Uygurlar Kimdir? Uygur Türklerinin kültürü,önemli özellikleri... Uygurlar nerede yaşamıştır? Doğu Türkistan Türklerinin kökeni...  Uygurların İslam'ı kabulü nasıl olmuştur?

Uygurlar, kadim Türk tarihinin önemli parçalarından biri olan ve Türklerin en eski topluluklarından olan Töles’lerin bir boyudur. Türk tarihine sayısız kitabe, yazıt ve kültürel eserler bırakan Uygurlar yerleşik hayata geçerek yegane geçim kaynağı olarak tarım ve ticareti seçen ilk Türk topluluğu olmuştur. 

"Uygurlar" telafuzunun kelime kökenlerinin Oy(Uy)-Gur hecelerinin birleşiminden meydana geldiği düşünülmektedir. Oy, uymak ve birleşmek, ittifak etmek anlamında kullanılır. Uygurlara Çin kaynaklarında Kao-çi (Yüksek tekerlekli arabalılar) ifadesiyle rastlıyoruz. Türk kitabelerinde ise Dokuz Oğuzlar olarak ifade edilmektedirler. Dokuz oğuzlar ibaresi, dokuz ayrı oğuz boyunun bir araya gelerek oluşturdukları federasyonla güçlerini birleştirmesiyle ortaya çıkmış bir ünvandır.

Uygurların tarihsel açıdan en önemli özelliği yerleşik hayata geçen ilk Türk topluluğu olmalarıdır.Uyguların yerleşik yaşama geçmesinin en önemli nedeni, Hükümdar Bögü Kağan zamanında benimsedikleri Maniheizm dinidir.Maniheizm, hayvansal gıdaları yemeyi yasaklayan ve savaşcılık duygusunu zayıflatan bir din olduğundan, Uyguların bozkır hayatını bırakmasını ve yerleşik yaşama geçmesini sağlamıştır.

Hem yerleşik hayat, hem de tarımsal üretim, önemli bir Uygur medeniyetinin doğmasını yol açmış; Uygurlar hem Türk tarihinin ilk şehirlerini kurmuş; hem de yönetim ve devlet olma geleneğinde önemli bir aşamayı kaydetmişlerdir.

Uygurlar'ın kültürü:

Türk tarihinde ilk şehircilik,Mimarlık,din ve kültürünün temellerini atmışlar  aynı zamanda  modern tarım  yapmışlar ve tarihi İpek Yolunun ilk kervancıları ve tüccarları olarak tarihe geçmişlerdir. Türk tarihinde ilk defa şehir ve kasabalar kurmuş ve  ilk Türk mimari eserlerini inşa etmişlerdir. Şehir hayıtı ve  kültürünü başlatmışlar  ve 18 harften oluşan ilk Türk alfabesi olan Uygur alfabesini icat etmişlerdir.   Uygur Türkleriinde okur yazar oranı hayli yüksekti, Türeyiş ve Göç destanları Uygurlara ait olup,  “Orta Oyunu” Uygurlardan gelmektedir.

Uygurların Tarihi:

IV-V. yüzyıllarda Toba Devleti zamanında Töles adını aldılar. Çinliler’e göre Uygurlar kalabalık bir topluluk değildi, fakat çok kabiliyetli ve cesurdu; yüksek tekerlekli (kao-chih) arabaları vardı, gerek göçlerde gerekse savaşlarda bu arabaları kullanırlardı. Selenga ve Orhon nehirlerinin kıyılarında oturan Töles oymakları Göktürk Devleti kurulunca onların egemenliğini tanıdı. Baykal gölünün güneyindeki bozkırlarda iç işlerinde serbest olarak yaşadılar. VII. yüzyılda Göktürkler Çinliler’e yenilince Töles birlikleri dağıtıldı.

Göktürk Devleti’nin zayıf çağı olan VII. yüzyılın başında Uygur, Bugu, Bayırku, Tongra gibi kabileler bir reisin hâkimiyeti altında toplanıp siyasî birlik oluşturdular.

Göktürkler’in zayıfladığı bu çağda Orta Asya’nın kuzeyinde başlıca iki kuvvet vardı: P’usa’nın emrindeki Uygur Tölesleri ve Sirtarduş Tölesleri. 

