Önüme bir şişe  ve içinde  bir dev çıksa  bana dile benden ne dilersen dile dese.

Beni Külliyeye götür  ve sayın  Erdoğan’ın karşısına çıkar derdim. Sayın  Erdoğan’a sokağın dilli ile :

•  Bakanlıklar ile ilgili konuşulanları,

•Bürokratik firavunları,

• İl ve ilçeleri babalarının  çiftlikleri  gibi gören  zavalı, küçük hesap adamı  parti il ve ilçe başkanlarını,

•Egosu zirve  belediye başkanlarını,

•Başta  marketleri, ceberrut ev sahiplerini, … vb anlatmak isterim gözlerine bakarak.

 Acaba biliyor ve ona rağmen sesiz mi kalıyor  yoksa yanlış  bilgiler ile hakikatlerden uzak mı  görmek isterdim.

Dilek ve temennimden sonra yazıya geçebilirim.

Siyasi tarihe baktığımızda   güvenliklerinin ihaneti ile  kaybeden çok  kıymetli liderler okuruz. Elbetteki bu lidelerin de en büyük hatası kanmış olmaktır . Hep iki türlü lider ile karşılaşır insanlık tarihi. *Birinci grupta bulunanlar ;*  zeki ama duygusallığı hiç hükmünde görenlerdir.  Bunlar için  duygu zayıflıktır. Hitler’in Almanyası  böyle bir vahşeti yaşadı örneğin.  Netanyahu’nun İsrail’i göz önünde.  Bu gruptakiler için tek öncelik onlardır.  Kandırılmazlar kandırırlar, çabuk yükselir çabuk kaybolurlar…

 *İkinci grup ise* benim için  asıl  önemli olan ve yazımın konusu olan grup yani  duyguyu zeka ile harmanlamaya  çalışan grup.

 Zeki olmak ile övünülecek kadar gerçekten zeki ama duyguyu önemseyen, duyguyu insan olabilmenin en önemli ölçütü olarak gören grup.

Inanır, sever, yol gösterir, yoldaş olur, sırdaş olur…olur da olur ama sınavlarıda  bu olur.

 *Tarih şuuru bundandır ki duygusal liderler için en kıymetli vezirdir.* Aksi hep onların hüzünlü sonu oldu. Fatih Sultan Mehmet  Han’ı okumak ve anlamak gibi. Çandarlı ile olan süreci yöneten sultan ile  fetih sonrası halkları bir arada tutmayı başarabilen sultanı iyi tanımak,iyi okumak…

Simdi günümüzde en çok konuşulan iki konuyu  karşılaştırmalı sunmak istiyorum.

 *DİNDAR :*

Türkçede Farsça kökenli –dar ekiyle türetilmiştir ‘dindar’ kelimesi.

Farsça  (dar ) veya ( tar) eki, sözcüğe ; ‘sahip olan, tutan,  taşıyan…’ şeklinde anlamlar katar. 

 *Dindar* ; dinini yaşayan, dini değerler konusunda duyarlılık sahibi olan kimse anlamına da geliyor. 

Bu tanımdan yola çıkarak  kutsal kaynakta dindar ile ilgili bir kaç  örnek vereyim.

« Şüphesiz Allah’ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için Kitab’ı gerçek olarak indirdik. »

4(Nisa Suresi 105. Ayet)

« Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır.

Fazla verilenler,neden rızıklarını ellerinin

Altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor ?

Allah’ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar ? »

(Nahl Suresi 71. Ayet)

« Yine bilmez misin ki göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnız Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de yardımcı

 Vardır. »

(Bakara Suresi 107.Ayet)

 *Bu ayete teslim olan biri :*

Mal için, makam için  münafıkça yaşayabilir mi ? Zengin olmak için  çalıp  çırpa bilir mi ? Rüşvet alabilir mi ?

De ki : « Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz ? Oysaki Allah, gökte ne var, yerde ne var hepsini bilir. Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. »

(Hucurat Suresi 16. Ayet)

 *Bu ayete teslim olan biri :*

İhanet edebilir mi ? Oyunlar planlayabilir mi ?

Hak gasp edebilir mi ?

( Rüşvet, torpil, hak edilmeyen maaş, hak edilmeyen ihale, hak edilmeyen koltuk, …)

« Kitap’tan sana vahyedileni oku ! Salatı da ayağa kaldır ! Çünkü salat, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki Allah’ın zikri/Kur’an’ı daha büyüktür ! Allah, neler yaptığınızı biliyor. »

(Ankebut Suresi  45.Ayet)

Gerçek dindarlar, dine sahip çıkmalıdırlar ki uydurmaları “din” ve uydurma kutsalları “gerçek dindar” sananların uydurmalarından artık kurtulalım. Her konuda olduğu gibi gerçek dindarın kim olduğunu anlamada da hüküm Kuran’a göre verilirse sorun çözülecektir.

 *DİNCİ*

 Kutsallar üzerinden  kazanımlar elde etmeye çalışan kimse.

(-cı -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu, -çü)

 *Meslek, alışkanlık, taraftarlık isimleri yapar :*

Araba-cı, bilgisayar-cı, cam-cı, iz-ci, göz-cü, balık-çı, kitap-çı, iş-çi, simit-çi, tost-çu, gözlük-çü ; şaka-cı, yalan-cı,  sol-cu, uyku-cu, fırsat-çı, yaltak-çı, milliyet-çi, …

Dinci her hareketiyle kuşku uyandıran, güven vemeyen,  aldatan, her şeyi kullanan, …dolayısıyla samimiyet testini geçemeyendir. Önemli olan onun çıkarlarıdır. Torpil, rüşvet,faiz, … vb bir çok ahlaksızlık onlar için hedefe ulaştıran kutsallardır. En ığrenç olan  ise bu ahlaksızlıkları kutsalları kullanarak yapmaları.  Kollarını sıvamış şekilde gösteriş  amaçlı  gözünüze soka soka  abdest alanları görmediniz mi hiç ?

