Seçime  dört gün kala, SEÇİM meydanları ısındı...

En ilginci, yalan ve gerçek bilgiye dayanmayan, çeşitli açıklamalar... Anında ilgili kurumlardan yapılan; karşı açıklamalar...

İnsanların bulundukları konumlara göre; tavır ve davranışlarını değiştirmeler... Anlamsız gerginlikler. Provakatif  girişimler...

Ortalarda dolaşan diğer bir konu, yıllar öncesinde yaşanan yalana dayalı açıklamaların bugün yalan montaj olduğunun itiraf edilmesi konusudur. Ancak o, yıllarda doğru diye ısrarla direnilmişti. Yalan çıktı. Yine böyle sözde yalana dayalı bir belge unsurunun kamuoyu ile paylaşılacağı iddiasıdır.

SEÇİM ÖNCESİ BAŞKA, SEÇİM ANINDA BAŞKA, KONUMDA OLMALAR...

Yapılan bazı gereksiz açıklamalar; şehit ailelerini, rahatsız etmektedir. Hala, bazı liderlerin terör örgütü aleyhine açıklama yapmamaları, dikkat çekmektedir. Hatta bazıları; Terör örgütüne yakın duran partinin genel başkanının lehine, açıklamalarda; bulunmaktadırlar... Onlarla dolaylı irtibat halindedirler. Kandil yöneticileri iç siyasete yönelik açıklamalarına devam etmektedirler. Görülen o ki; pkk sempazitanı ve fetö   yandaşı  insanlar birlikte hareket etmektedirler. Sosyal medyada iş birliği içerisindedirler.

Yıllar öncesindeki, Baş örtüsü gerçeği, İHL okullarına yapılan yanlışlıklar, Kuran Kurslarının kapatılması, Katsayı mağduriyeti, Ekonomik krizler, kuyruklar, kuyruklar... Hala hafızlarda tazeliğini, korumaktadır. Buna rağmen celladına aşık olan insanlar, sahada boy göstermektedirler.      

İktidar Karşıtı olan siyasi partilerden,  iktidar olunca; neleri yapacaklarına dair projeler ve planlar beklenirken; tam tersine  yapılan bazı icraatlar üzerinden değerlendirmeleri, duymaktayız.

Bu değerlendirmeler, daha çok var olan yatırımları, durduracağız, yönünde olmaktadır... Yani yapılanları engelleyeceğiz açıklamaları dikkat çekmektedir. Milli savunma sanayiine yönelik çalışmaların durdurulacağına dair açıklamalar gelmektedir.

Bir garip olay da TOGG ve Savaş gemisi üzerinden sürdürülmektedir. Bu koskoca yatırımlara maket diyecek kadar, karşı olmak adına  inat edilmektedir. Gözlerinin önündeki gemiye maket demek, hangi aklın ürünüdür.

Görünen o ki; seçmen de yapılan açıklamaları değil kendi partisinin yaptığı açıklamaları ve beyanatları anlamakta ve anlatmaktadır. Bazı seçmenler kemikleşmiş oyun temsilcileridir. Onlar için önemli olan taraftarı olduğu partinin seçimde başarılı olmasıdır.

Herkes, kendi oy oranını koruma çabası içerisindedir. Eğer, kendi oranını koruma gayretinde başarılı olursa; seçimin galibi olacağı fikrini taşımaktadır.

Burada asıl sorun, hala seçim yaklaşmasına rağmen; yaklaşık % 10 seçmenin kararsız olmasıdır...

İktidarın VATAN VE MİLLET kavramlarını sık, sık kullanması gözlerden kaçmamaktadır. Bunun nedeni güney sınırımızda oluşturulan güvenlik koridoru ile ilgili yapılan anlamsız açıklamalardır. Hatta bu açıklamalar alınan S- 400 füzelerinin kızağa çekilmesine kadar uzanmaktadır. Böylece bazı seçmen konumundaki insanlar bu anlamsız açıklamalar karşısında neler oluyor? Diye yüksek perdeden konuşmaya başlamışlardır. Söz konusu VATAN savunması, olunca farklı tepkiler ortaya çıkmaktadır.

