Rabbani'nin 2016'da HaberTürk'e verdiği röportaj:
Ruhban okullarında eğitim gören ve “Çok iyi bir Hıristiyan eğitimi aldım” diyen Yeni Zelandalı Abdullah Rabbani, papaz olma aşamasında genetik mühendisliği okumaya karar vermiş ve hayatı da bundan sonra değişmiş. Genetik mühendisliği okuduktan sonra 2 yıl oturup dünyadaki dinleri araştırdığını söyleyen Rabbani, “Kuran’ı okuduktan sonra 1995’te Müslüman oldum” dedi. İslam’ı seçmesinin ve Rokcan Barny olan adını değiştirmesinin ardından ülkede bulunan tek camiye gitmek için her hafta sonu 650 kilometre yol kat ettiğini anlatan Rabbani, “Her hafta sonu camide kalarak İslam’ın nasıl yaşandığını öğrendim. 1997’de Yeni Zelanda’dan sadece ben ve kardeşim hacca gittik” diye konuştu. Hacdan sonra Yeni Zelanda’ya dönmediğini ifade eden Rabbani, “141 ülke gezdim. 1 Nisan 2005’te dünya turu sırasında Türkiye’ye geldim ve burada kalmaya karar verdim. Türkiye, dünyada yaşanacak en güzel ülke. Türkiye artık benim vatanım. Tek duam, bu topraklarda yaşayıp vatanımda şehit olmak” ifadesini kullandı.
ÇOCUKLARA İNGİLİZCE EĞİTİM VERİYOR
2007 yılında Türk vatandaşı Seriye Rabbani’yle evlendiğini ve Balıkesir’in Dutluca Köyü’nde yaşamaya başladığını kaydeden Rabbani, “9 yıldır Türk vatandaşıyım. 25 yıldır TBMM’de çalışan eşim İstanbul Milletvekili Abdullah Kaya’nın danışmanlığını yapıyor. Eşimin görevinden dolayı 11 yıldır Meclis’e gidip geliyorum. Meclis’teki birçok ismi tanıyorum ve onların en iyi demokrasi nöbetçileri olduklarına inanıyorum. Şimdi Dutluca Köyü’ndeki çocuklara İngilizce eğitimi veriyorum. Bu çocuklar molotof atmasınlar ve güzel bir ahlakla yetişsinler diye gönüllü olarak bu eğitimi veriyorum” dedi.
15 Temmuz gecesi darbe girişimini Balıkesir’de duyduğunu ve Burhaniye’ye giderek demokrasi nöbeti tuttuğunu dile getiren Rabbani, “22 Temmuz’dan sonra İstanbul’a geçerek demokrasi nöbetini İstanbul meydanlarında da tutmaya başladık. Bazı belediye meydanlarındaki demokrasi kürsülerinde konuşmalar yaptım. Demokrasinin yanında duran açıklamalar yaptığım için olumlu tepkiler aldım” diye konuştu.
Rabbani, “15 Temmuz gecesi şehit olmadığım için utanıyorum. Allah bana bu topraklarda şehit olmayı nasip etsin” dedi.
'BİZ OSMANLI'YA NEDEN SALDIRDIK?'
Rabbani, ruhban okulunda eğitim aldığı dönemde bir tarih dersinde yaşadığı anısını da anlattı: “Tarih dersinde bir gün konumuz I. Dünya Savaşı’na denk geldi. Hocamız Çanakkale Savaşları’ndan bahsediyordu. Ben de parmağımı kaldırıp ‘Biz neden Osmanlı’ya saldırdık?’ diye sordum. Hocam cevap vermek yerine sadece tokat atmakla yetindi. O günden sonra Çanakkale’yi araştırmaya başladım ve Osmanlı’ya sempati duydum.”