Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Vadeli Program'ı (OVP) kamuoyunu duyurdu. OVP sonrası iş dünyasından ilk açıklamalar geldi.


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "3 yıllık Orta Vadeli Program (OVP), piyasa beklentilerinin yönetilmesi için önemli bir çıpa vazifesi görecek. OVP ile birlikte enflasyonla ilgili bozulan beklentilerin pozitif bir rotaya gireceği yeni bir dönem başladı." ifadelerini kullandı.

Avdagiç, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Orta Vadeli Programa ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 2024-2026 dönemini kapsayan program ile ‘piyasanın duymak ve görmek istediği bir yol haritası’ çizildiğini belirtti.

OVP’de mali disiplin ve reel sektörün hassasiyetlerinin dengeli bir şekilde ele alındığını kaydeden Avdagiç, "Orta Vadeli Program ile bir yandan enflasyonu tek haneye düşürecek kararlı adımlar planlanırken, diğer yandan üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyecek selektif politikalar gündeme alınmış durumda" değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, şunları söyledi:
"Sürdürülebilir ve kalıcı büyüme için yapısal reformlara odaklanılmasını isabetli buluyoruz. Hedeflerin gerçekçi ve tutarlı belirlenmiş olması piyasanın ufkunu netleştirecektir. İş dünyası olarak OVP’deki hedeflerde yeni yatırım planlarımızla yer alacağız."

NAİL OLPAK OVP'Yİ DEĞERLENDİRDİ: ÖZEL SEKTÖR İÇİN YOL GÖSTERİCİ

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından açıklanan Orta Vadeli Program’a ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

“Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız tarafından bugün açıklanan Orta Vadeli Program öncesinde iş dünyası olarak öncelikli beklentimiz öngörülebilirlik olmuştu. Önümüzdeki 3 yılı kapsayan bu yeni yol haritasını da değerlendirdiğimizde, hazırlanan planın tüm çevrelere öngörülebilirlik sağlamasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca programın ana hatlarına baktığımızda, Türk iş dünyası olarak hep dile getirdiğimiz istikrar ve güven ortamının sürdürülmesi adına da ekonomi ve ticaretimizin geleceğine pozitif katkı sunulacağının sinyallerini alıyoruz.

Bakan Şimşek'ten 'kayıt dışılıkla mücadele' mesajı Bakan Şimşek'ten 'kayıt dışılıkla mücadele' mesajı

"Ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz"

Orta Vadeli Programlar, kamu kurumları için bağlayıcı bir nitelik gösterirken özel sektör için de yol gösterici özelliğe sahip. Bugün açıklanan OVP’nin de özel sektör için geleceği planlama açısından ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz.

Programın hazırlık aşamasında başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz olmak üzere sürece katkı sağlayan tüm Bakanlarımız ile DEİK olarak biz de bir araya geldik. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde programdan beklentilerimizi, öncelikli sorunlarımızı ve sürece hız katacak acil çözüm önerilerimizi iletmiştik. İş dünyamızın fikirlerinin bu denli geniş kapsamda alınmasından mutluluk duyuyor ve görüşlerimizin yeni OVP’ye yansımış olmasını da sevindirici buluyoruz.

"Sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi amaçları da son derece olumlu"

Kısa vadede en önemli konumuzun enflasyon ve cari açığı azaltarak makroekonomik istikrarın tesis edilmesi olduğunun bilincindeyiz. Bununla beraber orta vadede deprem bölgemizin yeniden kalkındırılması başta olmak üzere yapısal dönüşümlerle ekonomimizin rekabet gücünü artıracak, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olarak uzun vadeli büyüme trendini destekleyecek politika tedbirlerinin alındığını görmek ve bu politikalarla sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi amaçları da son derece olumlu.

Rakamsal olarak baktığımızda da hem birbiriyle tutarlı hem de iş ve ekonomi dünyamızın tahminlerine paralel olduğuna şahit olduk ki bu da programın gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığının en önemli göstergesi.

Önümüzdeki üç yıllık süreçte yapmamız gereken ise OVP çerçevesinde planlanan aksiyonların kararlı bir şekilde uygulanması ve takibinin yapılması olacaktır. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, biz de Türk iş dünyamız ve özel sektörümüz adına her zaman olduğu gibi üzerimize düşen her sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirmek için küresel ölçekli çalışmalarımıza devam edeceğiz.” 

