Hint asıllı yönetmen M. Night Shyamalan'ın yönettiği The Last Airbender ''Son Hava Bükücü'' adlı film genel konusu itibarıyle; ateş, hava ve su elementlerini merkeze alan ve özel eğitimlerle bu fiziki olgulara müdahale edilerek kontrol altına alınabileceğini fantastik dille anlatan bir yapım.

Adından da anlaşılabildiği gibi film; kurgu-hayal-fantastik-macera öğeleriyle dolu. Sonuçta sıradan her izleyicinin ‘’izledik ama sonuçta gerçek dışı’’ diyeceği türden!

Malumunuz bu türde yapılmış ve gişe rekorları kırmış bir çok sinema filmi ve diziler var. Ki, X Men serisi bunlardan en meşhur olanlardandır.

X men filmlerinde de kahramanlar tabi ki sıradışıdır!

Misal:

Professor X: Dünya’nın en güçlü telepatıdır. Aynı zamanda çok güçlü psişik yetenekleri de vardır. İlüzyonlar oluşturabilir, başkalarının beynine hükmedebilir, kişilerin anılarına girip onların yaşadıklarını görebilir.

Misal:

Jean Grey/Phoenix: Başkalarının zihinlerine girebilir, psişik saldırılar yapabilir. Telekinetik yetenekleri sayesinde aşırı büyük ve ağır objeleri havaya kaldırabilir ve hareket ettirebilir.

X men serilerinde ki kahramanlarda, ''Son Hava Bükücü'' filminde olduğu gibi, ‘’doğa üstü-sıradışı’’ olarak adlandırılan temel fiziki olgulara müdahale edebilecek kabiliyetlerde insanlardır! Onlarda bu donanım ve yetenekler doğuştan vardır ama nasıl yöneteceklerini ve ne yönde kullanacakları üzerinde bir yol göstericiye ihtiyaç duyarlar. Burada X ’den kasıt her ne kadar ‘’bilinmeyen!’ miş gibi gözüksede, x men ‘’insanı kamil’’ mertebesine erişebilme yolunda; çıkılan yola ve edinilen tecrübeleri merkezler. ‘’Mutlak’’ iyi ve ‘’mutlak’’ kötü arasında yapılan mücadelede her ikisi arasında ki kavganın içindedir x men.

(men) insan; ilmi ve kabiliyetleri arttıkça sınanır, sınandıkça yol alır. X için esoterik bir inisiyasyon (*) vardır orada! Peki o süper kahramanlar edinimlerini hangi amaçlar için kullanacaktır?

Bizim mahallenin jargonuyla soracak olursak;

‘’Hakk’a’’ tâbi olarak iyilik için mi?

Yoksa ‘’Batıl’a’’ tâbi olarak kötülük için mi?

Felsefe mi kattık X men’e ne? Mutantlara? Hem de az biraz ''sufist'' bakış açısı yükleyerek!

Abartılı oldu dimi? Zorlama bir yorum!

Fantastik filmler bunlar! İzleyip geçelim! Kafa yormaya değmez!

‘’Adam sende daha ciddi konular varken mevzu mu kalmadı?’’

Dimi ama?

Sonuçta hepsi Hollywood tarzı ‘’fantastik’’ filmler!

Gerçeklik üzerinden sorgulandığında ‘havayı bükmek, suya ve ateşe müdahale etmekte nereden çıktı!? Sözde olağanüstü güçleri olan, ergenlere rol model olarak lanse edilen; karanlık, küresel ilüminatinin işleri bunlar? Amaçları sahte kahramanlarla tabi ki  nesilleri mahvetmek! Genç dimağların algılarıyla oynamak! Saçma ama keyifle izlenebilir yapımlar. Superman’lar, spiderman’lar, ironman’ler vs vs…’’ yorumlarına tabi tutulacak yaklaşımlara haiz, çay muhabbetine konu mevzular.

