Ahmet el-Şara Amerikan ajanı mı? İddialara Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama geldi!
Ahmet el-Şara Amerikan ajanı mı? İddialara Suriye Cumhurbaşkanlığı'ndan açıklama geldi!
İçeriği Görüntüle

Şeker, çocuk mahkemelerinin, suç işlemiş veya suça itilmiş çocuklarla ilgili davalara bakmakla yetkili olduğunu, ancak topuk kanı gibi tıbbi uygulamalarla ilgili kararların aile mahkemeleri tarafından değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu tür uygulamaların, ailelerin velayet haklarını ihlal ettiğini ve çocukların hukuki statüsünü olumsuz etkilediğini söyledi.

“Sağlık sektörünün rantı İçin feda edilecek bir damla kanımız yok”

Avukat Şeker, topuk kanı uygulamasının sağlık sektörünün çıkarlarına hizmet ettiğini ve ailelerin bu konuda bilinçli olması gerektiğini belirtti. “Çocuklarına düşkün, araştıran aileler, zararlı yönleri sebebiyle bir testi yaptırmak istemiyorsa bu onların hakkıdır. Bu çocuklara el koymak, velayet hakkını yok saymak, onları hukuken kobay haline getirmektir. Bizde sağlık sektörünün rantı için feda edilecek bir damla kan yok,” dedi.

“İdari para cezaları hukuka aykırı”

Şeker, topuk kanı vermediği için ailelere kesilen idari para cezalarının da hukuka aykırı olduğunu savundu. Bu cezaların, açık bir yasal dayanağı olmadığını ve ailelerin bu konuda itiraz haklarının bulunduğunu belirtti. Şeker, bu tür uygulamalara karşı hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini ve ailelerin haklarını korumak için gerekli adımları atacaklarını ifade etti.

“Aileler korkutulmasın”

Avukat Şeker, sağlık personeli ve kolluk görevlilerinin, aileleri “Çocuğunuzu elinizden alırız, zorla topuk kanı alırız” gibi ifadelerle korkutmasının suç teşkil ettiğini belirtti. Ailelerin bu tür tehditlere karşı hukuki yollara başvurabileceğini ve haklarını arayabileceğini söyledi.

“Topuk kanı uygulaması yeniden değerlendirilmeli”

Şeker, topuk kanı uygulamasının hukuki, etik ve tıbbi boyutlarıyla yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ailelerin bilgilendirilmesi ve rızalarının alınması gerektiğini vurguladı. “Bu uygulamanın, ailelerin rızası olmadan yapılması, insan haklarına ve çocuk haklarına aykırıdır. Hukukun üstünlüğü ve birey hakları korunmalıdır,” dedi.