılı yaşama özentili, nikah dışı birlikteliğe yatkın, analığa uzak, erkekliğe eğilimli bu kadar feminist karı yetiştirilebilir miydi?
“O” ve onun muhalifleri yok etme eylemleri olmasaydı, demokrasimizi baltalayan bu kadar ihtilalci kadrolar ve günümüzde bile örnekleri görülen demokrasi karşıtı subaylar yetişebilir miydi?
“O”nun Batı’dan tercüme yasaları dayatan Batıcılığı olmasaydı Amerikancı ve AB’ci tarih bilmez milyonlar ortaya çıkabilir miydi?
“O” olmasaydı Diyaneti, tarikatları ve cemaatleriyle İslam’ın ruhundan ve amacından uzak sürü ruhlu bu kadar çok amaçsız Müslüman mantar gibi bitebilir miydi?
***
İyi ki “O olmasaydı” diye söze başlamayan bir nesil yetişiyor.
Şerefliler biziz; İslam’a inanan , ortak akla ve ilme/bilime yönelenlerdir. Bizim şereflilerimiz de bizim bu yeni neslimizdir.
“O KİŞİ’ TUTARLI VE AMAÇLIYDI
Kabul edersiniz veya etmezsiniz “O kişi” kendi çizgisinde adamdı ve tutarlı gerekçeleri vardı.
Ya bu ‘Kemalizm’e dil uzatanlar şerefsizdir. Kemalizm onurdur,’ diyen şöhret dilencilerinin ve Soner Yalçın benzeri Atatürkçü Tağutların yalakalıktan veya çıkardan öte ne amaçları ne ola ki?
Atatürkçülerden bir ricamız var: Bu tür münafık adamları aranızda barındırmayın, bunlardan size de hayır gelmez, ancak şer gelir.
Sözü AZİZ olan Rabbimize bırakalım:
“ Mü’minleri bırakıp da kâfirlerin dostluğuyla onur duyanlar, şeref ve itibarı onların yanında mı arıyorlar? İyi bilin ki şeref ve itibar bütünüyle Allah’a, Onun Elçisine ne müminlere aitir. ” (Nisa 139. Ayrıca bak. Münafikun 8)