İzmir 34. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Z.E.B. ile taraf avukatları ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı katıldı.

Tanık S.Y. sanığın çalıştığı klinikte sekreter olduğunu belirterek, "Bire bir gördüğüm bir şey olmadı. İsimleri geçen kişiler ağlayarak rahatsız olduklarını, CİMER'e şikayet edeceklerini söylediler. Mağdur olan öğrenciler, evraklarıyla ilgili işlem yaptığım esnada sanığın kendilerini taciz ettiklerini söyledi, bende dekana iletilmesi gerektiğini söyledim." diye konuştu.

Tanık N.E. ise dönemin Diş Hekimliği Fakültesi dekanı olduğunu ifade ederek, "S.Y. (tanık) ağlayarak geldi, kendisi ve öğrencilerin sanık hakkında şikayetleri olduğunu söyledi. 1 gün sonra bir grup öğrenci aynı yakınmalarla geldi. Ön soruşturma açtım. Bir yönetici olarak olaylara tanıklığım yoktur. Sanıkla bir husumetim yoktur, kendisini göreve ben getirdim. Sanığın ayrıca not verme, sınıfta bırakma gibi bir yetkisi yoktur." dedi.

Sanık ise tanıkların hakkındaki aleyhe beyanlarını kabul etmediğini söyledi.

Hakim, dosyadaki eksikliklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

NE OLMUŞTU?

EÜ Diş Hekimliği Fakültesinde bir grup öğrenci, öğretim üyesi Z.E.B'nin kendilerine yönelik cinsel tacizde bulunduğunu öne sürerek dekanlığa başvurmuştu.

Hamza Dağ oy kullandığı sandıktan birinci çıktı Hamza Dağ oy kullandığı sandıktan birinci çıktı

Basında haberlerin yer alması üzerine EÜ Rektörlüğü, 1 Ekim 2020'de yaptığı yazılı açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını bildirmişti.

Rektörlükçe oluşturulan kurul, Z.E.B. hakkında kısmen "lüzum-u muhakeme" kararı vermişti. Z.E.B'nin karara itirazı üzerine dosya Danıştaya gitmişti.

Danıştay 1. Dairesi, mevcut delillerin şüpheli hakkında kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte olduğun belirterek, yargılamanın yapılmasına oy çokluğuyla karar vermişti.

Bu karar üzerine Z.E.B. hakkında öğrencilere yönelik "cinsel taciz" ve "sarkıntılık suretiyle cinsel saldırıda bulunmak" suçlarından dava açılmıştı.