(…)

Hicri yılımızın ilk ayı olan Muharrem’in ilk on günü, miladi takvimin Ağustos ayı son haftasına tevafuk edince ‘’ırklara’’ özgü olmayan ama ‘’inanca’’ özgü olan (yazgı ortaklığı) daha net tezahür etti. Bir yanda Peygamberlerin (sa) kutlu ve zorlu Hak-Batıl mücadelesinde mucizevi, sıra dışı, fizik kurallarını tersdüz eden ‘’kırılma anlarıyla’’ dolu Muharrem ayı, diğer yanda O Resul ve Nebilerin izinden giden, o ruha aşık bir milletin Malazgirt’le ve Milli bir Direniş örneği göstererek bozduğu oyunlarla Ağustos’un son haftasında ki milli günlerimiz!

Muharrem ayında da, Ağustos’un ruhunda da temel saik aynı! Tağut’a ve Zalime karşı Hak safında yer alarak mutlak iyilik için mücadele!

(…)

İslam literatüründen baktığımızda 10 Muharrem, Tevhid mücadelesinin öncüleri Enbiya’nın hayatlarının kırılma noktalarını içinde barındırır; Adem as’ın kabul olan tevbesinden Nuh as’a, İsa as’ın göklere yükselmesinden Yunus as’a, İbrahim as’dan Musa as’a ve nice Peygamberlere, onların yaşamlarına ve Hak uğrunda verdiklere zorlu mücadelelere bizi şahid tutar.

İmran Ailesi Suresi, 53. Ayet-i Celile’sinde manasını bulan hakikatte de olduğu gibi Kur’an bizi , bizden öncekiler(e)in şahidi tutar:

رَبَّنَٓا اٰمَنَّا بِمَٓا اَنْزَلْتَ وَاتَّبَعْنَا الرَّسُولَ فَاكْتُبْنَا مَعَ الشَّاهِد۪ينَ

“Ey Rabb’imiz, bize ne indirdiysen hepsine inanıyor ve bu Elçinin izinden gidiyoruz; o hâlde bizi hakîkate şehadet eden şâhitlerle birlikte yaz!”

Orada mıydıkta şahit olduk?

İman edenler için böyle bir soru yoktur!

Bize gayb olan, Kur’anla zahir olur! Aklın idraki dışındaki gayb bilgisi, teslimiyet ipiyle İslam’a bağ olur!

Biz, Kur’an ile şahidiz! Son Peygamberle şahidiz ki; fiziki tüm kuralları, peygamberleri modelleyerek yeri-zamanı geldiğinde; büken-kıran-değiştiren ‘’ilahi müdahaleler’’ vardır!

Tüm Peygamberler Hak mücadelesinin neferleridir! Hepsi İslam dini için çalışmış, Müslümanlardır ŞAHİDİZ!

Asa-i Musa ile Kızıldeniz’i yararak suya 12 kollu bir geçit açan Hz. Musa’dan, bir balığın karnında Yunus as’a yaptırılan akıl dışı seyahata, İsa as’ın fizik kurallarını altüst eden göklere yükselişinden, her şeyi yutan tufanın üzerinde emniyetle seyreden gemiye kaptanlık eden Nuh as’a, atıldığı ateşin içinde barınan serinlikte; yıldıza, aya ve güneşe nazire yapan İbrahim as’dan, zamansal kavrayışın dışına çıkarak boyut üstü boyutta seyr-ü sefer eden Zülkarneyn as’a, Dağlarla aşkeden ve demir’e fiziküstü bir müdahalede bulunan Davut as’dan, rüzgara emir vererek havayı ve zamanı büken, karınca ile konuşan, mesafelerin anlamsız kaldığı; zamanın hızla yarıştığı anlara şahid Süleyman as’a, görmek için gözlere ihtiyaç olmadığını öğreten Yakub as’dan,  rüya alemi ve şehadet alemindeki bağı ortak boyutta okuyabilen Yusuf as’a, İsra’ya ve Mi’rac’a ve nicelerine şahidiz! Cümlesine elf-u elfin selam olsun.

(…)

Yeni nesillere doğaüstü kabiliyetleriyle prototip-örnek-idol olarak sahte ''peygamberler'' sunan günümüzün science-teknoloji-siber dinlerine karşı Muharrem ayı bize; gerçek kahramanları her yeni yılın en başında her defasında bir kez daha hatırlatır.

