Türkiye’de şu an, büyük oy oranına sahip belli başlı partilerin birbirleri ile ittifak yapmak zorunda kalmaları, siyaset alanının iyiden iyiye daralmasına sebep oldu.

Böylece seçmenler de beklentilerinde yeni arayışlara girdiler.
 

Eski Türkiye’deki gibi, büyükşehirlerden nüfus yoğunluğu daha az olan şehirlere kadar ülkenin  birçok yerinde çöp dağları, su kesintisi, kanalizasyon sorunları, bozuk yol meselesi, artık hiç gündem olmuyor. Çünkü AK Partili belediyeler, çoğu şehirlerin altyapı sorunlarını köklü biçimde çözdü.

Bugün seçmenin şikayet ettiği konular da değişti zaten. Artık çöp dağlarından değil, hava kirliliğinden değil, betonlaşmadan, trafik sorunundan, mimariden, estetikten, nitelikli kültürel faaliyetlerin azlığından ya da yokluğundan şikayet ediyorlar.

Önümüzdeki mahalli seçimlerde, hizmet çıtası daha da yükselecek görünüyor.

Bu seçimlerde, bir yaşlı amcanın ya da teyzenin elini öpüp yanında poz vermek, bir çocuğu kucağına alarak başını okşamak ya da evcil bir hayvanı konu mankeni yaparak fotoğraf vermek, seçmenin oyunu almak için pek işe yaramayacak gibi görünüyor.

Seçmenler, artık daha özgün, ayakları yere basan, sorunlara gerçekten çözüm olacak projeler ve samimi vaatler bekliyorlar.

Bu seçimlerde seçmenler, adaylarda öncelikle şu özellikleri arayacaklar:

1- Seçmenlerin ilk odaklanacakları yer, başkan adayının profili olacak. Seçmenler, başkan adayı üzerindeki olumlu ve olumsuz söylenenleri, algıları ve hakikatleri karşılaştıracaklar.

2- Belediye başkan adayının şahsı yanında, çalışma ekibi, yakınları ve oturup kalktığı çevresi de süzgeçten geçirilecek.

Dolayısıyla bir başkan adayının kendisinin, akrabalarının ve çalışma ekibinin şaibesiz olması en önemli kriterlerden biri.

3- Sayın Cumhurbaşkanımızın çokça vurguladığı gibi, “halkın içinde olma” ve “samimiyet” de önemli belirleyicilerden olacak.

Bazı siyasetçiler, halkla iç içe olmayı ve samimiyeti, ziyaret ettikleri yerlerde fotoğraf çektirip bunu sosyal medyadan yayınlamak olarak anlıyorlar. Böylece halktan kopuk olmadıklarını göstermeye çalışıyorlar. Halbuki böyle bir siyaset tarzı giderek daha çok tepki çekiyor.

Sosyal medya siyasetçiliği ile gerçek sokak siyasetinin dengesini iyi ayarlamak gerekir.

4- Seçmenler, başkan adayından yenilikçi ve vizyoner olmasını bekliyor. Ancak belediye başkan adayının, yenilikçilik ve vizyonerlik adı altında şehrin hiç ihtiyacı olmayan alanlara yönelmesini istemiyor. Bunu, şehrin kaynağının israf edilmesi olarak görüyor.

Bunun yerine şehrindeki işsizliğin azaltılmasını, ulaşım, trafik ve otopark sorununun çözülmesini, yaşadığı şehrin, diğer şehirlerle rekabet edebilirliğini arttırmak için yapılacak yatırımları bekliyor. Yani şehrin hakiki sorunlarına yönelmesini istiyor.

5- Özellikle şehirli seçmenler için, yol, su, çöp, kanalizasyon konusunda başarılı olmak, bir belediye başkanını seçmek için yeterli kriterler değil.

Şehirlerinde, betonlaşma, trafik, mimari, estetik, sanat, kültür, turizm gibi konularda dünya ile rekabete girecek, öncülük yapacak belediye başkanları seçmek istiyorlar.

6- Kırsal kesimlerde yaşayan seçmenler, köylerine ve tarlalarına giden yolların kaliteli sıcak asfalt dökülerek genişletilmesini, sulu tarım yapabilmek için sondaj ve göletlerin çoğaltılmasını, tuvalet, banyo ve mutfak sularının, billur sulu derelere akıtılmamasını, ekolojik dengenin bozulmamasını hassasiyetle bekliyorlar.

Köylerinde özellikle çocukların ve gençlerin, ekonomik geleceklerini garanti altına alacakları yatırımların yapılmasını, manevi, kültürel ve sportif ihtiyaçlarına cevap verecek etkinlikler düzenlenmesini, bu etkinliklerin gerçekleştirilebileceği alanların yapılmasını, taş döşenmeyen sokaklar kalmamasını özellikle istiyorlar.

7- Seçmenler, şehirlerde ailece nefes alabilecekleri regreasyon alanları oluşturacak, ekolojiyi önemseyen, doğayla, insanla ve diğer canlılarla, kentle barışık projeler üretecek, çoğulcu, katılımcı bir belediye başkanı seçmek istiyorlar.

8- Seçmenler, şehir içi otobüslerini uzun süre beklemeyecekleri, ulaşımda çok fazla zaman kaybetmeyecekleri, şehir merkezlerinde araç kullanırken saatlerce trafikte kalmayacakları, akşam işten eve döndüğünde aracını park etmek için sokak sokak yer aramayacakları projeler üretecek bir belediye başkanı seçmek istiyorlar.

Halkın çaresiz kaldığı konularda, çare üreteceğine halkın inadığı aday kazanacak!

Boş vaatlerle değil, gerçeklerle halkın karşısına çıkan kazanacak!

Düz olan ve gerçekçi olan kazanacak!.

Kalbi, makamın, koltuğun sevgisiyle değil, halka hizmetin sevgisiyle dolan kazanacak!

Samimi olan ve samimi olanlarla beraber olanlar kazanacak!

Gönüllere dokunanlar, “Gönül Belediyeciliği” yapanlar kazanacak!

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, belediye başkan adaylarına hedef olarak gösterdiği ve bu seçimlere damga vuran manifesto niteliğindeki sihirli cümlesiyle bu yazımıza son verelim:

“GÖNLÜ AŞK İLE DOLU OLANIN, ŞEHRİ GÜLİSTAN OLUR!”