P’usa’nın emrindeki Uygur Tölesleri ve Sirtarduş Tölesleri. 646 yılından sonra Uygurlar yine bir liderin (ilteber) idaresinde bulunuyorlardı, fakat bu kişi Çinliler’in adamı durumundaydı. Sirtarduş Tölesleri de Çin’in müttefiklerine yenilip Uygurlar’ın idaresine girmeye mecbur oldular

651’de Çin adına Kore isyanını bastırdılar, Batı Göktürk savaşlarına katıldılar. 656’da On Oklar’a karşı zafer kazandılar, Taşkent’e kadar ilerlediler. 661-663 yıllarında Çin’e baş kaldırdılarsa da başarılı olamadılar. Göktürk Devleti ikinci defa kurulduğu zaman Uygurlar yine bu devletin içinde yer aldılar. 742-743’te Göktürkler’in hâkimiyeti altında bulunan Karluk, Basmıl ve Uygur oymakları Göktürk Kağanı Ozmış’ı mağlûp ederek öldürdüler. Göktürk Devleti ortadan kalkınca Basmıllar’ın idaresinde yeni bir kağanlık kuruldu. Uygurlar sol (doğu), Karluklar sağ (batı) yabguluğu teşkil ettiler. 745 yılında Uygur yabgusu Basmıl kağanını yenilgiye uğratıp kendini kağan ilân etti ve Kutluğ Bilge Köl unvanını aldı; böylece Büyük Uygur Kağanlığı kurulmuş oldu.

Moyen-Çor (Bayan-Çor) Kağan’la kuvvetlenen, Maniheizm’i resmen kabul eden Bögü Kağan ile parlayan, Kutluğ Bilge Kağan ile zirveye ulaşan Uygurlar 821’den sonra gerilemeye başladılar. Kuzeyde Kırgızlar’la tekrar savaş çıktı. Ülkede Çin sarayının entrikaları kağanlık ailesinin gücünü zayıflattı. 840 yılındaki Kırgız saldırısı kağanlığın sonunu getirdi.

840 yılında çevreye dağılan Uygur boylarından batıya giderek Beşbalık, Turfan, Hoço, Kâşgar taraflarında yerleşenler kaynaklarda değişik tarihlerde Kao-ch’ang, Turfan, Beşbalık Uygurları diye geçer. 840’taki son Uygur kağanının yeğeni Mengli’yi kağan seçtiler. Tibet’ten endişelenen Çin Uygur Devleti’ni tanıdı ve kendileriyle dost geçinen bu devletin genişlemesine pek karışmadı. 

Turfan Uygur Devleti, Orta Asya’nın ticaret yolları üzerinde ekonomik bakımdan güçlendi. 911’de bağımsız hale gelen Uygur Devleti güneyde Tibet, Batı Türkistan’da Karluk bölgesine hakimdi.

Turfan Uygur Devleti 1209’da Cengiz Han’a bağlanıp 1368 yılına kadar Moğol idaresinde varlığını sürdürdü. Barçuk İdilkut adamlarıyla birlikte Cengiz ordusunda görev aldı ve zaferlerde payı oldu

Çağatay Hükümdarı Tarmaşirin’in İslâmiyet’i kabul ederek (1326) Alâeddin adını almasının ardından Uygur ülkesinde İslâmiyet yayılmaya başladı.

1678-1758 yılları arasında Cungarlar Doğu Türkistan’a hâkim oldu. Tunguz soyundan Mancu hânedanı Cungarlar’a son verdi. 1865’te Yâkub Bey Çinliler’e karşı ayaklandı, Doğu Türkistan’da bağımsız bir devlet kurdu. 1877’de bir suikast sonucu ölünce Uygurlar yeniden Çin idaresine girdiler. 1917 Rus İhtilâli sırasında milliyetçilik akımı etkili oldu ve Uygurlar. Çin idaresinde 1933’ten sonra Doğu Türkistan’da karışıklıklar çıktı ve Sovyet ordusu Doğu Türkistan’a girdi. 1950’de Doğu Türkistan’ın Çin’e bağlandığı Ruslar’ca da kabul edildi. 1955’te Uygur Özerk Bölgesi kuruldu. 

