İkinci Bölüm

Ülkemizdeki seçim işlemleri ile ilgili hukuki ve bürokratik işleyiş ve kurallar hususunda bazı bilgileri hatırlayalım;

  1. Ülkemizde seçimler, Yüksek Seçim Kurulu tarafından kesin sonuçların Resmi Gazete’de ilan edilmesi ile sonuçlanır. Bu süreç başından sonuna kadar bir yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu tarafından yürütülür.
  2. Yüksek Seçim Kurulu On bir üyeden oluşan bir kurul olup, altısı Yargıtay, beşi Danıştay üyelerinden Yargıtay ve Danıştay Genel Kurulları tarafından seçilerek oluşturulur ve YSK heyeti Başkanı’nı kendi içinden seçer. Sandık kurulları ve seçmen listeleri Yüksek Seçim Kurulu bünyesinde görevli ve yetkili ilgili Genel Müdürlük tarafından teşkil edilir.
  3. İl seçim kurulları başkanları ve kamu görevlisi üyeleri Yüksek Seçim Kurulu tarafından illerin kıdemli yargıçlarından ve kamu görevlilerinden yani MEMURLARDAN tayin edilir.
  4. Sandık seçmen listeleri İlçe Nüfus Müdürlüğü tarafından ikametgâh esas alınarak düzenlenir ve muhtarlıklarda ilan edilir.
  5. İlçe Seçim Kurulları O ilçede görev yapan memurlardan teşkil edilir. İlçe seçim kurulu başkanları o ilçedeki kıdemli yargıçlardan tayin edilir. Kaymakamlar ilçelerindeki memur listesini İlçe seçim kuruluna bildirir. İlçe seçim kurulu kura usulü ile gerekli sayıda kurul üyesini belirler. Sandık kurullarına BAŞKA İLÇELERDEN ÜYE ALINAMAZ. Sandık kurulu üyeleri yaptıkları bu görev için ücret alırlar.
  6. Seçime katılan siyasi partiler, bağımsız adaylar sandık kurullarında, ilçe ve il seçim kurullarında partiler ve bağımsız adaylar tarafından yetkilendirilip İl seçim kuruluna isimleri bildirilmiş gözlemciler bulundururlar.

Yukarıda arz ettiğimiz hususlar yasa muhteviyatının özetidir.

Sandıklarda, ilçe ve il sandık kurullarında meydana gelmiş usulsüzlük ve sahtekârlıklar belgeleri ile ortadadır.

İlçe Nüfus Müdürlükleri’nde seçmen listesi oluşturulurken mevcut bir çok seçmenin kaydının silinmesi ayrıca o ilçede ikamet etmeyen binlerce şahsın sahte ikametler ile seçmen yapıldığı ve bunu yapanların tespit ile tutuklandıkları, sandık kurulları oluşturulurken ilçedeki memurların dışından hatta başka yerlerden memur olmayan yüzlerce şahsın sandık kurulu üyesi yapıldığı kesin olarak tespit edilmiş bulunuyor.

Sandıklarda oy sayımında birçok oyun usulsüz olarak geçersiz sayıldığı yapılan yeniden sayımla anlaşıldı.

Sandık kurulu tutanakları gerek ilçe, gerek il seçim kurullarında birleştirme tutanaklarına geçirilirken partiler arasında oy kaydırmaları olduğu belgeli olarak tespit edildi. Bu oy kaydırma işleminin saatler süren veri akışının kesildiği zaman yapıldığı çok aşikâr. Şu sorunun cevabı hala yok. Niçin saatlerce veri akışı durdu !?

17 Nisan Çarşamba günü AK Parti’nin seçimle yetkili Genel Başkan Yardımcısı seçim ile ilgili olarak ilçe ve il seçim kurulları teşkilindeki usulsüzlüklerden ve tasarlanmış organize yanlışlıklardan bahsetti.

