14 Mayıs'ta seçilen milletvekilleri, mazbatalarını aldıktan sonra TBMM'de kayıt işlemlerini gerçekleştirdi.
AK Parti listelerinden seçime giren HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu, Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, Batman Milletvekili Serkan Ramanlı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç de Meclis'e gelerek kayıtlarını yaptırdı.
"Hizmet etme çabasında olacağız"
Kayıt işlemlerini tamamladıktan sonra basın mensuplarına açıklamada bulunan Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim sonuçlarının hayırlı olmasını dileyerek, şunları söyledi:
Hangi partiden, hangi siyasi görüşten olursa olsun milletimizin her bir ferdine elimizden geldiğince hizmet etme çabasında olacağız. Seçim kampanyası boyunca herkes HÜDA PAR üzerinden bir kampanya yürüttü özellikle muhalefet cephesi. Umarım bundan sonra siyasi nezaketle parlamentodaki görevimizi yerine getirmeye çalışalım.
"Bunlar manipülasyondu"
Ardından soruları yanıtlayan Yapıcıoğlu, Meclis'teki yemin töreninde, metnin tamamını okuyup okumayacağıyla ilgili, şu ifadeleri kullandı:
Elbette okuyacağız. Bir nokta, bir virgülünü bile eksik bırakmamak gerekiyor. Herhangi bir ekleme veya çıkarma yapma gibi bir düşüncemiz yok, böyle bir şey mümkün de değil. HÜDA PAR hep tartışmaların merkezindeydi. Belki konuşulması istenmeyen bazı gündemlerin üzeri örtülsün diye bunlar kasıtlı şekilde gündeme getirildi. Biz bunu defalarca yalanladık ama maalesef ısrarla bunlar ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildi. Bunlar manipülasyondu. Artık seçim de geçti. Eğer ciddi bir düşmanlık değilse bunun sebebi, bu iftiraları atanlar da bundan sonra vazgeçerler. Biz, 'yemin etmeyeceğiz' diye bir şey söylemedik. Milletimize en iyi şekilde hizmet etmek için buraya geldik, şov yapmaya gelmedik.
"Hizbullah ile ilişkimiz yok"
Yapıcıoğlu, terör örgütü Hizbullah ile ilişkili olduklarına ilişkin iddialara ise şunları söyledi:
O da çok kasıtlı bir şey. Yüz bin defa söyledik; 'Öyle bir şey yok' dedik. Bundan sonra inşallah iftira kampanyası sona erer diye düşünüyoruz ama devam ederse gerekli cevabı veririz. Suç işleyen birinin avukatlığını yapmak, sanıkla özdeşleşmek değildir. Herkesin kendisini bir avukatla mahkemede temsil etme hakkı vardır. Savunma hakkı başkadır, savunduğun kişiyle özdeşleşmek başka bir şeydir.
