Bismillahirrahmanirrahim -- 6 Eylül 2013 tarihli Akit Gazetesinde yazdığımız ve halen www.habervakti.com adlı sitemizde yayında olan “İktidarımız BOP’u çökertti” başlıklı yazımızda “Türkiye’de ise bu oyunlara karşı duyarlı tüm partiler, sivil toplum örgütleri, tarikatlar cemaatler, Alevi-Sünni, Türk-Kürt tüm yurttaşlar birleşmeliyiz. Büyük Orta Doğu Projesi çarkına çomak sokan iktidarı desteklemeye devam etmeliyiz. Çünkü İktidarımız Allah’ın yardımıyla gerçekleştirdiği akıllı siyasetiyle BOP’u (Büyük Orta Doğu Projesini (Uyutma ve Yutma Projesini) şimdilik çökertti! Şimdi ise aman dikkat! Başımıza Irak gibi belalar gelmesini istemiyorsak çok dikkatli olmalıyız. Haset, kin, hırsımız Din ve Vatan sevgimizi kör etmemelidir. Ülkemizin Irak ve Suriye gibi karıştırılma planlarının yemi ve aleti olmamalıyız! Gezi parkı dâhil tüm aldatılmış toplulukları ayaklandırma planlarının bu iktidarı cezalandırmanın bir başlangıcı olduğunu anlamalıyız! O yalan ve iftira kampanyalarıyla aldatılmış toplulukları tatlı dille ve sohbetlerle uyarmalıyız. Yeni başlayacak ve çetin geçmesi planlanan (!) bu zor süreçte Allah daim yar ve yardımcımız olsun.” diyerek uyarmıştık. Ve korktuğumuz

başımıza geldi. Ama umdukları olmayacak inşallah! Bu milletin yüzü gülmeye dursun. Hemen yeni senaryolarla ve planlarla sevinçleri bayramlar gibi kursağımızda bırakıyorlar. Millet-Devlet kaynaşmasını, cemaat, tarikat ve sivil toplum örgütleriyle iktidarımızın dayanışmasını sabote ediyorlar! Tam iki yüz yıldır bürokraside, ticarette ve medyada iktidarda olan bir avuç elit aristokrat takımı Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya ve ensemizde boza pişirmeye devam ediyor. Nice iktidarları yıktılar. Başbakanları tasfiye ettiler. Kimini asarak, kimilerini yasaklayarak! Hükümetler sadece bunlara uşaklık ettiği sürece yaşayabildiler. Bu Satanist ve Sabetayist keneler yüzünden iktidara gelenler muktedir olamadılar. Ülkemizin meclisinde İktidarımız milli ve manevi değerleri temsil ederken Meclis içi muhalefet partileri bir avuç mutlu ve putlu iç ve dış güçleri temsil ediyor! Milletin meclisinde muhalefete düşen bu vatan ve millet düşmanları meclisin dışına çıkartılması gerekirken, iktidarımız tasfiye edilmek isteniyor! Bunların Bizans entrikalarına alet olmamak için hepimiz tarihten ders almalıyız. Sultan Abdülhamid’i İslam dinine karşı göstererek içinde komutanların, meşhur Âlimlerin, Şeyhlerin ve Şairlerin olduğu kitleleri “Şeriat istiyoruz!” diye sokağa döküp iktidardan indirten çeteler yine görev başındalar. Kamuoyundaki yayılan haberleri araştırmadan kanan kitlelerin eliyle Koca Cihan Sultanını iktidarıyla birlikte yıktırdılar! Ama Cihan Devleti’de yıkıldı gitti. Ülkeye İslam Nizamını değil, Laiklik maskesiyle Hıristiyanlığın ilkelerini hâkim ettiler. Dünya’yı İstanbul Merkezinin yönetiminden çıkarıp Roma Vatikan merkezine mahkûm ettiler. Şimdi bu zincirleri kırmakta olan bir Türkiye var! Yeni uyanmakta olan bir Anadolu dirilişi var. Maddi ve manevi kalkınma hamlesini başlatan bir iktidar var! İşte aynı senaryo yeniden gündemde! Bu emperyalist mihrakların kurdurup yönettiği “Suriye’deki Elkaide Terör örgütüne silah gönderiyor” yalan ve iftirasıyla Başbakanımızı Avrupa’da yargılamayı hedef alan bu alçakça İsrail merkezli Masonik planlara sözümüz, yazımız ve eylemlerimizle asla alet olmamalıyız! Çirkin tuzağa düşmemek ve kardeşlerimizi de düşürmemek için adalet, feraset, basiret, hikmet, tedbir ve sabır ilaçlarını kullanmalıyız. Hiddet, şiddet, öfke ve intikam zehirleriyle ilmi ve siyasi intihar yolunu asla seçmemeliyiz! Unutmayalım ki Devlet Otobüsü yolcuya göre değil yola göre sürülür! Hz. Ayşe(r.a) anamızla Hz. Ali(r.a) Efendimizi Cemel olayında savaştırtan bir avuç münafığın torunları, başını günümüz bazı medya organlarının çektiği nifak meydanında cirit atıyorlar! Bu günümüz Abdullah İbni Seb’e Münafıklarının hem tarikatların, cemaatlerin, Sivil Toplum örgütlerinin içinde, hem bürokrasinin ve hem de İktidarın içinde olabileceğini asla unutmayalım. Arabuluculuk yerine arabozuculuk yapan içimizdeki bu alçaklara dikkat etmeliyiz. O gün Ashab-ı Kiram’ın içine sızmış Münafıklar bizim içimize sızamaz mı? 30 Mart Belediye seçimlerinde seçmen kitlelerini aldatmaya yönelik bu çirkin Derin Oyunları Tarikatlar, Cemaatler ve Sivil toplum örgütleriyle, Bürokrasi ve İktidarımızla beraber alacağımız köklü tedbirlerle bozmalıyız! Nasıl mı? Yarın ki yazımızda inşallah! Çünkü bu tedbirler haftaya tehir edilemeyecek kadar önemli! Allah (c.c) kuvvetimizi zayıflatıcı ve bizi birbirimize düşürücü şeytan ve yandaşlarının şer planlarının aleti olmaktan muhafaza buyursun! Alacağımız derslerle dolu şer gözüken bu üzücü ve düşündürücü olayları hayra dönüştürecek kararları almada yar ve yardımcımız olsun.