Bu yazı kısa bir süre önce yazılmıştı, ABD Başkanı’nın [ “Gazze için çok iyi olduğunu düşündüğüm konseptlerim var; orayı bir özgürlük bölgesi yapın. ABD’nin müdahil olmasına izin verin ve orayı sadece bir özgürlük bölgesi yapın” diyerek, “ABD’nin Gazze’yi sahiplenmesinden ve bir özgürlük bölgesi yapmasından gurur duyarım” ] ifadesini kullanması üzerine güncelledik.

***

Türkiye İsrail ilişkilerinin bir savaşa dönüşebileceği ihtimali konusunu da içeren Donald Trump Netanyahu görüşmesinden sonra Trump’ın Türkiye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ile ilgili açığa vurduğu görüşlerini alt alta koyalım:

“Tebrikler, başka kimsenin iki bin yıldır yapamadığını yaptınız. Suriye’yi aldınız. Başka isimlerle ama aynı şey”

“Başbakan Bibi’ye (Binyamin Netanyahu) :

“Çok iyi ilişkilerim var; Türkiye ile bir sorununuz olursa, gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum, dedim.”

Trump’ın şu sözleri de unutulamayacak türden:

“Ben ERDOĞAN’ı seviyorum ve o da beni seviyor.”

Trump’ın 12 Mayıs 2025’de Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri için yaptığı son açıklama da şöyle:

“Türkiye’de Perşembe günü yapılacak toplantıyı hafife almayın, Cumhurbaşkanı Erdoğan harika bir ev sahibi olacak”

BÜYÜK ERDOĞAN
Donald Trump’tan güzelleme geldi ya. Artık gerisi gelir. Gelmeye başladı da. Artık “Büyük Erdoğan” başlığı kullanılıyor. Son övgü de NATO Genel Sekreteri Rutte’den:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO içinde inanılmaz bir lider ve meslektaşları tarafından gerçekten saygı duyulan bir isim” dedi.

ERBAKAN HOCA HARİÇ AMA KAMÂL ATATÜRK DAHİL
Münker’den sakındırma görevimiz gereği bizim de dikkat çektiğimiz pek çok hatalarıyla/eksikleriyle birlikte Erbakan hoca hariç ama Kamâl Atatürk dahil son bir asırlık tarihimizde en büyük devlet adamımız olan Cumhurbaşkanımıza ne kadar övgü yağdırılsa yeridir. Yeridir de ağyar senası güven ve dostluk sebebi değildir.

AMERİKA BİLDİĞİMİZ ZALİM AMERİKA DEĞİL Mİ?
Verdiği para, silah, istihbarat ve de asker yardımı ile İsrail’e Gazze katliamını yaptıran ve onu her alanda destekleyen Amerika değil mi?

Onlarca yıldır PKK’yı destekleyen ve Suriye’nin kuzeyinde Ülkemizin altını oymaya çalışan Amerika değil mi?

İrak’ta ve Afganistan’da yüzbinlerce Müslümanın kanını akıtan Amerika değil mi?

Bu Amerika Türkiye’ye adalet ve merhametle bakar mı?

Amerika’nın başkanı Donald Trump her hangi bir Türkiye cumhurbaşkanını sevebilir mi ki ERDOĞAN’ımızı sevebilsin ?

Sayın Cumhurbaşkanımız soru yöneltilmesine rağmen isabetli bir tavırla Trump’ın övgülerini şu son günlere kadar yorumlamamıştı. Şimdiler de yüzeysel olmasını dilediğimiz yaklaşımları var. Şu sözler Cumhurbaşkanımızın:

“Gazze’deki insani trajediye son verilmesinde de dostum Trump’ın desteğine güveniyorum. Gazze için de yüreklere su serpen müjdeli haber almayı umut ediyoruz”

FATURA CUMHUR BAŞKANIMIZA ÇIKARILMAYACAK MI?
Bütün dünya gibi biz de çok iyi biliyoruz: Amerika gerçekten istese İsrail hiçbir adım atamaz, Gazze’nin adını bile anamaz. Amerika arkasından çekilse dolaylı olarak desteklenecek Hamas Gazze’yi savunur ve Siyonistlerin tehcir planlarını da alt üst edebilir. …