Gerek Saygın Cumhurbaşkanı, gerek Sn. Binali YILDIRIM seçimde “ Organize yolsuzluk ve operasyon ” yapıldığını söylediler.

Saygın Cumhurbaşkanı “ Kamudan yani bürokrasiden FETÖ’yü temizleyemediğimizi düşünüyorum ” ifadeleri ile bizim yıllardır bağırdığımız bürokrasideki FETÖ yapılanmasına gereğince müdahale edilmediğine dair ifadelerimizi teyit ettiler.

Biz seçim gecesi sosyal medyada yaptığımız paylaşımda ‘’ 15 Temmuz’da asker üniforması ile gelen darbeciler 31 Martta bürokrat unvanı ile darbe yapıyorlar ‘’ diye yazmıştık.

Gelişmelerden rahatlıkla görülebileceği üzere bu “ bürokratik organize operasyon ” çok önceden;

  • Sandık, il ve ilçe seçim kurulları teşkilinde,
  • Seçmen kütükleri tanziminde,
  • YSK yargısı, il ve ilçe yargıçları ve ilçe Nüfus Müdürlüklerinde organize edilmiş.
  • Bölgeye kaydırılan sahte seçmenler ve sahte ikametgâhlar, sandık kurullarına yasaya aykırı bir şekilde kaydedilen binleri aşan yabancı şahıs çok önceden belirlenmiş.

Seçimden birkaç gün öncesinde Adalet Bakanı Sn Abdülhamit Gül’ün “ yargıda FETÖ temizliğinin yapıldığına ” dair sözlerini hatırlıyorum. Bu gün de bu yazı kaleme alınırken YSK tarafından seçim için nihai karar alınmamışken, itirazlar tam olarak değerlendirilmemişken, İstanbul İl Seçim Kurulu tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasının Ekrem İmamoğlu’na ( Müdafaa ) verildiği haberini dinlerken, Kayseri yerel gazetesi Yeni Haber den Sn. Özhaseki’nin Ak Parti, MHP Cumhur ittifakının zoraki bir evliliğe benzetildiği sözlerini okuyorum[1].

Sandıklarda, ilçe ve il Seçim kurullarında AK Parti müşahitliği organizesinin büyük zafiyeti çok açık. Zaten İstanbul AK Parti teşkilatının seçimden hemen iki ay önce tüm sandık müşahitlerini ve mahalle temsilciliklerini değiştirdiğini öğrenmiştim. Bu durumda şu SORU sorulmalı;

  1. Sandıklarda yanlış oy sayımlarını, ilçe ve il seçim kurullarında oy kaydırmalarını belgeleri ile tespit edip olaya müdahale eden ve bu belgeleri önce sosyal medyada yayınlayıp sonra da AK Parti teşkilatına kimler iletti?
  2. Çok öncelerden seçime hile karıştırmak amaçlı bu organizasyonu istihbarat nasıl haber alamamıştı?
  3. Eğer haber alındı ise niçin zamanında müdahale edilmedi? Bu durumdan Sn. Cumhurbaşkanı haberdar edildi mi?
  4. Seçim sona geldiğinde Sn. Cumhurbaşkanı hiçte mahzun üzgün görünmüyordu, NİÇİN?
  5. Saygın Devlet Bahçeli Cumhur ittifakının oy oranının % 52 den aşağı düşmemesi gerektiğini niçin vurgulamıştı?
  6. AK Parti teşkilatındaki bu büyük zafiyetin sebebi ne ?

Bu soruların cevabını inşallah Salı günkü yazımıza bırakalım.

[1] Bahse konu Haber Sayın Özhaseki tarafından 17/04/2019 tarihinde bir basın bülteni ile yalanlanarak, yayını yapan kurum için yargı yoluna gideceğini belirtmiştir. Bu durumum DOĞRULUĞU Kayseri yerelinde yaptığım araştırma ile teyit edilmiştir.