Pandeminin 4. yılına girilmesi yaklaşırken Çin'de ilk günkü gibi sıfır Kovid vakası politikası kapsamında karantina ve kapanma dayatılmaya devam etmesinin vatandaşın sabrını taşırması, ülke çapında protestolara dönüştü.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de karantina altında olduğu iddia edilen bir apartmanda çıkan yangında 10 kişinin ölmesinin tetiklediği protestolar, Urumçi'den Şanghay'a, Wuhan ve Çengdu'dan Pekin'e pek çok kente yayıldı.

Şanghay'da protestocuların Wulumuqi (Urumçi) Caddesi'ni gitmesini engellemeye çalışan polisin müdahalesi sırasında BBC muhabirinin de gözaltına alınması, ABD ile birlikte Pekin'e kıskaç politikası uygulayan Britanya'ya sesini yükseltme fırsatı sağladı.

Bugünkü basın toplantısında protestolarla ilgili sorular üzerine "Soru olgularla örtüşmüyor" diyen Çin Dışişleri Sözcüsü Zhao Lijian, Urumçi'deki yangının Kovid önlemleriyle ilişkilendirilmesinin 'sosyal medyada gizli amaçlar güden güçlerden' kaynaklandığını söyledi.

'Yerel makamların gerçekleri açıklığa kavuşturarak enformasyonu ve karalamaları yalanladığını' dile getiren Zhao, ."Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) önderliği ve Çin halkının desteğiyle Kovid-19'a karşı mücadelemizin başarılı olacağına inanıyoruz" diye ısrar etti.

BBC'nin muhabiri Ed Lawrence'ın Şanghay'da protestoları takip ederken gözaltına alınıp dövüldüğünü duyurması üzerine Çin Dışişleri Bakanlığı, BBC muhabirinin kendini gazeteci olarak tanıtmadığını söyledi.

"İlgili Şangay yetkililerinden öğrendiklerimize göre, kendisini bir gazeteci olarak tanıtmadı ve basın kimlik bilgilerini gönüllü olarak sunmadı" diyen Zhao, uluslararası medyaya 'Çin'deyken Çin yasalarına ve düzenlemelerine uymalarını' tavsiye etti.

Britanya hükümeti ise 'Çin polisinin eylemlerinin kabul edilemez ve endişe verici olduğu' tepkisini gösterdi. LBC radyosuna konuşan Ticaret Bakanı Grant Shapps, "Gazeteci dövmenin mazereti olamaz. Her ne olursa olsun, basın özgürlüğü kutsaldır" dedi.

Haftasonunda Çin'in büyük şehirlerin ana caddelerinde yürüyüş düzenleyen, üniversite kampüslerinde toplanan yüzlerce Çinlinin çoğunluğunun genç, eğitimli orta sınıf bireyler olduğu gözlemlendi.

Göstericiler, sıfır Kovid vakası politikasının sona erdirilmesinin yanısıra temel hak ve özgürlüklerden yana taleplerini dile getirdi. Genelde beyaz boş A4 kağıtlar ve çiçekler taşıyarak yürüyenler, "Karantina istemiyoruz", "Test istemiyoruz", "Özgürlük istiyoruz" sloganları atarken Urumçi ile dayanışmaya vurgu yaptı.

Başkent Pekin'de nehir kenarında toplanıp mum yakan ve çiçek bırakan 400 kişi, "Hepimiz Sincan halkıyız. Çin halkı harekete geç" sloganı attı. Sosyal medyaya düşen protesto görüntülerine göre Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in istifasını isteyen de Mao fotoğrafı taşıyan ya da Enternasyonel marşı çalan da vardı.

Fransız haber ajansı AFP, bugün Şanghay'ın haftasonunda protestolara sahne olan bölgelerinde yoğun polis mevcudiyeti olduğunu ve toplanmaları engellemek için kaldırımların uzun mavi bariyerlerle çevrildiğini aktardı.

Diğer yandan ağustos ayından bu yana katı kısıtlamalar altında insanların haftalarca evlerine kapatıldığı Urumçi'de bazı Kovid kısıtlamaları gevşetildi. Yerel yetkililerin düzenlediği basın toplantısına göre 4 milyon nüfuslu Urumçi'de salı gününden itibaren insanlar bulundukları ilçelerde otobüslerle yolculuk edebilecek, düşük riskli bölgelerdeki bazı elzem işletmeler yüzde 50 kapasiteyle yeniden faaliyete başlamak için başvurabilecek, toplu taşıma ve uçuşlar düzenli bir şekilde devam etmeye başlayacak.

Çin'de üst üste 4 gündür pandeminin başından beri rekor sayıda Kovid vakası kayıtlara geçti. Ancak bunların ezici çoğunluğu belirti göstermeyen vakalar.