Bismillahirrahmanirrahim Yıllar önce Bosna, Bulgaristan ve Kosova’da soydaşlarımız ve din kardeşlerimize haçlı ordularının uyguladığı vahşet dolu tecavüz ve katliamlar, bugün Yezidi yönetimin paralı askerleri tarafından Suriye’nin sahipsiz sanılan mazlum Müslüman kardeşlerimize yapılmaktadır. Mazlumların arşı titreten bu çığlıkları karşısında Ana hayat yasamız Kur’an-ı Kerim’de yer alan; “Size ne oluyor ki “Ey Rabbimiz, idarecileri baskı, zulüm ve işkence yapan bu memleketten bizleri kurtar. Özgürlüğümüze kavuştur. Ey Rabbimiz! Sana ve yoluna bağlı idareciler, koruyucular ve yardımcılar bize gönder” diye yalvarıp duran çaresiz erkeklerin, kadınların ve çocukların kurtarılması için Allah yolunda niçin savaşmıyorsunuz?”(Ennisa S.75) Ayeti Kerimesi’ni tekrar tekrar okumalıyız. Bu İlahi ültimatom bizlere başta Suriye olmak üzere yeryüzündeki tüm zulüm ve insanlık dışı katliamların önlenebilmesi için birlik, beraberlik içinde güçlü olmamızı emretmektedir. Kapı komşumuz Suriye’deki can kardeşlerimizin feryatları, çığlıkları ve onurlu kıyamları karşısında sessiz ve seyirci kalmak insanlık suçudur. Onlar; Ehli imanın ve Ehli Beytin önderlerinden Şehid Hz. Hüseyin(ra) gibi haksızlık karşısında yılmadan direniyorlar. Memleketlerinde yarım asırdır iktidarda olan zalim yezidi idarelerin baskı ve şiddetlerinden kurtulmanın ve nesillerini kurtarmanın onurlu mücadelesini veriyorlar.

Suriye’nin zalim Yezidi iktidarı, daha geçen hafta Hz. Peygamber (sav) Efendimizin kutlu doğumunu anmak için bir camimizde toplanan Müslüman kardeşlerimizden, kadın, erkek ve çocuk ayırmadan yüzlercesini şehid ettiler. Başta Hama, Humus şehirlerinde haftalık bayram günümüz Cumamızı mateme çeviren silahlı eşkıya kuvvetleri Ehli iman ve sünnetin önderlerinden Hz.Ali (r.a) Efendimizin torunlarını acımasızca katletmeye devam ediyorlar. Biz tam yüz yıldır bu acı sahnelerin yaşandığı bir ülkenin mirasçılarıyız. “Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan; Hey sıkılmaz, ağlamasan bari gülmekten utan” şiirlerinin yazılmaya mecbur kalındığı bir ülkenin vatandaşlarıyız. Zalimleri duyduk, gördük ve zulmü yaşadık. Sonunda uyandık. Özümüze, medeniyetimize dönmeye başladık elhamdülillah. Şimdi sadece Allah’a kullukta, özgürlük ve hürriyet bayramına yaklaştık. Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ın(c.c) izniyle yakın bir gelecekte kutlayacağımız bu bayrama Suriye ve diğer ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizi de katmak için çok çalışmalıyız. Bu acı ve sıkıntılar bu doğumun sancıları ve kurtuluşun müjdeleridir. Halkı Müslüman ülkelerin başındaki kendi halklarına düşman yezidi zalim iktidarlar bir bir yıkılıyor. Ve yıkılmaya devam edecek inşaallah. Haydin başta Suriye olmak üzere tüm Mazlum kardeşlerimize gece ve seherlerde yılmadan usanmadan duaya ve maddi bütün gücümüzle desteğe devam edelim.! “Ey Rabbimiz! Bize zorluklara tahammül gücü olan sabır bağışla. Bize direnme gücü ver. Er meydanında cesaretimizi artırarak adımlarımızı sağlam kıl. Hakikati inkar edip gerçekleri örten (zalim ve kafir) toplumlara karşı bize yardım ederek bizi galib kıl. Muzaffer eyle.” Amin. ¥ Not: Direniş ve mücadelenin merkezi Mekke ve Medine’ye, aşkın merkezine Umre seyahatlerimiz Mart ayının 25’inde devam edecek inşaallah. Mart ayı umre programına kayıt ve bilgi için: 0212 616 92 26- www.nadidehac.com