ABD üniversitelerindeki protestolarda en az 2 bin kişi gözaltına alındı ABD üniversitelerindeki protestolarda en az 2 bin kişi gözaltına alındı

Dünyanın en büyük uranyum tedarikçilerinden Nijer'de 26 Temmuz'da yaşanan askeri darbe, ülkenin küresel uranyum arzının karşılanmasındaki önemini bir kez daha gündeme getirdi.

Nijer, dünyanın en büyük uranyum tedarikçileri listesinde 7. sırada yer alıyor. Ülke, Fransa'nın 3. AB'nin de 2. en büyük uranyum tedarikçisi konumunda bulunuyor.

ABD'DEN AÇIKLAMA: DARBENİN ARKASINDA PUTİN YOK

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, çevrim içi basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Kirby, Nijer'deki gelişmeleri "darbe" şeklinde nitelememeye devam ederek, diğer yandan ülkedeki gelişmeleri saat saat yakından takip ettiklerini söyledi.

ABD'nin Nijer ile olan işbirliklerinin devam etmesinin demokratik kurumlar ve hukukun üstünlüğü ile olan uyumuna bağlı olduğunu yineleyen Kirby, bu hususta henüz herhangi bir karar verilmediğini ifade etti.

Kirby, Nijer'deki gelişmelerin arkasında Rusya olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını kaydederek, bu konuda çok endişeli olmadıklarını aktardı.

Diğer yandan güneydeki ülkelerin Rusya ile ortaklık etmelerinin çıkarlarına olmadığının farkına vardıklarını savunan Kirby, bu kapsamda Afrikalı liderlerin, "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Karadeniz tahıl girişiminden ayrılması kararının kurbanı olduklarını" fark ettikleri değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin Nijer'de terörle mücadele kapsamında 1000 kadar askeri olduğunu söyleyen Kirby, Amerikan askerlerinin diğer ülkelerin vatandaşlarını tahliye çabalarını desteklemek için kullanılması ya da Nijer içinde ya da yakınlarında ek kuvvet konuşlandırılmasıyla ilgili herhangi bir karar alınmadığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Muhamed Bazum'un yönetiminin itibar görmesini istediklerini ve Bazum'un Nijer'in demokratik yollarla seçilen lideri olduğunu vurgulayan Kirby, diğer yandan diplomasi için daralsa da hala bir alan olduğuna inandıkları mesajını verdi.

Kirby, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinin vatandaşlarını tahliye etme çabalarının farkında olduklarını ve Nijer makamlarını bu tahliyelerin güvenli ve düzenli bir şekilde olmasını kolaylaştırmaya çağırdıklarını ifade etti.

Nijer'de ABD vatandaşlarına ve tesislerine yönelik ise doğrudan bir tehdit belirtisi olmadığını söyleyen Kirby, ABD'nin ülkedeki varlığıyla ilgili pozisyonlarının henüz değişmediğini bildirdi.

AB'DEN URANYUM AÇIKLAMASI

AB Komisyonu Sözcüsü Adalbert Jahnz, Brüksel'de düzenlenen günlük basın toplantısında, dünyanın en büyük uranyum tedarikçilerinden Nijer'de 26 Temmuz'da yaşanan askeri darbe sonrasında Fransa'ya uranyum ihracatının durdurulması hakkında açıklamalarda bulundu.

"AB için bir uranyum tedarik riskinin olmadığını teyit edebilirim. AB kuruluşları, herhangi bir kısa vadeli arz riskini azaltmak için yeterli uranyum stokuna sahiptir." diyen Jahnz, orta ve uzun vadede dünya piyasasında AB'nin ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarda uranyum bulunduğunu belirtti.

Jahnz, Nijer'in AB için önemli bir doğal uranyum tedarikçisi olduğunu anımsatarak, bu uranyumun yakıt olarak kullanılması için zenginleştirilmesi gerektiğini anlattı.

Radyoaktif zehirli bir metal olan uranyum, kanser tedavisinden denizciliğe, silah sanayisinden nükleer enerji tesislerine kadar birçok farklı alanda kullanılıyor.

Afrika'nın en yüksek dereceli uranyum cevherine sahip Nijer, geçen yıl 2 bin 20 metrik ton uranyum üretti. Dünyadaki uranyum arzının yüzde 5'ini karşılayan Nijer, bu alanda en büyük tedarikçiler arasında yer alıyor.

Özellikle AB ve Fransa, Nijer'den önemli miktarda uranyum alımı yapıyor.