Charlie Chaplin'in ilk çocuğu olan Geraldine, 1944 yılında Kaliforniya'da dünyaya geldi. 79 yaşındaki aktris, henüz 8 yaşındayken babası Şarlo'nun “Limelight” (Sahne ışıkları) adlı filminde rol aldı. O filmden sonra oyuncu olmaya karar veren Geraldin, 21 yaşında Doktor Jivago adlı filmle başladığı sinema hayatında yüzden fazla filmde rol aldı.

Baba Chaplin'in kızına yazdığı mektuptaki açık yüreklilik dikkat çeker. Kızına verdiği öğütlerle hayat dersi nitelği taşıyan mektuptaki satırlar, babanın hayatından hüzünlü geçmişi de dile getirir...

Soyadı nedeniyle kızını şöhret ve para hırsına karşı uyaran Chaplin, ona daima mütevaziliği ve samimiyeti elden bırakmamasını telkin eder.

"AÇLIĞIN, EVSİZLİĞİN NE OLDUĞUNU BİLİRİM"

"Güzeller güzeli ol, sen de dans et, yıldız ol ve parıltılar saç. Ama seyircileri büyülermiş olmaktan, onları kendine hayran etmekten sarhoş olduğunda, sana sunulan çiçeklerin kokusu başını döndürdüğünde, tek başına bir köşeye çekil ve benim mektubumu oku, babanın sesine kulak ver. Bu dans ve alkış sesleri senin ayaklarını yerden kesecektir. Kanatlan, uç ötelere! Ama arada bir ayakların yere de bassın. Halkın nasıl yaşadığını bilmelisin, sokak dansçılarının hayatını da gör. Açlıktan bitkin düşmüş, yoksulluktan ve soğuktan titreye titreye dans edenleri de… Ben de onlarla aynı kaderi paylaşmıştım Geraldine. Ben açlığın ne demek olduğunu biliyorum, evsizliğin ne anlama geldiğini de…

"ARADA SIRADA OTOBÜSE BİN, ŞEHRİ YAYA DOLAŞ..."

Bu da bir şey mi ki? Ben gururdan bir okyanus gibi kabarmış şu göğsümde, acıma duygusuyla önüme atılan kuruşların sızısını hissettim, küçümsenen sefil birinin sancılarını çektim. Bütün bunlara karşın işte gene de hayattayım. Hayatta olanlar hakkında hep daha az konuşulur. Sen benim soyadımı taşıyorsun, Chaplin ismini… Bu ad neredeyse yarım yüzyıl boyunca bütün dünyayı güldürdü. Benim ağlamalarım yanında bu gülmeler nedir ki?

Yaşam Boyu Başarı Ödülü Oscar ödüllü Nicole Kidman'a verildi Yaşam Boyu Başarı Ödülü Oscar ödüllü Nicole Kidman'a verildi

Senin yaşadığın dünya sadece dans ve müzikten ibaret…Geraldine, gece yarısı o görkemli salondan çıkınca, bindiğin taksinin şoförüne karısının hatırını sormayı unutma… Kim bilir belki de karısı hamiledir, belki yakında doğacak olan ilk gözağrısı yavrusu için bez almaya bile parası yoktur. Eğer durum böyleyse, kalk cebine para koy…

Pre Credit Bank'a talimat verdim, giderlerini karşılayacaklar. Başkalarına yapacağın ödemeleri kuruşu kuruşuna hesapla, öyle ver… Arada sırada metroya ya da otobüse bin ya da yayan dolaş şehri… İnsanlara bak, iyi gözlemle onları. Dul ve yetimlerin gözlerine iyi bak. Hiç değilse günde birkaç kez kendine şunu söyle; ben de bunlardan biriyim!