Sabah ve yatısı vakitleri dışındaki namazları farz kabul edenleri, *bunların ahlaki olmayan edepsizliklerini saymakla bitiremezsiniz. !*

 Yaşamak yerine konuşup ikna etmeyi asıl görev bildikleri için  çabuk ikna ederler, *iftiralar ile kendilerine alan açarlar ve samimi olanları davadan uzaklaştırırlar.*

Önemli olan kendi mutlulukları olduğu için  güç nerdeyse oradadırlar.

Irak’ın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela Çölü’nde 10 Ekim 680’de Emevi Devleti’nin 2’nci halifesi Yezid bin Muaviye tarafından Hazreti Hüseyin ve ehlibeytin şehit edilmesi, İslam tarihinde asırlardır dinmeyen bir acı olarak yer aldı. Bu acıdan çıkarılabilecek en önemli ders güce göre konumlanan çıkarcı  değer rantçıları. Hz. Hüseyin’i bile satabildilerse ötesini düşünmek bile istemiyorum.

Yakın tarihte kahrolarak şahid olduğumuz  15 Temmuz  işgali sonrası terörist şebekenin yok olduğunu görüp hemen vatan ve millet diye bağırıp televizyonlarda boy gösteren  soytarıları görmek ve önlem almak gerekiyor. Son yerel seçimler hemen öncesi ve çoğunlukla sonrası saf değiştiren Küfelileri unutmak yeniden büyük dramlara kapı açmaktır.

 *Tarih şuuru geçmişten  ders almak ile olur.*

Mekke’ye gelen Kufeliler Hazreti Hüseyin’i şehirlerine davet ederek, Emevilere karşı bir birlik oluşturmayı teklif etti.

 *Hazreti Hüseyin ihanete uğradı*

Hazreti Hüseyin daha önce hem babası Hazreti Ali’ye hem de ağabeyi Hazreti Hasan’a karşı ihanetlerine şahit olduğu Kufelilerin samimiyetlerini anlamak için amcasının oğlu Müslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi.

Kufe’de 18 bin kişi Müslim’in önünde Hazreti Hüseyin’e biat etti. Ancak daha sonra Kufeliler ihanet ederek, Emevilerin Müslim’i öldürmesine göz yumdu.

Bu arada son gelişmelerden haberdar olamayan Hazreti Hüseyin, aile fertleriyle Kufe’ye doğru yola çıktı. Hazreti Hüseyin yolda Müslim’in başına gelenleri haber aldı. Fakat Müslim’in oğullarının, babalarının intikamını almak istemelerini söylemesi üzerine yoluna devam etti…

Şehadeti göze alacak onura sahip olmasıdır  Hz. Hüseyin’i yücelten ve dillere dua eden.

 Ama bize de ders olmalı Kerbala, ihanet yolunun zavallılarını  tanımak için.

Günümüzün Küfelilerini ( STK lar, iki yüzlü gazeteler ve yayın evleri, çıkarcı televizyon sahipleri ve haber portalı işletmecileri, fiyat şebekesi sözde  ibadet  ehli büyük market sahipleri…) tanımak için.

 *Korkaklar mutlaka ama mutlaka ihanet ederler.*

Önemli olan çıkarlarıdır ve güç nerdeyse oradadırlar.

 *Tarih şuuru geçmişten ders almak ile olur.*

Mısır’da 3 Temmuz darbesine giden 11 günlük ihanet sürecini hatırlayan kaç kişi var ?

Mursi tarafından savunma bakanı ve silahlı kuvvetlerin başı olarak atanan Abdel Fattah el-Sisi’yi ve sebep olduklarını okuyan, okuduğunu anlayan kaç kişi var ?

 *Cumhurbaşkanlığını korumakla görevli olan Cumhuriyet Muhafız Komutanı Muhammed Zaki,* Mursi ve yardımcılarından İttihadiye Başkanlık Sarayı’ndan ayrılması ve Cumhuriyet Muhafızlarının karargahından çalışmaya başlamalarını istedi.

Mursi ve ekibine, bir hafta sonra (30 Haziran) yapılması planlanan protestolara karşı yeni sarayın başkanlık sarayından daha güvenli olacağı söylendi.

 *General Zaki daha sonra darbeyi düzenleyen Sisi’nin sağ kolu olacaktı.*

Sayın Erdoğan hiç unutmamalıdır  ağacın katili olan baltanın sapını.

7 düvel kafir bir araya gelsede söylemleri ve güçleri  hiç hükmündedir insallah.  Ancak içerideki kurt postlu çakal sürüsüne bilerek ve isteyerek sesiz kalmak ve yol vermek Allah’ın hükmüne ve desteğine engel olmaktır.

Yerel seçimler sonrası gerekli uyarıyı hala almadıysa sayın Erdoğan  diyeceğimiz her söz anlamsız kalır.  İhaleyi alan kurt postlu çakallar iyi çalışıyor demektir. Çakalların  gerçek yüzünü dolunayda anlarız da dincilerini yüzünü görmek için  ikinci bir 15 Temmuza takatimiz kalmadı  vesellam.

Münafıkların, Fasıkların şerrinden, dine düşman dincilerin alçaklıklarından ; her şeyden haberdar sonsuz güç ve kuvvet sahibine sığınırım.