Trafalgar Meydanı, Londra’nın galerileri ve tarihi yapıları ile dolu, halka açık, en gözde turistik mekanlarından bir tanesidir. Westminster bölgesinde merkezi bir konuma sahiptir. Yıl boyunca meydanda kentin üst düzey yönetim organı Büyük Londra İdaresi tarafından desteklenen birçok etkinlik düzenlenmektedir. Meydan günümüzde ev sahipliği yaptığı tarihi ve kültürel yapıları ile dikkatleri üzerine çekmektedir.

Trafalgar Meydanı’nın Merak Uyandıran Kısa Tarihi
Trafalgar Meydanı 14. yüzyıl ile 17. yüzyıl arasında kraliyet ailesinin ahırı olarak kullanılmıştır. Buradaki ahırlar 19. yüzyıla gelindiğinde günümüzdeki konumu olan Buckingham Sarayı’na taşınmıştır. Ahırlar taşındıktan sonra 1844 yılında John Nash, boşaltılan meydanın yeni tasarımını planlamak istemiş ve halka açık kültürel bir alan olması için çalışmalara başlamıştır. Fakat Nash’in ölümü, meydanın oluşturulmasının yavaşlamasına sebep olmuştur.

Trafalgar Meydanı, 1805’te İngiltere’nin Trafalgar Savaşı’ndaki zaferinden sonra bu adı almıştır.

Savaş sırasında kahraman olan İngiliz Deniz Subayı Horatia Nelson’un heykeli yapılmış ve meydana savaşın önemini vurgulayan bir atmosfer katılmıştır. Tarih boyunca meydan, bugüne kadar devam eden protestolar, gösteriler ve büyük ölçekli etkinlikler için kullanılan popüler bir yer olmuştur.

Trafalgar Meydanı’nda Görülmesi Gereken Önemli Yerler
Londra’da yer alan Trafalgar Meydanı, tarihi yerlerden çağdaş sanat eserlerine kadar birçok farklı turistik rotayı bünyesinde barındırmaktadır. Ev sahipliği yaptığı en önemli eserlerden bir tanesi Nelson Sütunu’dur. 1805’te Trafalgar Savaşı’nda başarı elde eden Amiral Horatio Nelson’ı anmak için Trafalgar Meydanı’nda inşa edilmiş önemli bir anıttır.

Nelson Sütunu’nun tasarım planı yapılırken komite, kaidenin tabanına 4 adet aslan figürü eklemek istemiştir. Komiteye göre bu 4 aslan, Nelson’un kahramanlığını temsil etmektedir. Nelson Sütunu’nu çevreleyen Trafalgar Meydanı’ndaki ünlü 4 aslan heykeli, onları yaratan sanatçıdan sonra “Landseer Aslanları” olarak adlandırılmıştır. Dört aslanın her biri kafalarındaki küçük farklılıklar dışında hemen hemen aynıdır. Rivayete göre Big Ben’in 13 kez ardı ardına çalması üzerine bu 7 tonluk heykellerin uyanması gerekmektedir.

Trafalgar Meydanı heykelleriyle oldukça ünlüdür. Londra’da açık havada tarihi heykelleri keşfetmek için en popüler yer olarak kabul edilmektedir. Nelson Sütunu ve Landseer Aslanları dışında farklı heykeller de yer almaktadır. Meydanın kuzey tarafında kalan üç amiral büstü, meydandaki galerinin hemen önünde yer alan II. James heykeli ve meydanın güney tarafında bulunan at üzerinde I. Charles’ın heykeli yer almaktadır.

Trafalgar Meydanı’nın dört bir köşesi dört adet kaideye ev sahipliği yapmaktadır. Kuzeydoğu köşesindeki kaide, Kral IV. George’un at üzerinde granit ve bronz bir heykelini gözler önüne sermektedir. Kuzeybatısında yer alan 1841 yılı yapımı kaideye Kral IV. George’un kardeşi IV. William’ın heykeli yerleştirilmek istenmiştir fakat bu hiçbir zaman gerçekleştirilememiştir. 1861 yılında güneydoğu kaidesinin üzerine Tümgeneral Sir Henry Havelock’un heykeli yerleştirilmiştir. Son olarak güneybatı kaidesi üzerine ise 1856 yılında General Sir Charles James Napier’in heykeli inşa edilmiştir.

Stoltenberg: Rusya'nın casusluk faaliyetleri kabul edilemez Stoltenberg: Rusya'nın casusluk faaliyetleri kabul edilemez

Trafalgar Meydanı’na 1845 yılında iki adet muhteşem güzellikte çeşme ilave edilmiştir. 1930 yılında Sir Edwin Lutyens bu çeşmeleri yeniden tasarlamaya karar vermiştir. Tasarlarken çeşmelere yunuslar, deniz kızları ve deniz kabukları eklemiştir. Havanın karardığı saatlerde çeşmeler LED ışıklar ile aydınlatılmakta ve hoş bir manzara sunmaktadır.

Trafalgar Meydanı’nda yer alan Londra’nın en küçük polis karakolu da görülmeye değerdir. 13. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar ülkenin Batı Avrupa resim koleksiyonuna ev sahipliği yapan National Gallery de Trafalgar Meydanı’nda kesinlikle gezilmesi gereken yerler arasındadır.

Trafalgar Meydanı’na Gitmeden Önce Bilinmesi Gerekenler
Trafalgar Meydanı’nı özel kılan en önemli özelliği, Londra’nın tam kalbinde yer almasıdır. Ziyaret planı yaparken gidilmesi gereken en ideal zamanın belirlenmesi gerekmektedir. Londra, yağmurlu ve soğuk havasıyla ün yapmış bir şehirdir.

Bu yüzden meydanı ziyaret etmek isteyenlere havanın ılıman olduğu Mart ile Mayıs ayları arasında gitmeleri önerilmektedir.

Trafalgar Meydanı, özel gereksinimli bireylerin rahatlıkla gezebileceği uygun bölümlere sahiptir. Günün her saati rahatlıkla gezilebilen meydan, öğle ve akşam saatlerinde çok kalabalık olabilmektedir. Bu yüzden en ideal zamanın sabahın erken saatleri olduğu düşünülmektedir.