İngiltere merkezli The Economist dergisi, yaklaşan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri öncesi Türkiye'ye ilişkin analizlerini sıklaştırdı.

Seçimler için 14 Mayıs tarihini işaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, halkın 73 yıl sonra aynı gün altılı masaya yanıtını vereceğini söyledi.

Erdoğan'a karşı algı operasyonu
Economist ise Türkiye'nin etki alanından bahsettiği yazısında, Erdoğan'a yönelik algı operasyonuna girişti.

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ülkesini tehlikeye atabileceğine" yönelik karalama kampanyasının yürütüldüğü analizde, Türkiye'nin NATO'nun en büyük ikinci silahlı kuvvetlerine sahip olduğu belirtildi.

"Türkiye artan etkiye sahip"
Türkiye'nin savaşın kavurduğu Suriye'de çok önemli roller üstlendiği, Batı Balkanlar'da, Doğu Akdeniz'de ve son zamanlarda da Afrika'da artan etkiye sahip olduğu vurgulandı.

Yine Ankara'nın "geçen yıl aç bir dünyaya" Ukrayna tahılının gönderilmesini sağlayan anlaşmaya aracılık ettiği belirtilen yazının devamında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelerle hedef alındı:

"Ülke felaketin eşiğinde"
Dışarıdan bakanlar, Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta 14 Mayıs'ta yapılacağını söylediği Türkiye'deki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine dikkat etmeli. Ülke felaketin eşiğinde. Seçimler yaklaşırken Erdoğan'ın davranışı, bugün son derece kusurlu olan demokrasiyi tam gelişmiş bir diktatörlüğe itebilir.

Muhalefete seçim mesajı
Muhalefete de mesaj gönderilen söz konusu yazıda, altılı masanın etrafındaki bileşenlerin ve diğer muhalefet partilerinin tek aday üzerinde uzlaşması gerektiği ima edildi.

Londra merkezli yayın kuruluşunun muhalefete önerisi, şu ifadelerle aktarıldı:

"En iyi adayın arkasında birleşirlerse..."
Anketler, muhalefetin en iyi adayın arkasında birleşmesi ve seçimin temiz geçmesi halinde, (Erdoğan'ın) cumhurbaşkanlığını dört ay içinde kaybedebileceğini gösteriyor.

"Erdoğan ile konuşmaları gerekiyor"
Batılı liderlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuşması gerektiği aktarılan yazıda, hiçbir ülkenin Türkiye'yi kaybetmek istemeyeceği ifade edildi.

Böyle bir durumda Avrupa'nın karşılaşabileceği tablodan şu sözlerle bahsedildi:

"Göçmenlere Avrupa kapıları açılabilir"
Türkiye'deki 5 milyon göçmen ve mültecinin güney Avrupa'ya yelken açmasına izin verebilir. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya katılımını engellemeye devam ederek, NATO üyesi olmasına rağmen Ukrayna'da taraf olmayı reddetmesinin ötesine geçebilir.