Tüm dünyanın merakla beklediği kritik görüşme, dün Rusya'nın Soçi şehrinde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile tahıl krizinin çözümü için bir araya geldi. Ukrayna'nın son durumu, Rusya'nın Tahıl Koridoru Anlaşması'na dönüp dönmeyeceği gibi konuların ele alındığı görüşmede Suriye ile normalleşme adımları da konuşuldu.

Antalya’daki teleferik faciasının bilirkişi raporu tamamlandı Antalya’daki teleferik faciasının bilirkişi raporu tamamlandı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi'den dönüş yolunda gazetecilerin sorularını cevaplarken Suriye ile normalleşme adımlarına da değinildi. Gazetecinin, ''Suriye ile normalleşme adımlarıkapsamında bakanlar ve bürokratlar düzeyinde görüşmeler gerçekleşmişti. Rusya’nın da normalleşmeye destek verdiğine dair açıklamalar da yapılmıştı. Sayın Putin ile bu konu gündeme geldi mi? Normalleşme adımlarının hızlanması söz konusu mudur?'' sorusu üzerine Erdoğan, Suriyeli lider Esad'ın normalleşmeden uzak olduğunu, adımları tribünden izlediğini ifade etti:

''Öncelikle şunu ifade edeyim; Esad bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor. Yani işin içerisinde bir türlü yer almıyor. Biz ise Suriye’nin bu işin içerinde yer alacağını ümit ederek bu çalışmalara kapımızı açtık, “Biz buna varız” dedik. Ancak hala Suriye tarafında olumlu bir tavır yok. Temenni ederiz ki sürecin devamında onlar da masada yerini alır.''

''SÜREÇ ÖNKOŞULSUZ OLMALI''
''Terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri kapsamlı şekilde dörtlü dışişleri bakanları toplantısında ele alınıyor. Bu başlıklarda ilerleme kaydedilirse Suriye rejimiyle de ilişkilerin normalleşmesi mümkündür. Suriye rejimi ile yürütülen Dörtlü Sürecin başından itibaren önkoşulsuz olması gerektiğini söyledik. Biz bu sürecin aşamalı bir şekilde, belirttiğim üzere önkoşulsuz olarak ileriye taşınması gerektiğini düşündük. Bunun gerçekleşmesi için de Suriye rejiminin sahadaki gerçeklere uygun bir şekilde hareket etmesi, sürece zarar verebilecek yaklaşımlardan kaçınması çok önemli.''

''YAKLAŞIMIMIZIN DEĞİŞMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL!''
''Malumunuz, bizim bu süreçten temel beklentimiz terörle mücadelede somut adımlar atılması. Bunun yanı sıra, gönüllü ve güvenli geri dönüşler için gerekli koşulların oluşturulması ve BM himayesindeki siyasi sürecin canlandırılmasıdır. Bahsettiğim bu alanlarda gelişme sağlanması sürecin ileriye taşınmasına yardımcı olacaktır. Ancak, evvelce de belirttiğim üzere sınırlarımızı ve vatandaşlarımızı tehdit eden terör unsurları bertaraf edilmeden, nüfus hareketliliği riskleri ortadan kaldırılmadan, bizim güvenliğimizi ön planda tutan yaklaşımımızın değişmesi söz konusu değildir.''

''MÜCADELEMİZ SON TERÖRİSTE KADAR SÜRECEK''
''Türkiye, komşularının toprak bütünlüğünden yanadır. Suriye’deki iç savaşın başından beri de bu ülkenin toprak bütünlüğüne en büyük tehdidin bu ülkede konuşlu terör örgütleri olduğunu söylüyoruz. Ülkemizi tehdit eden terör örgütleriyle mücadelemiz de son terörist etkisiz hale gelinceye kadar sürecektir. Suriye’nin kuzeyini, Türkiye’yi tehdit eden terör örgütlerinden temizlemek için o bölgedeyiz.''