İKMİB Başkanı Adil Pelister: “OVP, iş dünyası için en çok önem verdiğimiz öngörülebilirlik konusunda önemli bir yol haritası sunuyor”

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından bugün açıklanan Orta Vadeli Program’a ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Pelister, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz tarafından bugün açıklanan Orta Vadeli Program’ın, ülkemiz ve iş dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum. 2024-2026 yıllarını kapsayan üç yıllık makro ekonomik politikaları içeren OVP, biz iş dünyası için en çok önem verdiğimiz öngörülebilirlik konusunda önemli bir yol haritası sunuyor. Büyüme ve ticaret, beşeri sermaye ve istihdam, fiyat istikrarı ve finansal istikrar, kamu maliyesi, afet yönetimi, yeşil ve dijital dönüşüm, iş ve yatırım ortamı olmak üzere 7 öncelikli yapısal alanda gerçekleşecek politikalarla güven ve istikrarın sağlanması yönünde önemli bir adım atılacak olmasını önemsiyoruz.

İhracatçılarımızın beklentileri arasında yatırım ortamının iyileştirilmesi, enflasyon kur makasının daraltılması, enflasyon faiz dengesinin sağlanması ve finansmana erişimin kolaylaştırılması yer alıyor. Açıklanan OVP’nin kararlılıkla uygulanması ile bu beklentilerimizin karşılanacağına inanıyoruz.

Kimya sektörü ihracata çok ciddi destek veren önemli bir sektörümüz. Diğer 27 sektöre de verdiği katkıdan dolayı kimya sektörüne sadece ihracatın değil, mevcut iç sanayinin de gelişimi için, destek verilmesi gereken en önemli sektör olarak bakılması gerekiyor. Ülkemizin gelişmesi, kalkınması ve büyümesi için kimya sektörünün de gelişmesi ve büyümesi gerekiyor. Bunun için ölçek büyütmemiz ve yeni yatırımların yapılması gerekiyor. Bu açıdan sektörümüze yönelik destek ve teşvik beklentimiz bulunuyor.

Ülkemizin kalkınmasına ve ekonomisine en büyük katkı sağlayan ihracatın itici gücü olan kimya sektörü olarak, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hedeflerimize ulaşmak ve yeni rekorlar kırmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

ASKON  Genel Başkanı Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti;

OVP’nin hazırlık aşamalarında Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz geniş bir mutabakatla çalışmaları yürütmüştü. Programda Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ında katılması  programa verilen önemi ve programa ilişkin kararlılığı ortaya koymaktadır. Program hazırlanırken hemen hemen tüm sektörlerin görüşü alınmıştı. ASKON olarak iş dünyasını temsilen önerilmemizi sunmuştuk. Bugün açıklanan OVP’de bunun tesirlerini ziyadesi ile görmekteyiz. 

OVP tavizsiz uygulanmalı, kaynaklar verimli kullanılmalı

OVP ile nihai hedef belli; Enflasyonla mücadele. İlk etapta yüzde 65’lere varacak enflasyonu düşürmek, büyümede yüzme 5 bandını yakalamak, İhracatta ilk yıl 265, 2026 yılında 300 milyar dolar hedefi yakalamak, ithalatı 400 milyar dolarlarda dizginlemek, istihdama üç yıl içinde 1,5-2 milyon kişi arttırmak, 3 trilyona yakın deprem dolayısıyla oluşan bütçe açığını kapatmak. Bütün bunlar gösteriyor ki,  ülke olarak kaynaklarımızı verimli bir şekilde yerinde kullanmamız son derece önemli. Bu nedenle OVP’yi son derece önemsiyor ve tek haneli enflasyon görmek istiyorsak tavizsiz uygulanması gerektiğini düşünüyoruz. 

Piyasaları ikna etmesi önemli

Piyasaları ikna edip edemeyeceğini ise daha detaylı bir inceleme sonrasında değerlendirebiliriz. Önemli bazı başlıkları incelediğimizde ortaya konulan görüşlerin OVP’de yer aldığını görmekteyiz.  Biz iş insanları için belirsizlik ortamının kalkması ve öngörülebilirliğin olması son derece önemli. Hatta tüm ekonomiler için bu unsurlar çok önemli. OVP programda makroekonomik hedefler, öncelikler ve tedbirler net bir şekilde belirlenmiş. Ülkemizin mevcut ekonomik şartlarının dikkate alınarak ağırlıklı olarak, Büyüme ve cari açık denklemi, enflasyon ve deprem giderleri hariç mali disiplin, tasarruf üzerine yoğunlaşılmış. Şüphesiz mali politikalar, para politikaları, tasarruf, yapısal reformlar, istihdam gibi konulardaki planlamalar mali disiplinin devamına önemli katkılar sunacaktır. Programın taviz uygulanması ile kazanan Türkiye olacaktır.