Müfredatta olsun olmasın okullarda öğrencilere her şeyden önce adil olmayı öğretmek zorundayız.

Ailede başlanarak adalet duygusu verilmeli çocuklara.

Adalet yalnızca adliye koridorlarına hapsedilmemeli.

Yalnızca adliye girişlerine değil okulların girişine de okulların koridorlarına da hemen her yere adaletin önemine vurgu yapan sözler asılmalı…

Tâbi ki önce öğretmenler adil olmalı. Adil olmalı derken öğrenciler arasında ayrım yapıp yapmamaktan söz etmiyorum…

Dikkat edilirse her insan hem savcı hem hâkim hem avukattır.

Her birimize herhangi bir anlaşmazlık durumunda tarafsız bir şekilde müdahil olmamız istenmiştir…

Bizler de duruma hakimiyetimiz çerçevesinde bize biçilen rol neyse ona göre hareket etmişizdir.

İnsanları yargılarken onların geçtiği yolları düşünmeden karar vermeyiz, vermemeliyiz.

Bunu herkes bilir.

Aynı zamanda insanların, yöneticilerin icraatlarını değerlendirirken de onların içinde bulunduğu durumu dikkate alırız.

Sadece o değil.

Bir binaya, bir şehre, bir ülkeye bakarken de hepten iyi ya da hepten kötü demeyiz, dememeliyiz.

Bu hem insan olmanın hem adil olmanın gereğidir.

Adalet duygusu olmayan insanın insanlığı sorgulanır…

Nasıl ki bir yöneticiyi değerlendirirken onun adil olup olmamasına bakıyorsak bize de o gözle bakılır.

Herhangi bir işi yaparken karşılaştığımız bazı sorunların görülmesini istiyoruz.

Bununla ilgili güzel sözler de geliyor aklımıza.

”Kimse dalgalarla nasıl boğuştuğumuza bakmaz, gemiyi limana yanaştırıp yanaştırmadığımıza bakar!”

Evet, bu böyledir…

Bir araştırma şirketi yaptığı araştırmada toplumun devletten beklentilerine değinmiş ve adalet sorunu ekonomiden sonra ikinci sırada yer alıyormuş.

Son zamanlarda yapılan tutuklamaların akabinde hemen serbest bırakılanlara bakınca toplumda evet böyle bir kaygı oluşmuş olabilir.

Ama devletten beklediğimiz adaleti kendimiz içselleştiremez de okulda çocuklara eğitim verirken adaleti ön plana çıkarmaz, kendi hayatımızda da bunu ıskalarsak bu çürüme tabandan tavana kadar yayılır.

Önce sen yargılarken toptancı anlayışı geride bırakacak doğruya doğru eğriye eğri demeyi bileceksin.

Okulu yönetene de şehri yönetene de ülkeyi yönetene de ve aileyi yönetene de adalet gözlüğünden bakacaksın, bakacağız.

Çürüme tek taraflı olmaz.

Yapılan güzel işlere güzel demez de sadece kötü işlere bakıp hepsine birden kötü dersen en başta bu adil olmaz.

Adalet bekleyen adil olmalıdır.

Mustafa Süs