Bu Aziz Milletin kırmızı çizgileri vardır. Onların zorlanması doğru bir girişim değildir. Hatta bazı uç siyasi parti temsilcilerinin Diyanet ve İslam kurumları ile ilgili yaptıkları açıklamalar hayretle izlenmektedir. Bir tehdit dili ve nefret söylemi orta yerde durmaktadır. Amaçları nedir? Bilinmez. Bu aşırı uçların Millet İttifakı adayına destek vereceklerini belirtmeleri de dikkatlerden kaçmamaktadır.

Son yıllarda yaşanan en önemli seçim sürecinden geçiyoruz... Dünyanın gözü bizim üzerimizdedir. Bu bile seçime verilen önemin ne kadar dikkat çeken bir durum olduğunu ortaya koymak için yeterli bir nedendir.

Hesap edilemeyen bir konu da Cumhur İttifakı, seçmeni, eğer parti kurmaylarının açıklamalarını göz önünde bulundurarak; partilerine sahip çıkmaları halinde cumhur ittifakının işi daha kolaylaşacaktır. Yani AK Parti seçmeni tekrardan partisine sahip çıkacak mıdır? Bunu cevabı az-çok İstanbul mitinginde verilmiştir. Ayrıca Batının anlamsız tavrı, seçmen üzerinde olumsuz etki yapmıştır. Tekrardan AK PARTİ seçmeninin partisine ve liderine sahip çıkma girişimi olarak ortaya çıkmıştır.

AK Parti tabanındaki rahatsızlıkların oy oranına nasıl yansıyacağı merak konusudur? Ancak, SAYIN CUMHURBAŞKANI TAYYİP ERDOĞAN, SEVGİSİ AĞIR BASMAKTADIR. O, nedenle; BAŞKANLIK seçiminde, oyum TAYYİP beye, parti oyu; farklı yere, tartışmaları gündeme taşınmıştır. Muhalefet ise;  birlik beraberlik mesajları vermeye çalışmaktadır.

Sosyal medyada yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere; Millet İttifakına HDP' nin açıktan destek vermesi, yol arkadaşlığı seçmen üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır.    

HDP, bir soru işareti gibi durmaktadır. Bölgede hendek olaylarından sonra; yapılan yatırımlar, sulama kanalları, bulunan petrol yatakları ve sağlanan barış ortamı, sandığa nasıl yansıyacak? Bölge halkı, bu konuda ne düşünüyor? Ancak, seçimde belli olacaktır. Terör örgütü ile yakın bir konumda duruyor gibi olması; onlara yarar mı? Yoksa, zarar mı? Getirecek, göreceğiz...

HÜDA PAR, etkisinin ne olacağı bayağı merak konusudur. Bölge halkı ne kadar destek verecektir? Bilinmemektedir.

Batı Alemi, büyük bir dikkatle seçim sonuçlarını beklemektedir. Yaptıkları çeşitli açıklamalarda, mevcut iktidarı istemediklerini açıkça, beyan etmişlerdir. Bu sözde demokrat geçinen BATILI devletlere yakışan bir tavır değildir.

Bunlar Ülkemizin kalkınmasından, büyümesinden rahatsız olan, kesimlerdir.

Bir kez daha altını çiziyorum. Bu seçimin belirleyicisi; kararsız seçmenler ve de  İYİ Partinin geçen  seçimlerde almış olduğu, oyu; koruyup, koruyamayacağı, meselesidir. 

Küskün AK partilileri de bir kenara yazmak lazım. Cumhurbaşkanına desteğini açıklayan bazı seçmenlerin, ''Başka partiye oy vermeyeceğim ama, diye başlanan sözleri; ''sandığa nasıl yansıyacak, hep beraber göreceğiz...

Allah, yapılacak seçimi; Ülkemize ve Milletimize hayırlı eylesin...