Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası İyilik Ödülleri programında önemli açıklamalarda bulundu. İsrail'in, Gazze'deki katliam saldırılarına değinen Erdoğan, "İsrail aleyhine soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
'İSRAİL ALEYHİNE SOYKIRIM DAVASINA BİZ DE MÜDAHİL OLMAYI KARARLAŞTIRDIK'
Filistinli kardeşlerimiz tüm imkansızlıklara rağmen dik duruşlarıyla insanlığın yüz akı oldular. 229 gündür uygulanan soykırıma rağmen İsrail, Filistin halkının mücadele azminin yok edemedi.
Gazze ve Filistin'de işlenen insanlık suçlarının hesabının hukuk önünde sorulması için her türlü çabayı gösteriyoruz.
Güney Afrikalı dostlarımızın israil aleyhine açtığı soykırım davasına biz de müdahil olmayı kararlaştırdık. İsrail'in soykırım suçu işlediğine dair tüm belgeleri iletiyoruz.
Gazze'ye gönderdiğimiz yardımların toplamı 54 bin tonu geçti. İsrail'e olan ihracat ithalat işlemlerini geçen ay tamamen durdurduk. Yaklaşık 9,5 milyar dolarlık ticaret hacmini bitirdik.
Filistin halkı öldürüldü, açlıkla, susuzlukla sınandı; işkencenin her türlüsünü yaşadılar. Ama zulme ve zalime asla boyun eğmediler. İnsanlığın onurunu savunmaya devam ediyorlar. Buradan Gazze'nin ve Ramallah'ın yiğit evlatlarını ülkem adına selamlıyorum.
Dünyanın dört bir yanında sokakları dolduran tüm vicdan sahibi insanlara teşekkür ediyorum.
'GAZZELİ KARDEŞLERİMİZ ADLARINI BİR KEZ DAHA TARİHE YAZDIRMIŞLARDIR'
Siyonist lobinin tehditlerine rağmen Gazze için destek gösterisinde bulunan öğrencileri ve hocaları ayrıca tebrik ediyorum. İsrail bu vahşi savaşı aslında kaybetmiştir. Gazze'li kardeşlerimiz adlarını bir kez daha tarihe yazdırmışlardır. Filistin zafere ulaşacaktır. 1967 sınırlarıyla bağımsız ve egemen Filistin mutlaka kurulmalı.
ERDOĞAN'DAN 3 ÜLKEYE TEŞEKKÜR, TÜM DÜNYAYA ÇAĞRI
Norveç, İrlanda ve İspanya'nın Filistin Devleti'ni tanıyacakları açıklamalarından büyük memnuniyet duydum. Bu vicdanlı kararlarından dolayı liderlerini tebrik ediyoruz. Henüz Filistin Devleti'ni tanımayan ülkelere de aynı adımı atmalarına çağırıyoruz.
'SON ASRIN EN HOYRAT SOYKIRIMLARINDAN BİRİ İŞLENİYOR'
7 Ekim'den bu yana son asrın en hoyrat soykırımlarından biri işleniyor. 35 bin masum şehit edildi. 80 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze'nin neredeyse tamamı enkaza döndü. Gazze'yi devasa bir çocuk mezarlığına çevirdiler.
Kuvözdeki bebekleri öldürecek, hastaneleri, ibadethaneleri bombalayacak, yardım malzemesi götüren kamyonlara saldıracak, gıda sırası bekleyen masum sivillerin tepesine bomba yağdıracak kadar insanlıklarını kaybettiler.
Tüm bunları da yıllardır bize insan hak ve hürriyetleri dersi verenlerin silahları, bombaları, uçakları ve koşulsuz diplomatik desteğiyle yaptılar.
'KİMSE BİZİM AKLIMIZLA ALAY ETMESİN, GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKARAK YALAN SÖYLEMESİN'
Kimse bizim aklımızla alay etmesin, kimse bizim gözümün içine bakarak yalan söylemesin. Gazze'de oluk oluk akan kanda en az işgalciler kadar onlara lojistik ve askeri destek sağlayanlarında vebali vardır.
Sanmayın ki Gazze'de şehit olanların ahı bunlara tutmayacak. Gazzelilerin kanı işgalcilerin ve destekçilerinin alnına yapışmıştır.
'HAMAS ATEŞKES TEKLİFİNİ KABUL ETTİ'
Hep birlikte gördük takip ettik. Hamas önceki hafta ateşkes teklifini kabul ettiğini açıkladı. Ancak İsrail uzlaşmaz tavrını sürdürdü. İsrail bununla da yetinmedi ve sivillerin son sığınağı olan Refah'a saldırarak gerçek niyetini ortaya koydu.
Şunu artık herkesin kabullenmesi lazım Batılı güçler, tüm şımarıklığına ve pervasızlığına rağmen Netanyahu'nun arkasında durdukça Filistin'de katliamların önüne geçilemez.
Siyonist yayılmacılık böyle devam ederse açık söylüyorum, dünyamız yeni çatışmalara gebedir. İsrail'in Lübnan'a ve diğer bölge ülkelerine yönelik saldırıları artıyor. İsrail'in soykırımı, daha fazla çocuk, kadın ölmeden durdurulmalıdır.
İsrail, 76 yıldır kan döküyor, can alıyor. Filistin halkının topraklarını alenen gasp ediyor. Uluslararası Hukuku tanımadığını her defasında açıkça gösteriyor. Buna rağmen el üstünde tutulmaya, korunmaya devam ediyor.
'MAZLUMLARIN YARDIMINA KOŞMAK DİNİMİZİN BİZLERE EMRİDİR'
Mazlumların yardımına koşmak, kimsesizlerin kimsesi olmak dinimizin bizlere emridir. Bizler şefkat ve sevgi medeniyetinin mensubuyuz.
Kendiniz için istediğinizi, kardeşiniz içinde istemedikçe kamil bir Müslüman olamazsınız diyen Peygamberin ümmetiyiz. Biz komşusu açken tok yatanlardan olamayız, kardeşlerine sırtını dönenlerden olamayız, ‘bana ne’ diyenlerden asla olamayız. Topraklarına geri dönmenin hayalini kuran Filistinli kardeşlerimize karşı mesuliyetimiz vardır.
'76 YILDIR TOPRAKLARINA GERİ DÖNME HAYALİNİ KURAN FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE SORUMLULUĞUMUZ VARDIR'
Kardeşimiz olan insanlara karşı hepimiz sorumluluk taşıyoruz. Sevdiklerimizle beraber barış ve emniyet içinde yaşarken hemen yanı başımızdaki insani drama kayıtsız kalamayız.
Suriyeli muhacirlere, bir lokma ekmek bulamadıkları için yoksulluk çeken Somali'li, Sudan'lı, Yemen'li çocuklara, tam 76 senedir topraklarına geri dönme hayalini kuran Filistinli kardeşlerimize karşı sorumluluğumuz vardır. Ne mutlu kalplerinde mazlum ve muhtaçlara yer açabilenlere diyorum.
Türkiye, doğdukları toprakları kahramanca savunan Filistinli direnişçilerin yanındadır.
