İbranice yayın yapan Maarif gazetesinin haberine göre, Binyamin Netanyahu başkanlığındaki hükümet toplantısı, Kudüs'ün İsrail tarafından işgalinin 56. yılı münasebetiyle 2017'den bu yana ikinci kez "Burak tünelleri"nde yaptı.

Netanyahu, toplantının başında yaptığı konuşmada "Kenti (Kudüs) birleştirdiğimiz 5 Haziran 1967'deki 6 gün savaşlarından bu yana 56 yıl geçti. Ancak, kentin birliği için mücadele sürüyor, henüz bitmedi." ifadelerini kullandı.

Önlerinde hala zorluklar olduğunu savunan Netanyahu "Kentin açıkça bölünmesini isteyenler var." dedi.

Netanyahu, konuşmasında hükümetinin devam etmesini isteyerek, "Güvenliğimiz ve Kudüs'ün birliği için bu hükümetin korunması gerekli." iddiasında bulundu.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN) ise toplantıya ilişkin verdiği bilgide, toplantıda hükümetin Kudüs günü münasebetiyle "Batı Duvarı" (Burak Duvarı) tünellerinin inşası, geliştirilmesi ve keşfedilen eski eserlerin korunması ve yararına, bölgenin altyapısının iyileştirilmesine tahsis edilmek üzere bir bütçeye imza atmasının beklendiği kaydedildi.

İşgalci İsrail, Gazze'de bir evi vurdu: Aynı aileden 30 kişi şehit düştü İşgalci İsrail, Gazze'de bir evi vurdu: Aynı aileden 30 kişi şehit düştü

FİLİSTİN'DEN TEPKİ

Öte yandan İsrail hükümetinin toplantısını Burak Duvarı altındaki bir tünelde yapması, Filistin yönetimi ve Hamas tarafından kınandı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, "Sürekli cezalandırılmaktan muaf tutulması İsrail'i, Kudüs'ün Yahudileştirilmesi ve kendisine katma operasyonlarına devam etmesi konusunda cesaretlendiriyor." ifadelerine yer verdi.

Söz konusu toplantının, Kudüs'ü topraklarına katma ve Yahudileştirme, Filistin'den tamamen koparma ve Filistin devletinin oluşumuna kapıyı tümüyle kapama yönünde bir dikte olduğu kaydedilen açıklamada, İsrail'in yürüttüğü siyasetin bir parçası olan bu toplantının kışkırtıcı olduğu ve hükümetin alacağı her türlüğü kararın reddedildiği vurgulandı.

Hamas Sözcüsü Hazim Kasım da açıklamasında İsrail'in, kutsal kentte tehlikeli bir dini savaşı tırmandırdığına dikkati çekerek, "Kudüs'ün kimliği üzerine sahtecilik girişimi yaptığını, bunun İslam ümmetine ve Filistin halkına karşı açık bir saldırı anlamına geldiğini" belirtti.