Uygurların İslamı Kabul Etmeleri:

Uygurların, İslamla tanışması 840’l i yıllarda başlar.932 yılında Karahanlılar döneminde. Karahanlılar devletinin  prenslerinden Karahanlı Hükümdarının üvey oğlu  Satuk Buğra Müslüman olur.Abdülkerim ismini alan Satuk Buğra . Kaşgar’da bulunan 300 Budist tapınağını Camiye çevirir.Daha sonra Tarım bölgesindeki Uygur şehirlerine seferler düzenler  ve  bu bölgelerın de Müslüman olmalarını sağlar. Bu dönemde Türkistan’daki’ Türk kavimlerinin büyük bir kısmı İslam dinini kabul ederek “İslam Medeniyeti” içerisinde bütünleşmişlerdir. Bununla beraber Uygur Medeniyeti İslam Medeniyeti ile birleşerek “Uygur İslam Medeniyeti” adı verilen tarihi gelişme süreci başlamıştır. Bu dönemde Kaşgar şehri Karahanlı sülalesinin dini,siyasi  ve kültürel bir merkezi olarak tarihe geçmiştir.

Satuk Buğra’nın İslam’ı kabul etmesinin ardından  932 -1216 yılları arasındaki dönem Doğu Türkistan’ın altın devri olarak bilinir. Medreseleri ve öğretim kurumları ile ünlenen Türkistan, bu dönem boyunca dünyanın dört bir yanından gelen öğrencileri misafir etmiş, tarihe yön veren devlet ve bilim adamları yetiştirmiştir.

Günümüzde Doğu Türkistan  Ve Uygurlar:

Uygurların bugün nüfusları büyük Çin katliam ve soykırımlarına rağmen 35 milyonu geçmektedir.Büyük çoğunluğu %99’dan fazlası Sünni Müslümandır,yalnızca Çinin Kansu bölgesinde yaşayan’’ Sarı Uygurlar’’ Budisttir, sayıları 20 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.Ulusal başlıkları ‘’Doppadır’’ Geleneksel yemeklerinin başında tandır ekmeği “Nan”gelir. Anavatanları Doğu Türkistan(Uygur özerk bölgesi) dışında Batı Türkistanda,Kazakistan,Kırgızistan,Özbekistanda…önemli sayıda Uygur kökenli Türk vardır.Ayrıca Türkiye,Suudi Arabistan,Pakistan,Afganistan,Avrupa ülkeleri,Avustralya,Kanada ABD’de Uygur nüfusu bulunmaktadır.

Uygurların Alfabeleri :

Uygurlar muhtelif alfabeler kullandılar.Rum,Brahma,Tibet,Süryani,Soğa,Uygur,Ma ni alfabeleridir. Hind harleriyle Budizm dinine ait Türkçe metinler Avrupalı bilginler tarafından bulunmuştur.629 yılında bu hurufati terkle milli Soğa alfabesi Budist Uygurlarca kullanılmıştır.Daha sonra Mani dinin mensup olanlar Mani,Hristiyan Uygurlar da Süryani alfabesini kullandılar.
Soğal alfabesini Türkler ilk Kara Balgasun abidesinde kullanmıştır.Bu abide 825-832 yılına kadar egemenlik süren Uygur halkının onuruna kazınmıştır.Bu harfler önce Uygur hurufatı sayıldı.F.W.K. Müller ise Soğa alfabesi olduğunu ortaya koymuştur.Soğa harfleri Uygur harflerinin bir eşidir.Soğa alfabesinin olgunlaşması da Uygur hurufatıdır.Soğaların ticari hayatı etkili olmuştur. Soğa harfleri 22 işarettir.Arami alfabesine yakındır.Üç işaret de noktalama işareti olarak kullanılmıştır.

Uygur Devleti'nin Önemli Kağanları:

Kutluk Bilge Kül Kağan (744 – 747)

Bayan Çur  (747 – 759)

Bögü  (759 – 779)

Tun (Tang) Baga Tarkan  (779-790)

Talas Külük (789-790)

Kutluk Böge (790 – 795)

Alp Kutluk (795 – 805)

Külük Bilge (805 – 808)

Alp Bilge (808 – 821)

Küçlük Bilge (821 – 833)

Alp Külük (833 – 839)

Uygurların  önemli özellikleri:

Maniehizmin etkisiyle resim ve minyatür sanatında geliştiler ve İslam minyatür geleneğine esin kaynağı oldular.
İnşa ettikleri tapınak ve saraylarla, Türk mimari geleneğini başlattılar.
Türk tarihinde ilk vakıf teşkilatını oluşturdular.
Çinlilerden kağıt, matbaa, pusula ve ipek imalatını öğrendiler.
Arkalarında kağıt üzerine yazılı belge bırakan ilk Türk topluluğu oldular.
Ayrıca Trampa, Kira, Satış, Vasiyet, Faiz, Yarıcılık, Özel Sözleşme gibi birçok ticari iş ve işlemi kullanarak ticari ve ekonomik alanda da önemli bir gelişme gösterdiler.