Bundan böyle Gazze’de ve Batı Şeria’da İsrail zulmü devam ettiğinde -ki ediyor-; hele hele Gazze’lilerin Gazze’den tehcir planı işletildiğinde, “ Sevdiği ve sevildiği Trump’ı devreye sokarak mezalimi ve tehciri niçin engellemedi” denilerek fatura bizde ve İslam dünyasında Cumhurbaşkanımıza çıkarılmayacak mı? Zalimlerle birlikte o da telin edilmeyecek mi?

İSLAM DÜNYASI ACZİYETİ
İslam Dünyasında bahsedilecekse bu dünyanın başı Türkiye olmak lazım gelir. Çünkü Hilafet burada yaşatıldı ve yıktırıldı. Batı’cı ve yakıcı kanlı devrimler bu coğrafyada yapıldı/yaptırıldı.

Türkiye son bir asırdır İslam‘dan koparılmış bir ülke. Laiklik ruhlara işlemiş-işletilmiş. Diyanet, ilahiyatlar, cemaatler ve tarikatlar da laikleştirilmiş ve laikliğe payanda edilmiş.

İŞİMİZ ALLAH’A KALDIYSA ZAFER YAKINDIR
Benim yaşadığımız yakın dönem için tek bir ümidim var.

O da Ülkemizin İslami çizgide İslam ve Türk dünyası öncüsü dünya devleti olmasının ve Filistin’in /Gazze’nin kurtuluşunun Allah’a kalmış olmasıdır.

Karşı konulamaz güç ve intikam sahibi olan Allah zalimleri Müslümanlarla cezalandırmak ister. Günümüzde olduğu gibi onlardan ümit kesildiğinde ise adaleti ile bizzat devreye girer. Beklenmedik siyasî, iktisadî, askerî ve kültürel pek çok yoldan müdahale eder/ettirir. Kasırgaları, hortumları, depremleri, yağmurları harekete geçirir.

Dünya da zalimlerin nasıl bir devrimle yıkılacaklarını görür.

İlahi adaletin müdahalesi başlamış gibi görünüyor.

MUHTEREM CUMHURBAŞKANIM!
Allah yaptıklarımızı görüyor. Doğrudan ve dolaylı olarak yapabildiklerini yap, yaptırabildiklerini yaptır. Sana güvenimiz var, var da sakın ha Amerika ve İsrail zalimlerinin planlarına aracı olma. Onların dostluklarına güvenme.

Kur korumalı mevduatta olduğu gibi sana fetva verenler de olur ama onlara uyma. Ümitlerimize kıyma. Yüreğimizi kanatma. Dünya ve ahiretin yıkılır. Uyarılmadım de diyemezsin.

Hâlâ Derini de Var mı Bilemediğim Milliyetçileri ve Sosyal Demokratları Dahil Tüm Sayın Yetkililer?

Türkiye’nin etkili büyük bir dünya devleti olabilmesi için İslam ve Türk dünyasının başı veya öncüsü olması gerekir. Bunun yolu Hilafet olsun veya olmasın birlikten ve de Gazze’den-Kudüş’ten geçer; Amerika ve İsrail’i durdurabilmekten geçer. Cumhurbaşkanımız Erdoğan iken bu tarihî fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerekir? Uyarılarınızı, tekliflerinizi ve yardımlarınızı esirgemeyin.

Nasıl mı? Devlet ve imkânları sizin önünüzde ve bilginizde. Akıl ve yürek birlikteliği eşliğinde sabır ama eylem gerek. Laf ile, hamasetle olmaz.

Ey Dünya Müminleri!

Biz de sivil güçler olarak tarihimizden ilhamla İslami çizgide geleceğe hazırlanmalıyız; maddî ve kültürel yardımlarımıza ve ilahi yardımı tacil edecek dualarımıza devam etmeliyiz.