Allah (c.c), gördüğümüz tüm şerleri hayra çevirsin. Ve sonumuzu hayırlı kılsın. Oruçlarımızı yemek yeme yarışmasından kurtarsın. Sadece mide ile tutulan oruçlarımızı; göz, dil, el, ayak ve gönül Orucuna dönüştürsün! Tüm bu azaların Orucu olan; haramlara bakmaktan, tutmaktan, yürümekten, Haram olan şeyleri yemekten ve dilimizi, gıybet, yalan ve iftira etmekten korusun! Ev ve kahve köşelerinde tombala, okey ve kâğıtla kumar vs. haram oyunlarını özellikle Ramazan gecelerinde artırma cehaletinden tüm gafil kardeşlerimizi kurtarsın! Oruç vesilesiyle, sağlıksız bedenimizi, azgın nefsimizi, maddileşmekten taşlaşmış kalbimizi tam bir rektefeyle ıslah edecek Rahmet ayındayız! Bu Rahmet ve fırsat ayında; Allah sevgisini kalbimize, Dünya’yı da meşru bir şekilde cebimize koyacak bir rektefeyi gerçekleştirmeliyiz! Böylece; kalbimizi, Dünya’nın mal ve makam hırsından arındırıp, Allah aşkıyla ve sonsuz sevgisiyle doldurmalıyız! Allah’ın, Elçisi Hz. Muhammed Efendimizin ve ana babalarımızın sevgisini ve sevdiklerinin sevgisini Dünya ve içindekilerine tercih etmeliyiz! “Ey İman edenler! Allah’a karşı kulluk sorumluluğunuzun bilincine varasınız ve kötülüklerden arınıp korunasınız diye Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. (Bakara S.183)” İlahi Mesajına göre, Oruc’un farz kılınışının sebebi olan hayatımızın her anında sadece Allah’a kulluğumuzun gereğini yerine getirilmeliyiz! Oruçlu halimizdeki acziyetimizle, Allah’ın, hava, su, gıda gibi sayısız nimetleri olmasaydı yaşama şansımızın olamayacağı gerçeğini hatırlamalıyız. “Ben bilirim! Ben yaparım! Benim dediğim olur!” gibi nefsimizi ilahlaştıran egolarımızı Oruçlarımızla yenerek kulluk ilacıyla tedavi etmeliyiz! Oruçlarımızdaki acziyetimiz bize kardeşlerimizi, kardeşliğimizde de birleşmeyi, dayanışmayı ve yardımlaşmayı hatırlamalıyız! Ramazan ayında bile misket bombaları altında paramparça edilen kardeşlerimizin ailelerine ve ülkemizdeki muhacir kardeşlerimize sahip çıkmalıyız! Allah’ın, servet ve makam verdiği kullarına, başta akrabalarımız ve komşularımız olmak üzere tüm yoksul fakir garip ve yetim kullarını emanet ettiğini asla unutmamalıyız! Akıl ve iman sahibi insan olarak yaratılmamızın şükrü olan namazlarımızı ve sağlığımızın teşekkürü Oruçlarımızı, mal ve makamın şükrü Zekât ve Sadakalarımızla taçlandırmalıyız! Vatanları işgal edilen mazlum Müslümanların Rahmet Ayı’nın yine zahmet ayına dönüşmesinden ibret alarak Vatanımıza kavli ve fiili dualarımızla sahip çıkmalıyız! Bunun için hayırlı, hayâlı ve imanlı Milli bir Gençlik yetişmekle görevli İktidarımıza ve İHH, Ensar, İlim Yayma vb. Vakıf ve Derneklerimize desteğe devam etmeliyiz. Allah(c.c), Cihadi çalışmalarımızla, Zekât ve Sadakalarımızla, Oruçlarımızla, Namazlarımızla ve dualarımızla Rahmet Ayı’mızı, günahlarımızın affına ve Cehennemden kurtulup Cennetimize kavuşturacak tam bir fırsat ayına dönüştürsün. Tuttuğumuz Oruçlarımız ve yaşamak için okuduğumuz Ana Yasamız Kur’an-ı Kerim hürmetine, Oruçlarımızdaki sevinci tam bir asırdır kursaklarımızda bırakan Siyonist İsrail’i, yandaşları Haçlı zalimleri ve Sisi gibi av köpekleri olan uşaklarını helak eyle

Allahım! Ve Mursi gibi Tayyib yöneticilerin sayısını artırıp yollarındaki tüm Şeytani şer engelleri kaldır Allahım! Dua ve temennisiyle tüm kardeşlerimin Ramazan-ı Şerif Ayını tebrik ediyorum!