"İKİ FRANK HARCADIĞINDA ÜÇÜNCÜSÜ BAŞKASINA AİTTİR"

Evet sevgili kızım, unutma bunu; sen de onlardan birisin. Sanat göğe uçması için insana kanatlar takıncaya kadar ayaklarına ayaklarına vurur insanın. Zaman gelip de seyirci karşısında yükseldiğini hissetmeye başladığında sahneden in, dışarı çık… Yoldan geçen taksiyi çevir, Paris'in dış mahallelerine git. Ben bu mahalleleri iyi bilirim… Orada dansçı kızları göreceksin. İçlerinde sana benzeyenler de vardır, senden daha zarif, daha mağrur olanlar da… Sen tiyatrondaki göz alıcı sahne ışıklarını orada bulamazsın! Onların sahne ışıkları Ay'dır.

Bak onlara, daha dikkatlice bak! Senden bile daha iyi dans etmiyorlar mı? Haydi itiraf et bunu… Senden daha iyi dans eden, senden daha iyi rol yapan biriyle karşılaşırsan, o vakit hep şu sözlerim aklına gelsin: Hiçbir zaman Charlie'nin ailesinden, fayton sürücüsüne kötü söz söyleyecek ya da Seine nehri kıyısında oturmuş sadaka isteyen dilenciyle alay edecek kadar kendini bilmez biri çıkmamıştır.

Charlie bu dünyadan çekip gidecek Geraldine! Sense hayatına devam edeceksin. Ben senin hiçbir zaman yoksulluğu tatmanı istemem. Bu mektupla birlikte sana çek koçanı da yolluyorum. Ne kadar İstersen o kadar harca. Ama sakın şunu unutma! İki frank harcadığında üçüncü frank sana ait değildir. Her defasında aklında olsun bu. Üçüncü frank bir başkasına ait, tanımadığın birine, bir frankın hasretiyle yaşayan birine ait o para. O kişiyi bulman zor olmayacaktır. Attığın her adımda yoksul birini görebilirsin, yeter ki sen görmeyi iste!

"HER ZAMAN İNSAN OLMAK İÇİN ÇABALADIM"

Ben bu şeytanın baştan çıkaran gücünü bildiğim için para hakkında konuşuyorum. Uzun süre sirkte çalıştım, ip üstündeki cambazları korkuyla izlerdim hep. Ama şimdi sana şunu da söylemek isterim sevgili kızım. Bir insanın ayağının kaymasıyla yere sert zemine kapaklanması, cambazların o tekinsiz ipten düşmesinden daha kolaydır, inan bana. Sen bu akşam bir pırlantadaki ışıltının cazibesine kapılabilir, ister istemez yere kapaklanabilirsin. Gün gelir, yabancı bir prensin yüzü, seni kendine tutsak edebilir.

İşte o andan itibaren sen artık deneyimsiz bir cambaz sayılabilirsin. İp deneyimsizlere ihanet etmiştir hep. Sen sakın altın ve mücevher karşılığında kalbini satma. Unutma, en büyük pırlanta güneştir ve ne mutlu ki güneş herkesi eşit biçimde aydınlatıyor. Gün gelir de birini seversen, seçtiğin kişiyi tüm kalbinle sev. İşinin zor olduğunu biliyorum. Şimdi bedenini tiril tiril ipek kumaşlar örtüyor. Sanat için sahneye çıplak da çıkabilirsin…

Ama o sahneden saf, tertemiz ve kusursuz olarak inmelisin. Ben yaşlı biriyim, sözlerim gülünç gelebilir. Ama öyle sanıyorum ki çıplak vücudun, senin çıplak ruhuna aşık olan kişiye ait olmalıdır. Ne yapayım, benim konuya bakışım belki eski kafalılık, belki düşüncem on yıl öncesinde kaldı. Charlie yaşlandı Geraldine, artık çok yaşlandı. Sen er ya da geç, beyaz elbiseler yerine siyahlar giyip mezarıma geleceksin.

Şimdi seni üzmek istemiyorum ama arada bir aynaya bak… Aynada beni göreceksin. Damarlarında benim kanım dolaşıyor. İstiyorum ki, benim damarlarımdaki kan akmaz olduğunda baban Charlie'yi unutma! Ben bir melek değildim, ama her zaman insan olmak için çaba harcadım… Sen de öyle yap! Seni öpüyorum Geraldine…

Baban Charlie Chaplin-1965