Tabi haşâ! Kahramanlar dedimde akıllara,

SpiderMAN

SuperMAN

IronMAN

BatMAN

AntMAN

X MAN

ve diğerleri gelmesin! Gelmez de zaten!

Bu ‘’kahramanlar’’ Muharrem ayı’nın hatırlattıkları değil elbet!

Bunlar, evlatların(m)ızın zihin ve gönüllerine kodlanan kahramanlar. Çocukların(m)ızın, onlar gibi olmak istedikleri isimler!

Ben, kahraman derken üstün özelliklere sahip, süper güç, sahte, sanal bir kahraman olan SuperMAN’dan değil, MüslüMAN’dan bahsediyorum!

Kendinize ve çocuklarınıza bir kez daha yeni baştan anlatman(m)ız gereken MüslüMAN'dan! Öyle ki; dünya’nın tüm süper kahramanları MüslüMAN’lar içinden çıkmıştır! Zamanı büken, rüzgarı yöneten, denizlere hakim olan, dağları düren, tüm mahlukatla konuşabilen, göklere çıkan, ifritleri, cinleri emri altına alabilen, ateşin kendisini yakmadığı, fizikötesi, astral seyahatler yapabilen ve daha nice olağanüstü yetenekler lütfedilen gerçek kahramanlar.

Süper kahramanları başka MAN’larda aramak yerine, asıl kahraman olan MüslüMAN olmayı; çocuklarımızın zihin-gönül-akıl ve kalplerinde sistemize etmeli değil miyiz?

Hz. Hüseyin, 10 Muharrem Aşura’da tüm çocukların süper kahramanı olmalı değil midir?

Ve doğa üstü, fizik kurallarını altederek havayı, suyu, toprağı ve ateşi fiziki kurallarından çıkarabilen ve tüm güçlerini ‘’iyilik’’ için kullanan diğer tüm süper MüslüMAN karakterler rol model olması gerekenler değil midir?

Allah cc, yaratılıştan biz kullarına lütfettiği özel donanım ve yazılımları beş duyu organımızdan taşırarak, içsel-manevi duyu organlarımızın (meleke-hassa) farkına varmalıyız.

İçimizde ki MüslüMAN’ı uyandırmalıyız!

Her birimizin içinde bir Musa, bir İsa, bir Süleyman var! (aleyhimusselam)

Her çocuk ve genç bir Hüseyin, bir Alparslan, bir Fatih’tir aslında!

Her bir kızımız, kadınımız Zeyneb’dir, Meryem’dir, Asiye’dir, Belkıs’dır!

İçinde ki müslüMAN’ı uyandır! Hem kendinin ve hem de evladının!

Sevdiklerinin ve seni sevenlerin!

Unutma o potansiyel sen de var!

Yazıyı buraya kadar sabırla okuyan kardeşim, tabi ki, ‘’gel, uçalım-kaçalım süper kahraman olalım’’ demiyorum!

Gel, MüslüMAN olalım diyorum!

وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّن۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ

İnsanları Allah’a kul olmaya çağıran, güzel ve yararlı işler yapan ve “Ben, tam bir teslimiyetle Allah’ın hükümlerine boyun eğen bir MÜSLÜMAN’ım!” diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?

Fussilet Suresi 33

يَٓااَيُّهَاالَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اٰمِنُوا

Ey İman edenler! İman edin…

Nisa 136

Bülent Deniz - Habervakti.com Genel Koord.

@bulentdenizim

www.bulentdeniz.com

(*) İnisiyasyon:  Literatürümüzde sufilerin’seyr-ü süluk’’ sürecine benzer. Ancak, Kabalist-Satanist-Esoterik karanlık yapılarda, Lusifer (şeytana) tam bağlılık adına;  “bireyin spiritüel gelişimi için, ‘spiritüel tesir’i alıp aktarabilen bir üstadın kararlı-sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metotlu olarak eğitimi” ifade eder.