Dün akşam saatlerinde Suriye’de tarihi bir gelişme yaşandı. Kuzey Suriye'de PKK'nın uzantısı olarak bilinen SDG (Suriye Demokratik Güçleri) ile Suriye hükümeti arasında bir entegrasyon anlaşması imzalandı. Anlaşma, Suriye Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre, ülkenin toprak birliğini vurgulayan ve bölünmeyi reddeden bir anlaşma olarak duyuruldu. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG komutanı Ferhad Abdi Şahin arasında gerçekleştirilen bu anlaşma, hem iç hem de dış kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Batı medyasında ise bu anlaşma özellikle petrol ve doğalgaz sahalarının hükümete geçmesini öngören 4. maddesiyle ön plana çıktı. Söz konusu maddeye göre, bölgedeki tüm sivil ve askeri kurumlar Suriye yönetimine bağlanacak ve sınır kapıları, havaalanları, petrol ve gaz sahaları da dahil olmak üzere, kritik tüm noktalar merkezi yönetimin kontrolüne geçecek. Bu durum, bölgenin enerji kaynaklarının Şam yönetiminin eline geçmesi anlamına geliyor.
France 24 ve Le Monde gibi Batı merkezli medya organlarında yer alan haberlere göre, bu anlaşma, Suriye'deki mezhep savaşı girişimlerinden sonra yapılmasıyla da dikkat çekti. France 24’ün haberinde, anlaşmanın ülkedeki birliği sağladığı ve mevcut siyasi süreçlere Suriye halkının tüm dini ve etnik kökenlerden bağımsız bir şekilde katılabileceği belirtildi. Ayrıca, anlaşmanın metninde "Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir bileşenidir ve Suriye devleti, vatandaşlık hakkını ve anayasal haklarını garanti altına alır" ifadelerine de yer verildi.
İngiliz Reuters ise, anlaşmayı son dakika gelişmesi olarak duyururken, anlaşmanın petrol ve doğalgaz sahalarının yanı sıra Suriye'nin kuzeydoğusundaki sınır karakolları ve havaalanlarının da Şam yönetimine geçmesini öngördüğünü belirtti. Bu durum, bölgedeki enerji politikalarını derinden etkileyecek ve Suriye'nin kuzeyindeki kontrolü sağlamlaştıracaktır.
Bölgesel dengelerde önemli bir değişiklik yaratan bu gelişme, özellikle Türkiye'nin stratejik konumunu ve Orta Doğu'daki güç mücadelesini gözler önüne seriyor. Türkiye'nin de yakından izlediği bu anlaşma, Suriye'nin kuzeyindeki petrol ve doğalgaz kaynaklarının geleceğini şekillendirecek.
Bu gelişmeler, hem Türkiye hem de Orta Doğu medyasındaki yankıları kadar Batı medyasındaki tepkilerle de dikkatle izleniyor. Suriye'nin geleceği ve enerji kaynaklarının paylaşımı, uluslararası siyasetin en önemli başlıkları arasında yer alacak gibi görünüyor.